Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, sonsuzluğa uğurlanışının 84'üncü yıl dönümü töreni Milli Egemenlik Meydanında saat 08.45'te çelenk koyma merasimiyle başladı. Akhisar Kaymakamı Sabit Kaya, Akhisar Hava Meydan ve Garnizon Komutanı Hava İstihkam Albay Mehmet Şahin, Belediye Başkanı Besim Dutlulu, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turgay Ünal, Daire ve Kurum Amirleri, Siyasi Partiler, Oda Başkanları ve Derneklerin çelenkleri koymasıyla tören başladı.
Akhisar Zeynep Gülin Öngör Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Beden Eğitimi Öğretmeni Muammer İnan ve Önder Soykan’ın tören yöneticiliğini, Askeri Birliğin komutu ve program sunuculuğu Zeynep Gülin Öngör Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Fazıl Işık yaptı. Çelenk töreni saat 09.05’te verilecek 2 dakikalık saygı duruşu komutu ve Zeynep Gülin Öngör Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi müzik öğretmeni Yiğit Aktaş’ın yönetiminde İstiklal marşının okunmasıyla göndere çekilen bayraklar 10 öğrenci tarafından yarıya indirildi ve Belediye Bandosu ve Belediye hoparlörü tarafından verilen Ti işaretiyle Saat 09.05'geçe sirenler 2 dakika çalındıktan sonra çelenk koyma töreni sona erdi.
ATATÜRK FOTOĞRAFLARI SERGİSİ
Program sonunda törene katılanlar Akhisar Belediyesinin Şehit Yüzbaşı Necdi Şentürk Park içi (Sinema Salonu) Kültür Salonunda hazırladığı "Atatürk Fotoğrafları" sergisini ziyaret etti.
İKİNCİ TÖREN PARK İÇİ SİNEMA SALONUNDA YAPILDI
Akhisar Zeynep Gülin Öngör Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin hazırladığı, İkinci Atatürk'ü Anma programı Akhisar Belediye Şehit Yüzbaşı Necdi Şentürk Park içi (Sinema Salonu) Kültür Salonunda saat 10.00'da devam etti. Akhisar Zeynep Gülin Öngör Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili Edebiyat Öğretmeni Beytullah Sakacı’nın sunuculuğunu yaptığı program Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra Akhisar Hava Meydan ve Garnizon Komutanlığı Hava Astsubay Örpen Gönül, Atatürk'ün Asker kişiliğini Sinevizyon ve Slayt gösterileriyle anlattı.
Astsubay Örpen Gönül;” Sayın Kaymakamım, protokolün değerli üyeleri, saygıdeğer konuklar ve sevgili öğrenciler; 20’nci yüzyılın askeri dehası ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin değişmez başkomutanı, büyük devlet adamı Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 84’üncü yılında O’nun Aziz hatırasını bir defa daha minnetle anmak için toplanmış bulunuyoruz. Sunumumun ilk bölümünde Genelkurmay Başkanlığının hazırlamış olduğu onun hayaller savaşlar ve başarılarla dolu hayatına kısa bir bakış atan Güneşin Adı Atatürk adlı video gösterimini arz ediyorum. Varlığı, bir milletin varlık sebebi olmuş, bir yıkıntıdan bir abide yaratmış, İcraatları ile halkına, insanca yasayacağı bir ülke bırakmıştı. Ömrünü milletine adamış, kurduğu Cumhuriyete sahip çıkılmasını ve çok çalışılarak bilimde ve ekonomide ileri bir seviyeye ulaşılmasını öğütlemişti. Dünyanın ender yetiştirdiği eşsiz bir komutan ve dahi bir yönetici olan büyük Atatürk’ün dünya milletlerine bıraktığı bağımsızlık ve eşitlik düşüncesi, sonsuza değin takdirle tatbik edilecekti. 57 Yıllık yaşamına; acılar, ayrılıklar, savaşlar, barışlar, ümitler, her şeyin ötesinde kimselerin gerçekleştirmeye yeltenmediği kendisinin ise adım adım gerçekleştirdiği nice hayaller sığdırmıştı. Nefes aldığı her gün milletini, ufuklarda gördüğü o sonsuz hedefe doğru hızla yaklaştırıyor, hem Anadolu’da hem de dünyada haklı efsanesi gittikçe büyüyordu. Ulu Önder’in, 10 Kasım 1938’de ebedi aleme intikal edişi, Türk Ulusunu derin bir hüzne boğmuştur. Yolları, elleri, gülleri, yiğidim aslanım, buda yatıyor. Aramızdan ayrılışı, Türk halklarını sarsmakla kalmamış, dünya