Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 98. kuruluş yıl dönümü dolayısı ile Akhisar ilçe başkanlığınca parti binasından Milli Egemenlik Meydanına kadar yürüyüş düzenlenerek Atatürk anıtına çelenk sunuldu.

Yürüyüş programına CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, İlçe başkanı Umut Çavuş, Kadın Kolları Başkanı Fatma Celepçi ve birçok partili katıldı. Milli Egemenlik Meydanından çelenk sunma programına Akhisar Belediye Başkan yardımcıları Ahmet Tınazlı ve Ekrem Kayserili’de katıldı.

Milli Egemenlik Meydanındaki çelenk sunma programının ardından konuşma yapan CHP Akhisar İlçe Başkanı Umut Çavuş; “Bugün kurtuluşun ve kuruluşun partisi CHP’nin 98. Kuruluş yıldönümü dolayısıyla bir arada olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. 100 yıl önce TBMM kurulduğunda egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir dedik. Partimiz bu ülkeden asla ödün vermeden siyasi yaşamına devam etmektedir. Bugün günümüzde bir takım zümreler aileler sınıflar bu egemenliği kendilerinde görebilirler, ancak CHP’nin kadroları buna asla müsaade etmeyeceğiz. Bu uğurda ne bedel ödenmesi gerekiyorsa ödemeye hazırız. Bugün demokrasi kâğıt üzerinde kalmış olabilir. Yargı, basın baskı altında olmuş olabilir. Biz asla vazgeçmeden mücadeleye devam edeceğiz. Bu ülkede hukukun üstünlüğü oluncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz. Bu umudu hep birlikte yeşerteceğiz. Kadınlarımıza, gençlerimize güveniyoruz. 31 Mart’ta martın sonu bahar dedik, Haziran’da da yazı getireceğiz. Buna inancımla başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını kurucu kadrolarımızı rahmetle anıyorum.” Dedi.

Ardından konuşma gerçekleştiren CHP Manisa Milletvekili A. Vehbi Bakırlıoğlu; “CHP’nin 98. Yıldönümü kutlu olsun. Bugün neferi olmaktan gurur duyduğum CHP 98. Yaşında. Siyasi partilerin bir ömrü vardır. Bu ömür iktidara gelmekle ve gelmemekle alakalıdır. Kimi partiler iktidara bir türlü ulaşamadan tarihin tozlu raflarında bulurlar. Kimileri iktidara gelirler iktidardan düşerler sonrasında aynı başarıyı gösteremezlerse onlarda tarihin tozlu raflarında bulurlar. Bu bir kuraldır, ancak dünyada belki de bir tane siyasi parti bu kuralı yerle bir etmiştir oda CHP’dir. Bir siyasi parti düşünün kurtuluş savaşı vermiş. Bitme noktasına gelmiş bir milleti bir araya getirmiş. Ordu toparlamış, emperyalizme karşı bir savaş vermiş ve bu savaşı kazanmış. Adeta küllerinden doğarcasına, bir Cumhuriyet inşa etmiş. Yetmemiş arkasından bir biri ardına devrimlerini sıralamış. Bu memlekete demokrasiyi getirmiş, daha sonra yapılan demokratik seçimlerde iktidarı terk etmeyi bilebilmiş bu olayı da bir zafer olarak adlandırabilen başka bir siyasi parti yoktur. CHP 98 yıldan beri siyasi hayatta yer almaktadır. 

Yaşananları hep birlikte ibretle takip ediyoruz. Özetlememiz gerekirse Genel başkanımız bir cümle ile özetledi ‘lağım patladı’ dedi. Gerçekten de bu ülkede lağım patladı. Şuan bütün milleti rahatsız eden bu kokunun sebebi de budur. İktidarın beyin ölümü gerçekleşti diye İstanbul seçimlerinden sonra beyanatta bulunmuştuk. Şuanda artık fizikende ölmek üzere, artık bunu her yerde görüyoruz. Artık bu milletin sorunlarını sıkıntılarını çözme kabiliyetini kaybetmiştir. 

Sandığı getirin, erken seçim diyoruz bu bizim talebimiz değil, bu toplumun bütün kesimlerinin talebidir. Mesela dün üzüm üreticileri bir hüsrana uğradılar, geçen sene ile aynı fiyat açıklandı devlet tarafından masraflar yüzde yüz artmış, fakat fiyatlar aynı hatta geçen senekinden daha alt fiyata satmak zorunda kalan üzüm üreticisi bir an önce erken seçim istiyor. İflas eden esnaf, intihar eden esnafın çocukları değişimi istiyor. Sandığın bir an önce gelmesini istiyor. 2 bin 800 liraya asgari ücretin altında çalışan açlık sınırının altında çalışan emekçi kardeşlerimiz 1500 lira emekli maaşı ile yaşamaya çalışan emeklilerimiz değişimi istiyor. Gelecek kaygısı taşıyan gençlerimiz değişimi istiyor. Kadınlarımız, pazarları geziyoruz bir tane patlıcan, bir baş soğan sarımsak almak durumunda kalan kadınlarımız bir an önce değişimin olmasını ve sandığın gelmesini istiyor. Sandık gelecek ama bir yıl sonra ama iki yıl sonra Cumhuriyetimizin 100. Yılında bu sandık milletimizin karşısına gelecek. O sandık geldiği zaman bu millet kendisini unutan iktidara gereken dersi verecek. Ama işimiz kolay olmayacak, CHP’nin mücadele ettiği bir siyasi parti değil, ancak karşımızda devletleşmiş bir parti ile mücadele etmek durumundayız. Basını, yargıyı ele almış bütün bir partiyle mücadele etmek durumundayız. Ancak enseyi karartmaya gerek yok. Çünkü içinde bulunduğumuz durum, inanın 19 Mayıs 1919 tarihinden daha kötü durumda değiliz, o gün daha zor şartlarda Türk milleti birleşti bir mucizeye imza attı. Aynı kadrolar 100 yıl sonra önemli bir görev daha düşüyor. Yine CHP’nin kadroları 100 yıl sonra içinde bulunduğu karanlıktan çıkaracaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.” Dedi.