Türkiye Cumhuriyeti Devleti; tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bulunmuş olduğu jeopolitik esaslar ve uluslararası geçmişten günümüze kadar  gelen yabancı güçlerin yenilmişliği hazmedememesi sonucu etnik ve etkin terör olaylarıyla mücadele etmeye devam ediyor.
 
Yıllardır ermeni  olaylarının  gündemde tutularak adeta 1970 yıllarında ermenilerin Türklere uygulamış olduğu terör olaylarıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti hizaya çekilmek istenmiştir.
TÜRKLER;  ERMENİ VE KÜRTLERİN YAŞAMLARININ yokluklarının yada sefilliklerinin hamisi gösterilerek terörizmden nemalanmalarının önü açılmak istenmektedir.
Dünyada Türklerin varlığına ve Türkiyenin varlığına göz dikenlerin uygulamaya koyduğu SOSYAL VE EKONOMİK projelerden durumun çok daha ciddi ve komplo teorileriyle dolu olduğu gün ışığındadır.
 
Türkiye Cumhuriyeti Devleti; üzerine harekete geçirilerek uygulamaya konulan sıcak ve soğuk savaş planları etnik terörün, dünyada uygulandığı bir devlet olarakda dünyada başı çekmekle birlikte ayrıca terörizmin kullanılarak yapılmasıylada  bir ilktir.
 
Yaklaşık olarak 40 yıldır uygulamadaki bu terörizm girdabı TÜRK Milletinin adeta tek nefes olmasını iç düşmanların varlığını devam ettirmesine rağmen taviz vermediğide gerçektir.
 
Türkiye Cumhuriyeti Devletini; ermeni ve kürtlerin oluşturmuş olduğu birçok terör örgütleriyle dış güçlerinde desteğini alarak TÜRK          TARİHİNDE FARKLI SAYFALAR AÇMAK İSTEYEN BİLHASSA ASALA VE AYRILIKÇI KÜRT örgütleri Abdullah öcalan yani ARTİN ARAMYAN isimli ERMENİYİDE içlerine katarak ermeni ve kürt işbirliği ile Kürdistan işçi partisi adı altında ilk çalışmalarını yaptığı bilinmektedir.
 
O dönemde basiretsiz ve az gelişmişliğinde bilinçsizliğiyle terörün farkında dahi olmayan Türkiye Cumhuriyeti Devleti hükümetlerinin kurulduğuna tarih önünde şahit olmaktayız. Hükümetlerin siyasi beceriksizliği neticesi her yıl ayrı partilerin birbirine hakaret üreten politikalardan vazgeçmemesi sonucu devletinde adeta siyasi bir oyuncak konumuna getirilmiştir. Bu vurdumduymazlık neticesi bundan faydalanan terör örgütleri 1978 yılında Diyarbakırda Lice ilçesinde resmen ilk terör örgütünün kurulduğunu iran, ırak, suriye gibi devletlerin pkk terör örgütünü adeta kendi sığınması altına alarak beslediğini görmekteyiz.
 
Abdullah Öcalanın Genel Sekreter olduğu bu terör örğütünün Genel Sekreter Yardımcısı, Örgütlenme Komitesi Üyeleri, Askeri Sorumlusu dahi tayin edilerek Yayın Faaliyetleri  TÜRK toprakları içinde kurulan bu ihanet şebekesi  maalesef engellenmemiştir.
Dini oyuncak gibi üye kazanmak adına alaya alan bu terör örgütünün insanları kandırarak terör örgütü içinde kullanarak yıllarca okullarda öğrenci öğretmen ve masum insanların katledilmesinde kan örgütü olarak çalışmalarına devam etmiştir. 1978 li yıllardaki hükümetlerin T.B.M.M. çatısı altında vatanın varlığı birliği dirliği adına projeler üretmeyip adeta günü kurtarma adına devletin bütün imkanlarının kullanılarak olumlu bir hizmetin yapılmadığını TÜRK topraklarını tehdit eden bu kapsamlı örgütün farkında dahi olmadıklarının görmekteyiz.
 
TÜRK toprakları içinde adı pkk olarak belirlenen ve insafsızca        Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bölünmez bütünlüğüne karşı gelerek devlet içinde ermeni devleti kurarak farklı isimlendirme yapılmaya çalışılan bu oluşumun artık sonuna gelinme hedefleri gündeme taşınmıştır.
Günümüzde TERÖRLE MÜCADELE adı altında çalışmaların yapılması neticesi 8000 civarı terör örgütü elemanının öldürülmesi bu oluşumun detayları ve devletin bölünmesi adına Abdullah öcalan yani ARTİN ARAMYAN cezaevinden milletvekili görünümlü kişiler aracılığı ile büyük bir isyanın içinde oldukları ortaya çıkmıştır.
Türkiyedeki ilçe ve il belediyelerini dahi ele geçiren bu terör örgütü ve elemanları artık tek tek belirlenerek yüce devletimiz tarafından tespiti yapılmıştır. Bilhassa kadınları çocukları ve dini kullanarak FETÖ terör örgütüyle iç içe çalışan bu ihanet şebekesinin yol haritası silinmiştir. Uygulanan siyasi ve sosyal yaptırımlar cevap vermeye başlamıştır. Kendilerinin kürt soyundan geldiğini bahane ederek asimile edildiklerini dünyaya açıklamaya çalışan bu terör şebekesi nihayet gerekli askeri çalışmaların hedefine girmiştir.
Demokrasi yada demokratik hak diye hangi isim altında olursa olsun bu terör örgütünün önünü açanlar parti çalışmaları içinde vatan bütünlüğünün öz değerlerini dış düşmanlarımıza servis edenler mutlaka hukuk önünde hesap vermelidir.
SU Sabahat UZUN…