üzerinde diğer milletler arasında da derin bir yankı uyandırmıştır. O gün, dış basında yazılan övgü ve hüzün dolu yazılardan bazıları. İsviçre Basını: "Ölüm yenilmezi yendi. Hakim bakışlı medeni mavi gözleri kapandı. Fakat muazzam eser bakidir ve Türk Cumhuriyeti’nin mazisi, gelecek için teminattır." Danimarka basını: "Atatürk, yirminci yüzyılın en büyük mucizesidir." Amerikan Basını "Dünya sahnesinden tarihin en dikkat çekici adamlarından biri geçti." Mısır basını" Atatürk’ün yaptıkları insanoğlunun kolay kolay yapabileceği şeylerden değildir. O, büsbütün başka bir insandı." Macar basını "Yüz yılımızda, 'olmayacak hiçbir şey yoktur' şeklindeki tarihi gerçeği ispatlayan ilk adam olmuştur." İran basını": "İslam dünyasının büyük insan yetiştirme gücünü yitirdiğini öne sürenler, Atatürk’ü hatırlamalı ve utanmalıdırlar." Çin Basını: "Biz Çinliler, hepimiz bu mateme iştirak ediyoruz. Zira büyük bir milletin, çok sevilen büyük Ata’sının ölümü yalnız Türkiye için değil, aynı zamanda bizim kıtamızda ve bütün dünyada büyük bir boşluk bırakmaktadır." Fransız Basını: "Atatürk öldü. Barış Kubbesinin Doğu sütunu yıkıldı. Artık evrende barışı kimse garanti edemez." Atatürk’ün vefatının hemen arkasından dünya liderleri tarafından yapılan tüm açıklamaların ortak noktası, O’nun büyük devlet adamlığı, diğer dünya milletlerine örnek olabilecek çalışmaları ve dünyaya gelmiş çok nadir bir dahi olduğu yönünde olmuştur. ABD Başkanı Franklin ROOSEVELT: ’’Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkan kalmamış olmasıdır.’’Eski İngiltere Başbakanı David Lloyd George :” Yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki 20. yüzyılın dahisi Türklere nasip oldu. Dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Albert LEBRUN: ’’Akıllı ve barışçı yöntemlerle gerçekleştirdiği eseri, halkların tarihinde izlerini bırakacaktır.” Dönemin Yunanistan Başbakanı Eleftherios Venizelos: ‘’Bir ulusun hayatında bu kadar az sürede bu denli kökten değişiklik pek seyrek gerçekleşir. Bu olağanüstü işleri yapanlar, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamıyla ‘’Büyük Adam’’ niteliğine hak kazanmışlardır. Ve bundan dolayı Türkiye övünebilir.” Dönemin İngiltere Başbakanı Winston Churchill: ‘’Savaşta Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Ulusu'nu yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın O'nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahramana ve modern Türkiye'nin Ata'sına layık bir tezahürden başka bir şey değildir.’’Dönemin Afgan Kralı Emanullah HAN: ‘’O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri için de en büyük önderdi.’’demişlerdir. Savaşta yenilgiye uğrattığı devletlerin dahi saygısını kazanan, ardından övgü dolu sözlerle bahsettiren bir lider düşünün. Ömrüne, ayağa kaldırdığı bir milletin geleceğini sığdıran, dünya tarihinin seyrini değiştiren, tüm hayatını Türk milletine adamış benzersiz bir lider. İşte o büyük lider Mustafa Kemal Atatürk.“Benden sonra beni benimsemek isteyenler bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar” diyerek, kurduğu Cumhuriyete sahip çıkılmasını ve bunun ise çok çalışılarak bilimde ileri bir seviyeye çıkılması suretiyle gerçekleşeceğini ifade etmiştir. Bütün 10 Kasım’lar bu yüzden ulusça içinde bulunduğumuz mateme rağmen; Atatürk’ün fikirlerinin en iyi şekilde anlaşılarak tatbik edileceği günler olarak kalmalıdır. 10 Kasımlarda bizler onu, her seferinden daha da iyi anlayarak, Norveç diline yerleşmiş eski bir deyim olan “Atatürk gibi düşünerek”, ilmin ve fennin ışığında ülkemiz ve ulusumuz için daha iyi neler yapabiliriz sorusuna cevaplar aramalıyız. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü Saygıyla ve Sevgiyle Anıyoruz diyerek sözlerini tamamladı.
