Akhisar Genç İş İnsanları Derneği (AKGİAD) organize ettiği gazeteci ve yazar Sunay Akın, Akhisar’da “Atatürk'ün izinde, Cumhuriyet yolunda” konulu sunum yaptı.

Bülent Ciğeroğlu Kültür Merkezi’nde düzenlenen program yaklaşık 2 buçuk saat sürdü.

Akhisar Belediye Başkanı Besim Dutlulu, Garnizon Komutanı Albay Mehmet Şahin, İlçe Jandarma Komutanı Ali Galip Kocaman, İlçe Emniyet Müdürü Sayım Başaran, ATSO Meclis Başkanı Özkan Kalın’ında izleyenler arasında yer aldığı programda salon tamamen doldu. 

“GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER”

Atatürk’ü anlatmaya Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan 14 gün sonra İstanbul’un işgal edildiği 13 Kasım 1918’den başlayan Sunay Akın, “İstanbul’un işgal edildiği gün Gazi Mustafa Kemal Atatürk de İstanbul’a geliyor.  Haydarpaşa Garı’ndan çıkınca işgal edilen İstanbul’u görüyor. Atatürk’ün hayatındaki en kötü, en karanlık gün o gündür. Cevat Abbas’a o ünlü sözünü söylüyor: Geldikleri gibi giderler. Ama bu sözden önce o gün kendisini garda karşılayan Doktor Rasim Ferit’e bir söz söylüyor. O söz ‘geldikleri gibi giderler’ sözünden çok daha önemlidir. O sözü bilseydik inanın bugün başka bir Türkiye vardı. Görüyor kötü manzarayı, diyor ki ‘Buraya gelmem büyük bir hata, bir an önce Anadolu’ya dönmeliyim’. Bizim Kurtuluş Savaşı’mız başlamıştır. Bizim bağımsızlık savaşımızın başlangıcı 13 Kasım 1918, İstanbul’un işgal edildiği gün. Biz Rasim Ferit’e söylediği bu sözün bilgisinin ışığında olsaydık bugün cehaletin ve karanlığın saçma sapan bir şekilde ‘Atatürk’ü Anadolu’ya saray, padişah gönderdi’ saçmalığına ehemmiyet vermezdik” dedi.

“BİZİM KURTULUŞ SAVAŞIMIZ 13 KASIM 1918’DE BAŞLAMIŞTIR”

Atatürk’ün o gün Galata’daki Pera Palas Oteli’nde bir oda tuttuğunu söyleyen Sunay Akın, “Bir hafta kaldı, parası bitti. Beyoğlu’ndaki yakın arkadaşının evine sığındı. Bunu neden yaptı? Çünkü duydu ki o gün işgal güçlerinin generalleri Pera Palas’ta kalacak. Gitti Pera Palas’ta bir oda tutu, indi lobiye Hepsi Mustafa Kemal’i tanıyor Çanakkale’den. Çanakkale’de yendiği bütün generaller karşısında. ‘Geldiniz ya ben de geldim, buradasınız ya ben de buradayım.’ Kurtuluş Savaşı’mız başlamıştır. Psikolojik harp. Bizim Kurtuluş Savaşı’mız 13 Kasım’dan sonra Pera Palas Oteli’ne gidip işgal kuvvetlerinin komutanlarına bakışıyla başlamıştır” diye konuştu.

“ONLAR ATATÜRK’ÜN DÜŞMANI BİLE OLAMAZLAR”

Sunay Akın, “Sakın ola ki cehaletin karanlığında yaşayıp Atatürk’e dil uzatanlara, O’nun aleyhinde yalan yanlış cehaletin diliyle konuşanlara, bayramlarda Atatürk’ü anmayanlara Atatürk düşmanı demeyin. Neden mi? Çünkü Atatürk öldüğünde yaşlı bir adam gardırobundan naftalinli üniformasını çıkarıp giyiyor, İstanbul’a geliyor ve Atatürk’ün naaşına eşlik ederek Ankara’ya kadar onunla gidiyor ve Ankara’da son mekanında onu selamlıyor. William Bedford. Atatürk’ün Çanakkale’de yendiği, Pera Palas’ta önüne çıktığı, bir kez daha yendiği William Bedford. O nedenle Atatürk düşmanı demeyin ki  onlar Atatürk’ün düşmanı bile olamazlar” diye konuştu.

“İŞGALE İLK DİRENEN İSTANBUL KABADAYILARI”

İstanbul’un işgaline ilk direnenlerin İstanbul kabadayıları olduğunu söyleyen Sunay Akın, “Aralarından biri giderek ünleniyor. Usta Kemal adamlarıyla Beyoğlu’nda sabaha kadar işgal güçlerinin askerlerini dövüyorlar. Ünlü bir çizerimiz Haldun Sevel, Usta Kemal’in çizgi romanını hazırlıyor. Gazeteye gidiyor, yazı işleri müdürü diyor ki ‘Çok güzel çizgi Roman ama Usta Kemal diye kabadayı olmaz, biz bunun adını Ustura Kemal yapalım.’ Ustura Kemal aslında ilk direnen İstanbul kabadayılarından biri. Ustura Kemal, Beyoğlu’nda işgal güçlerine karşı direnirken, bazı gençler de sabaha karşı Beyoğlu’nun meyhanelerinde içen ve sarhoş olan İngiliz askerlerini döverek direnişe destek verir. Yine sabaha karşı birkaç kişiyi pataklıyorlar, fakat bu sefer İngiliz devriyesi bunların peşine düşer, birkaç tanesi devriyeye yakalanırken 3-4 tanesi kaçar. Bu gençlerin liderinin yakalanmaları an meselesi iken bir bakkal kapısını açar ve onu içeri alır. Bakkal, ‘Bu iş böyle olmaz, Anadolu’ya giderek Kemalistlere katılın, direnişe öyle destek verin’ der. İşte o akşam bakkalın kurtardığı delikanlı Nazım Hikmet’tir. O çocuk Anadolu’ya geçmekle kalmıyor, Kuva-yi Milliye’nin en güzel şiirini yazıyor” dedi.

“BEN KEMALİSTİM”

Kemalist lafının o tarihlerde doğduğunu söyleyen Akın “Kemalist demek antiemperyalist, işgale karşı, bağımsızlığı savunan demektir. Başka da hiçbir anlamı yoktur. Sizi bilmem ama ben Kemalistim. Eğer kim ki karşına çıkar, Cumhuriyet dönemindeki herhangi bir olaydan dolayı ‘Kemalistler’ derse oradan kaç. Çünkü cahille tartışma, bilmeyen seni de cahil sanır” diye konuştu.

Program sonunda Sunay Akın’a zeytinden yapılan plaketi takdim eden AKGİAD Başkanı Erhan Yılmaz, Genç İş İnsanları Derneği olarak düzenledikleri bu gece katlan tüm misafirlere teşekkür ederek, Akın’a hediyesini takdim etti. Akhisar Belediye Başkanı Besim Dutlulu ve ATSO Meclis Başkanı Özkan Kalın’ın da hediyelerini takdim etmesinin ardından Akın, AKGİAD ailesi ile birlikte hatıra fotoğrafı çekildi.