Akhisar Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi ve son günlerde Akhisar ve çevre ilçelerde işlenen kadın cinayetleri ile ilgili Şehit Yüzbaşı Necdi Şentürk Parkı içerisinde basın açıklaması düzenledi.

Akhisar Kadın Platformu adına basın açıklamasını Dudu Selçuk okudu.

İşte o basın açıklaması;

2011 yılında Türkiye’ nin öncülüğünde imzalanıp, 2014 te TBMM ‘ nin onayı ile yürürlüğe giren, adını imzaya açılan ilk şehir olan İstanbul ‘ dan alan, İstanbul sözleşmesi Cumhurbaşkanı tarafından nüfusunun %50 ‘sini oluşturan kadınlara sormadan sözleşmeden çekildiğini 30 nisan tarihinde  Resmi Gazete de yayımlanmasıyla duyuran Danıştay’a açılan davalara verilen cevapla tek yetkilinin Cumhurbaşkanı savunmasıyla  TBMM ‘ nide yok saymıştır.

Anayasa’ nın  6. Maddesi çok açıktır: “ Hiç kimse ve organ kaynağını anayasa’ dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz “, 123. Maddesinde de; idari kuruluş ve görevleri bir bütündür ve kanunla düzenlenir.  Cumhurbaşkanı, ne kararnameleri, ne tek kişilik kararları ile bu anayasal zorunluluğu bertaraf edemez.

Ülkemizde kadın erkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik anayasal ve yasal düzenlemeler hiçbir biçimde uygulanmadığı gibi, devletin en üst makamı da dâhil olmak üzere her kademesinde, sürekli olarak kadınlarla erkeklerin eşit olmadığı propagandası yapılmaktadır. Bu propaganda medeniyle her gün en az üç kadın öldürülmektedir. Kadın cinayetleri artık cinskırım/kadınkırımı boyutlarına ulaşmıştır.

Çocuklarımız şiddete ve cinsel istismara uğrarken çocukları koruması gereken bakanlık bir kereden bir şey olmaz açıklaması yapmıştır. Ya da tecavüzcüsüyle erken yaşta evlendirilmesine göz yumulmuştur. Bu politikalar nedeniyle ülkemizde son 10 yılda çocuklara yönelik istismar %700 artmış bulunmaktadır.

Son olarak vicdanlarımızı rahatsız eden Antalya Elmalı’ daki biri 7 diğeri 10 yaşında olan iki çocuğun üvey babası tarafından cinsel istismar davasında adli tıp istismar var diyorken, mahkeme beraat kararı vererek yüreğimizi yakmıştır. Ülkemizde yaşayan 27 milyon çocuğa her tür ihmal ve istismardan korumak için başta merkezi ve yerel yönetimlere büyük görevler düşmektedir.

İstanbul sözleşmesi’ nin aileyi dağıttığı saçmalaması ise kadının öldürülmesiyle başlamaktadır, Çocuklarının gözlerinin önünde öldürülen kadın mezara, çocuğun yaşadığı travma, erkeğin cezaevine gitmesiyle aile dağılmış olur.

Akhisar’ da bizim ulaştığımız bilgilere göre her ay 45 – 50 kadın şiddet nedeniyle yardım almak istemektedir.  Şönim veya savcılık kayıtları olmasına rağmen öldürülen, şiddete maruz bırakılan kadınlar çaresiz bırakılmaktadır. Akhisar’ da bir kadın dört gün önce çocuğunun gözü önünde eşi tarafından öldürülmüştür. Yine Akhisar ikametinde olan genç kadın Gördes ilçesinde bir evde şüpheli olarak ölü bulunmuştur .

Bu bize göstermiştir ki ;   Akhisar’ daki kurumların ,

- Kadın ve çocukları yaşatmak için görevlerini yerine getirmeleri ve politika üretmeleri, şiddeti yaşamadan önce engellemeye yönelik adımlar atılmalı, (daha fazla Kadın ve Aile Danışma Merkezleri) ve (Sığınma Evleri)

-Kadınların sosyal hayata katılmaları için; Çocukların, yaşlı/hasta bakım yüklerinin kadınların üzerinden almaya yönelik politika üretmelerini ( Daha fazla kreş ve gündüz bakımevi – yaşlı ve hasta bakımevleri gibi)

-Çocuklar için şiddet ve istismarı önlemek amaçlı nitelikli ve denetlenebilir  merkezlerin kurulması acil olarak gerekmektedir.

Bizler kadınlar olarak sıraladığımız taleplerin yapımda üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız ve yetki verdiğimiz kurumları da izlemekteyiz.

Bunca vahim tabloda  İstanbul sözleşmesinden asla ve asla vazgeçmemiz mümkün değildir.  çünki ; İstanbul sözleşmesi, Kadınları fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddetten korur.

İstanbul sözleşmesi yaşatır!

İstanbul sözleşmesinden vazgeçmiyoruz!

Yaşasın örgütlü kadın mücadelesi!

Akhisar Kadın Platformu