Zeynep Gülin Öngör Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Tarih öğretmeni Halil İbrahim Sarı, günün anlam ve önemini anlatan konuşmayı yaptı. Halil İbrahim Sarı," Sayın Kaymakamım, Protokolün değerli üyeleri, Kıymetli Akhisarlılar ve Sevgili Öğrenciler Türk ulusunu bağımsızlığa kavuşturan, onu çağdaş uygarlığın ayrılmaz bir parçası gören ve çağdaş uygarlık düzeyine çıkaran, adı ve eserleri sonsuza kadar yaşayacak olan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümünün 84. yılında tazim ve rahmetle anıyoruz. Büyük insanlar ölümsüzlüğe göç ederken etkileriyle, davranışlarıyla fikir ve idealleri ile ölümsüz olurlar. 10 Kasımlar Atatürk’ün bize bıraktığı eserlerin zenginleştirilmesine ve yeni nesillere daha iyi anlatılmasına vesile olmaktadır. 10 Kasımların Atatürk’ün 57 yıllık hayatını, mücadelesini, milletimize kazandırdıkları ve kazandırmak istediklerini doğru anlama bakımından önemi büyüktür. Uygarlık yolunda ilerlediğimiz 21. YY’da ileriyi görebilen ve daha ileriye gitmeyi amaçlayan, yeni nesiller yetiştirmek, Mustafa Kemal gibi düşünebilmenin ilk adımıdır. Bu adımı atarken, yeni neslin geçmişini iyi bilmesi ve özümsemesi gerekmektedir. Bunun içindir ki her fert üzerine düşen sorumluluğun bilincinde olmalıdır. Mustafa Kemal Atatürk, savaşlardaki başarılarıyla büyük asker, yönetimiyle büyük bir devlet adamı; görüşlerindeki sağlamlık, doğruluk, geçerlilik, uluslararası ilişkilerde güvenirlik, barış ve insan severlik değerleri ile de evrensel bir kişidir. Aynı çağda yaşayan, gerek kendi milletleri, gerekse dünya için endişe ve korku kaynağı olan bazı liderler, bugün ya unutulmuş ya da kötü miraslarıyla anılır olmuştur. Atatürk ise, sevgi ve saygı uyandırarak, Türk milletini, çağ ile tanıştırmaya gayret edip varlığını teminat altına almaya yönelmiştir. Böyle bir dünyada o yabancı bir gazetecinin sorusuna “Ben kalpleri kırarak değil, kazanarak hükmetmek isterim.” diye cevap vermiştir. Yalnız 10 Kasım’da değil, düşünce ufkumuzda, Atatürk’ün mücadele azmi, bizlere yüklediği sorumluluklar ve gösterdiği hedefler tekrar tekrar konuşulmalıdır. Ülkemizin en zor anında bile düşünüp ortaya koyduğu milli hedeflerin hatırlanması, bu tür çabaların anlam ve değerinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Atatürk`ün gösterdiği yolda ilerleyebilmek yani çağdaş medeniyeti yakalayıp aşabilmek, kendimizi çağdaş dönüşümlere göre yenileyebilmek için, mücadelemizi; Mustafa Kemal’in irade gücü, azmi, bağımsızlık aşkı, cesareti, disiplini ve kararlılığıyla gerçekleştirebilmekle mümkündür.
Sevgili Gençler; Atatürk gençlere çok güveniyordu. Gelecekte ülkenin yönetimini devralacak, geleceğimizi yönlendirecek, uygar ve saygın bir ulus olma bilincini daha da pekiştirecek gençler, Ulu Önder Atatürk’ün İlke ve İnkılaplarının ışığında ilerlemelisiniz. Biliniz ki sizler, Atatürk’ün ilkeleri ışığında, onun çizdiği medeniyet ve çağdaşlık yolunda, hiç yorulmadan yürümekle, ona en büyük hediyeyi vermiş olacaksınız. Biliyorum ki sizler; Atatürk’ün ümit ettiği o gençliksiniz. O’nun izinden ayrılmadan, ülkemizi her alanda başarıdan başarıya koşturacak olan sizlersiniz.
Sevgili Gençler; Atatürk’ü anlamak ve fikirlerini yol edinip çok çalışmak, ona duyulan saygı ve sevginin anlatılmasında son nokta olacaktır. Ufkunuzu geniş, hedefinizi büyük tutarsanız, ancak o zaman O’nun hedeflerini gerçekleştirebilirsiniz. Atatürk gençliği bunu yapabilecek güç ve kabiliyete sahiptir. En büyük eseri olarak Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk, çağını aşıp gelecek çağlara da ışık tutan bir insandır. “Savaşta Türkiye’yi kurtaran, savaştan sonra da Türk milletini yeniden yücelten” bir önderdir. Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşatılmasını hedeflemiştir. Bu inancını” Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır ”sözleriyle ifade etmiştir. Çağın Lideri, yapıcı ve kurucu Atatürk, kalplerde ve gönüllerde olduğu kadar kafalarda yaşayan Atatürk’tür. İnsanlığa sevgi, insanlığa saygı, insanlığı bir bütün olarak değerlendirmek onun bağımsız ve insancıl politikasının özüdür. “Atatürk gibi insanlar, bir kuşak için doğmadıkları gibi bir devre için de doğmazlar. Onlar önderlikleriyle yüzyıllarca milletlerinin tarihinde hüküm sürecek insanlardır” .
“Asırların pek nadir olarak yetiştirdiği dâhilerden olan Atatürk’ü, hayata veda edişinin 84. yılında rahmet ve şükranla anıyor, aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz.
Zeynep Gülin Öngör Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri ve Müzik Öğretmeni Fazıl Işık tarafından hazırlanan Ben Mustafa Oratoryosu salonu dolduran izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı. Atatürk'ün edebiyata intikalini 84. yıl dönümü için hazırlanmış program töreni sona erdi. Törenin sona ermesinden sonra protokol, 10 Kasım programını hazırlayan Akhisar Zeynep Gülin Öngör Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi yöneticileri, Öğretmenler ve öğrencileri sahnede tebrik ettiler.