Vehbi Bakırlıoğlu, sahte veteriner sağlık sertifikaları ile İspanya’dan canlı hayvan ithalatı yapıldığını belirterek “Ülkemiz hayvancılığı ve halk sağlığı açısından için kötü bir durumla karşı karşıyayız” dedi.

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;

“Sahte veteriner sağlık sertifikaları ile İspanya’dan canlı hayvan ithalatı yapıldığı, Tarım ve Orman Bakanlığının, İskenderun Limanı Veteriner Sınır Kontrol Noktası Müdürlüğüne gönderdiği yazıdan anlaşılmaktadır.

12.07.2019 tarihli yazıda, sunulan veteriner sağlık sertifikalarının sahte olduğunun İspanya makamları tarafından teyit edildiği bilgisi yer almaktadır.

Bakanlık, bu sahteciliği tespit etmiş fakat İskenderun limanına getirilen 2939 baş besilik dana, 05.07.2019 tarihinde ülkenin değişik bölgelerindeki işletmelere dağıtılmıştır.

Buradaki asıl sorun, ithal edilen canlı hayvanların İspanya’nın yasaklı bölgesinden yani salgın hayvan hastalığı nedeniyle hayvan giriş-çıkışının yasak olduğu bölgeden getirildiği iddialarıdır.

Bu iddialar yabana atılacak bir konu değildir.

Sahtecilikle suçlanan ithalatçı firmanın son iki yıl içerisinde Brezilya, Uruguay ve İspanya’dan 228 bin baş canlı hayvan getirdiği düşünüldüğünde skandalın boyutu maalesef çok daha büyüktür.

Eğer bu hayvanlarda herhangi bir salgın hastalık varsa, bu hayvanların gittikleri bölgelerdeki sağlıklı hayvanlar da risk altındadır.

Ülkenin dört bir yanındaki hayvancılık işletmelerine dağıtılan bu hayvanlarla ilgili nasıl bir işlem yapıldı bilmiyoruz.

Salgın Hayvan Hastalıklarının Yayılmasındaki En Önemli Etken Hayvan Hareketleridir. Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de hayvan hareketleri konusunda mevzuatımızda sert tedbirler alınmıştır.

İddia odur ki, söz konusu firma bu sorunu aşmak için, sahte belge düzenlemiş ve hastalıklı hayvanları ülkeye sokmuştur.

Bu durum gümrük kapılarındaki bir zafiyeti de ortaya çıkarmıştır. Bu güne kadar sahte belgelerle ne kadar canlı hayvan ve et ithal edildiği, yabancı ülkelerin hastalıklı ve yasak bölgelerinden getirilen hayvanlar yüzünden Türkiye’de hangi hastalıkların çıktığı ve ne kadar hayvanın öldüğü bilinmemektedir. Tüm bunların açığa çıkarılması gerekmektedir.

Sahte Belgeyle Ülkeye Sokulan Hayvanlar Ne Olacak?

Ayrıca sahte veteriner sağlık sertifikaları ile ülkeye sokulan hayvanlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığı, ithalatçı firmanın ithalat izninin iptal edilip edilmediği ve hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulup, bulunulmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

Hayvancılığımız Büyük Tehlike altında!

227.999 baş besilik dana ithalatı yapan bir firmanın evraklarda sahtecilik yaptığı düşünüldüğünde ülkemiz hayvancılığının nasıl bir tehlike içinde olduğu açıkça görülmektedir. 

Daha önce besilik dana ve damızlık düve ithalatı Et ve Süt Kurumu ve Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) aracılığı ile yapılırken, sonradan özel sektöre de ithalat izni verilmiş, böylece kamu denetim yetkisi ortadan kaldırılmıştır. Bu sayede kötü niyetli firmalara sahtecilik yolu açılmıştır.

Kurban bayramı öncesi böyle bir skandalın ortaya çıkması vatandaşları tedirgin etmektedir.

Geçen yıl yine bayram öncesi Brezilya'dan ithal edilen 4 bin baş büyükbaş hayvanın bulunduğu Ankara-Gölbaşı'ndaki özel çiftliğin şarbon hastalığı şüphesiyle karantinaya alınmış olması hastalıklı hayvanların ilk defa getirilmediğini gösteriyor.

Getirilen besilik danalar, bir süre sonra mezbahalara kesime gidecek ve bu sağlıksız etler vatandaşın tüketimine sunulacaktır.

Ülkemiz hayvancılığı ve halk sağlığı açısından için kötü bir durumla karşı karşıyayız.

İthalat Politikası Hayvancılığı Bitirdi

AKP’in yanlış politikaları yüzünden hayvancılık bitme noktasında. Türkiye hayvancılıkta net ithalatçı ülke olarak tamamen dışa bağımlı hale getirildi.

Canlı hayvan ve et ithalatı ile durumu kurtarmaya çalışıyorlar. Milyonlarca canlı hayvan ithalat yoluyla ülkeye sokuldu, on binlerce ton et ithal edildi. Ne et fiyatları düştü, ne de hayvancılığımız bir adım ilerledi.

11. Kalkınma Planında Hayvancılık Yok

Mecliste kabul edilen yüzlerce sayfalık 11. Kalkınma planında bir kez bile “hayvan” kelimesi geçmiyor.

2019-2023 yılları arasında hayvancılıkla ilgili hiçbir şey yapılmayacak. Bu plan hükümetin hayvancılığı gözden çıkardığını yok saydığını gösteriyor.

Türkiye’nin hayvancılık politikalarını değiştirmeli.

Ülke olarak hayvan varlığımızın ve hayvansal ürün üretiminin artırılmasını önceleyen ulusal bir hayvancılık politikasını uygulamaya koymalıyız”