“Bana balık verme, balık tutmayı öğret.” (Çin Atasözü)
Bilgi felsefesinde (kabataslak), özne ile nesne arasında, öznenin nesneye bilinçli olarak yönelmesiyle kurulan ilişkiden elde edilen sonuca bilgi denir. Yönelim sırasında kurulan bağlar farklılık gösterebilir; akıl, duyu organları, sezgi, fayda-çıkar ilişkisi gibi, ya da birkaç tanesi aynı anda da olabilir. Ancak bilginin oluşması için bir yönelim şarttır. Yönelim olmaksızın, nesne ile bir bağ kurmaksızın, yöntemsiz olarak öznenin yüceltilmesi ise fetişizmdir. Fetişizmde nesneye herhangi bir yöntem olmaksızın yönelindiği için anlamı nesnenin varoluş amacının dışına çıkabilir. Amacının dışında algılanabilir. Bu ilişki rasyonel bir bağ olmaktan ziyade duygusal bir bağdır. Örneğin, içinde yaşadığımız toplumda var olan kurumlar bir süreç içinde bu durumlarına geldiler, bir ihtiyaca binaen var oldular ve değişerek günümüzdeki hallerine ulaştılar. Eğer bir gün ihtiyaç olmaktan çıkıp gereklilik şartları ortadan kalkarsa ilk önce pasivize olurlar sonrada ortadan yok olurlar. İhtiyaç olmaksızın kurumun kendisini savunmak bir fetişizm olarak değerlendirilebilir, çünkü kurumun nasıl ortaya çıktığını göz ardı ederek şartsız savunmak rasyonel olmayacaktır. Bu durum sadece kurumlarla değil eşyalarla da yaşanabilir. 
Olaylara bakışımız, bulunduğumuz konum, aldığımız eğitim, kişisel özelliklerimiz gibi birçok etkenin birleşmesiyle oluşur. Kişisel-toplumsal çıkarlar ya da hayatta edindiğimiz amaçlar da bakış açımızı etkiler. Hayatı yaşarken ulaşmak istediğimiz hedeflerin gerçekleşmesi için de uygulanması gereken metotlar söz konusudur. Amaçlar ve araçlar; amaç ne elde etmek istediğimiz, araç nasıl elde edeceğimiz sorularının cevabıdır. Ne, nasıl ve niçin elde edeceğiz. Balık, ne elde etmek istediğimiz. Olta, nasıl elde edeceğimiz. Niçin, karnımızı doyurmak için. 
Ne: Belli bir amaca yönelik olarak, belli bir yöntemle elde edilmeye çalışılan nesne, makam, mevki. Amacı gerçekleştirmek için kullanılan enstrüman. Amacın yerine geçmesi muhtemel en önemli unsur. Karnımızı doyurma amacı ile milyonlarca balığımızın olması çok önemli değildir, bir veya birkaç balık amacımızı gerçekleştirmek için yeterlidir. Karnımızı doyurmak isterken birden kendimizi çok balık ister halde bulabiliriz, bu amacımızın değiştiğini gösterir. İnsanlar çoğu zaman amaçlarının şaştığını fark etmezler, bazen araçları ile fetişist ilişki kurabilirler.
Nasıl: Bir işin ne biçimde, hangi yolla olduğunu belirtmek için kullanılan söz. Bir metot belirtir. İşin yapılması sırasında ilkeleri, yöntemi belirleyen adımları gösterir. Aktif bir durumdur, hareketin yönünü, hızını, içeriğini belirleyen sorudur. Cevaptaki küçücük bir sapma amaçtan uzaklaştırdığı için hayati önem arz eder. Bütün din ve ideolojilerde bulunan farklı fraksiyonların ayrım noktası bu soruya verilen farklı cevaplardan dolayıdır. Herkes aynı şeyi istiyor olabilir ama nasıl yapacakları konusunda ayrıştıkları için farklı yerlere varırlar.
Niçin: Amaçtır, hedeftir, sonuçtur. Ulaşılmak istenen nihai noktadır. Ancak belli bir yöntem olmaksızın direkt amaca ulaşmak doğa kanunlarına aykırıdır. Nasıl sorusuna doğru cevap verilmeden istenen amaca ulaşmak hayal olur ki bu romantizmdir. Romantiklerin ayağı yere basmaz, sadece sonucu düşünürler ve genellikle hayal kırıklığı ile son bulur.