Akhisar Press Haber’e açıklamalarda bulunan Dr. Bülent Özmen şu ifadelere yer verdi;
 
“Depremlerin belirli bir yerdeki etkilerini sağlıklı bir şekilde değerlendirebilmek için kuvvetli yer hareketi kayıtlarının incelenmesi gerekir. Yapıların deprem sırasındaki performansları ve yapıya etki eden kuvvet bu kayıtları inceleyerek belirlenir.
 
Deprem nedeniyle oluşan yer hareketinin ivmesi ivme-ölçer (akselograf) denilen cihazlarla ölçülür. Başbakanlığa bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi başkanlığı tarafından bu amaçla Türkiye’nin birçok yerine bu cihazların yer aldığı kuvvetli yer hareketi gözlem istasyonları kurularak deprem sonucu oluşan ivme değerleri ölçülmektedir. Bu istasyonlardan biride Akhisar ilçesine kurulmuştur.
 
12 Eylül 2016 tarihinde oluşan Mw:4.6 büyüklüğündeki depremin ivmesi bu istasyon tarafından ölçülmüştür. Buna göre depremin dış merkezine 6.8 km uzaklıktaki Manisa-Akhisar istasyonunda en yüksek ivme değerleri sırasıyla Doğu-Batı bileşeninde 38.67 gal olarak ölçülmüştür. Normal şartlarda bu büyüklükte bir deprem ivmesinin hiçbir şekilde yapılara zarar vermemesi gerekir. Ancak maalesef büyük ihtimalle mevcut deprem yönetmeliği ve deprem haritasına uygun olmadan, zemin etütleri yapılmadan ve hiçbir mühendislik hizmeti almadan yapılmış olan 46 evde hasar meydana gelmiştir.
 
Akhisar ilçesi 1996 yılında yayınlanmış resmi deprem bölgeleri haritasına göre 1. Derece deprem bölgesinde yer almaktadır. Yani bu bölgede yapıların 400 gal’lik deprem ivmesine dayanacak şekilde yapılması gerekmektedir. Eğer evler bu şekilde yapılmış olsaydı hiçbir şekilde 38.67 gal’lik deprem ivmesiyle hasara uğramayacaktı” dedi.