Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince 'paralel devlet yapılanması' ve 'Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)' soruşturması kapsamında, kentteki 35 ayrı adrese eş zamanlı operasyon düzenlenmesi, 26 kişi gözaltına alınmasına, eşarplı (tesettürlü) kadınların kelepçenmiş  resimlerinin medyaya yansıması CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel tepki gösterip sahip çıktı,  Özel “Hukukun siyasallaştırılması ve bir intikam aracı haline getirilmesi kabul edilemez” dedi. Yaşanan gözaltı şekli için Manisa valiliği “Özür Dileyen” bir açıklama yaparken; Cumhuriyet Başsavcılığının ve Emniyet Müdürlüğünün PDY yapılanma kapsamında soruşturma ve göz altı uygulaması yaptığını açıkladı. 
CHP Manisa Milletvekili ve Grup Başkanvekili Özgür Özel yaptığı açıklamada şunları söyledi:

 “Manisa’da önceki gün gerçekleşen operasyonda ifadeye götürülen ve gözaltına alınan kişiler Manisa’nın ticari ve sosyal hayatının önemli ve tanınmış isimleri. Bunlar Manisa’da çok çeşitli meslek gruplarından başarılı çalışmaları ile takdir gören kişiler. Öncelikle şunu net bir şekilde ortaya koyalım; bu kişiler ne ile suçlandıklarına bakmaksızın, hangi inanç grubuna mensup olduklarından da bağımsız olarak Manisa’nın evlatları hepsi. Ayrıca, daha dün kutlama törenlerine devletin en üst protokolü, Valisi, Kaymakamı, Emniyet Müdürü tarafından bizzat davet edilen, özel telefonlarla çağrılan; yaptıkları hizmetler, etkinlikler, bağışlar, gösterdikleri sosyal çabalarla ilgili sürekli devleti yönetenler ve Manisa’nın da üst düzey bürokrasisi tarafından övgülere muhatap olan kişiler bunlar. 

Şimdi bu kişilere, çok farklı görüşlerden de olsak,dünya görüşlerimiz taban tabana zıt da olsa Manisa’da hakim olan ve birbirimize her daim gösterdiğimiz asgari nezaket anlayışının gösterilmesi gerekirken, bu kişiler telefonla ifadeye çağrılmadan, yaka paça Emniyet’e götürülüyor, kelepçe takılıyor. Oysa telefonla ifadeye çağrılsalardı, ifade vermeye gidecekleri çok açık, yurt dışına kaçmayacakları da gün gibi ortada. 

Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre yakalama emri çıkarılabilmesi için, şüphelinin çağrı üzerine gelmemesi veya çağrı yapılamaması gerekir. Oysa ne böyle bir çağrı var, ne de çağrılıp da bu çağrıya icabet etmeme gibi bir durum var. Bu kişilerin kim oldukları belli, evleri belli, adresleri belli, kimisi avukat, kimi her gün selamlaştığımız komşumuz. Açıkça kanuna aykırı bir işlem yapıldığı, bunun hukuki bir işlemden ziyade bir itibarsızlaştırma muamelesi olduğu ortadadır. 

Sabahın köründe eş zamanlı operasyonla evlerin basılması, çocukların korkutulması, komşular karşısında kelepçe uygulaması ile bu kişilerin itibarsızlaştırılmak istenmesi bir hukuk kuralını yerine getirmek değil, olsa olsa intikam almaktır. Kaldı ki, bu kötü ve haksız muameleye kadınların dahi tabi tutulmuş olması, siyasi görüş ayrılıkları, suçlamalar, iddialar, devam eden soruşturma, her şey bir yana, Manisa’ya ve Manisalıların kendi aralarındaki iletişime ve muhabbete yakışmamıştır. Yapılan bu muameleyle, bu insanların hem kişilik haklarına saldırılmış hem de meslek onurunun zedelenmesine sebebiyet verilmiştir. 

En evrensel hukuk ilkesi kişinin suçu ispatlanana kadar suçsuz muamelesi görmesi gerektiğidir. Hukuka ve yasalara hepimizin saygısı var. Ama hukukun siyasallaştırılması ve bir intikam aracı haline getirilmesi kabul edilemez.”

Konu Hakkında Manisa Valiliğinden yapılan basın açıklaması da şöyledir;

 “PDY adı verilen yapılanmaya karşı İlimiz Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülmekte olan soruşturma gereği bir kısım insanların evlerinden alınarak emniyet ve adli mercilere intikali sağlanırken bazı tesettürlü bayanlara gerekmediği halde kelepçe takılması görüntülerinin medyaya yansıması üzerine kamuoyunda oluşan tereddüt ve tartışmaları dikkate alarak aşağıdaki açıklamaya Valiliğimizce gerek duyulmuştur.

1-Soruşturma uzun bir süredir C.Başsavcılığımızın kontrolünde İl Emniyet Müdürlüğümüzün ilgili birimlerince yürütülmekte olup her türlü delilin titizlikle değerlendirildiği, ihbar, şikayet ve başvurular üzerine gelişen bir soruşturmadır.

2- Toplanan deliller ve gelişen soruşturma süreci gereği bir kısım şüphelilerin gözaltına alınması gerekmiştir.

3- Gözaltı sürecinde öngörülmeyen, önceden talimatlandırılmayan bir kelepçe takma olgusunun gerçekleşmiş olduğunu kamuoyu ile birlikte biz de üzülerek öğrenmiş durumdayız.

4- Hukuki süreçte suçluluğu sabit olmayan hiç kimsenin hele de toplumda çok olumlu bir imajla algılanan başörtülü bayanların, şartları oluşmadan böyle bir işleme tabi tutulmaları her kademede üzüntüyle karşılanmıştır.

5- Olayın tekerrür etmemesi için gerekli talimatlar verilmiş, gerçekleşen olayda kasten ya da ihmalen katkısı olan görevliler hakkında gerekli incelemeler başlatılmış olup hukuki süreçler işletilmektedir.

6- Devletimizin bir kurumu olarak emniyet teşkilatımızın da milletimizin değer yargıları ve bakış açısı dışında bir tutum içinde bulunmamasının asıl olduğunu, her şeye rağmen gerçekleşen olay hakkında üzüntülerimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.”