Akhisarlı kadınlar, kadınlara yönelik yapılan şiddete tepki için yürüdüler.

Akhisar sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileri bu gün saat:12.30’da Tahir Ün Caddesi başında toplanarak, kadınlara karşı yapılan şiddete tepki için yürüdüler.

Yapılan yürüyüş hükümet konağı önünde son bulurken yürüyüş boyunca, ‘Hükümet koruma, erkekleri koruma’ ‘ Bağır duyulsun, şiddet duyulsun’ ‘Tacize hayır, şiddete hayır’ ‘ Susma sustukça sıra sana gelecek’ gibi sloganlar attılar.

Hükümet konağı önüne gelen grup basın açıklaması öncesinde oturma eylemi gerçekleştirdi. Oturma eyleminin ardından 8 Mart Kadın Dayanışma Grubu temsilcilerinden Hilal Tınmaz basın açıklamasını gerçekleştirdi.

Hilal Tınmaz yaptığı basın açıklamasında; “25 Kasım, bundan lam 48 yıl önce, Dominik Cumhuriyetinde, diktatörlüğe karşı Özgürlük mücadelesini yükselten Mirabel kız kardeşlerin, diktatörün askerleri tarafından, tecavüz edildikten sonra vahşi bir şekilde katledildikleri, utanç gününün vc insanlık ayininin yıl dönümüdür. Mirabel kız kardeşlerden birinin kod adının Kelebek olmasından dolayı; Kelebekler adıyla anılırlar vc katledildikleri 25 Kasım tarihi, 1981 yılında Latin Amerika Kadın Kurultayı’nda alman bir kararla ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü' olarak kabul edilir. 1981 den bu yana dünyanın dört bir köşesinden kadınlar, efsaneleşen bu üç kelebeğin tutuşturduğu ateşi alevlendiriyor.

25 Kasım, insanlık tarihinde kadınlara yönelik, alçak, vahşi bir şiddetin, bir insanlık ayıbının. Bir utancın yıldönümü olduğu gibi aynı zamanda kadınların erkek egemen toplumsal şiddete karşı duruşunun, kadın dayanışmasının ilmek ilmek örülmeye başlandığı şanlı bir yıldönümüdür.

Kadınlar yaşamın her alanında cinsel kimliklerinden ötürü şiddete karşı maruz kalmaya devam ediyorlar. Kadınlara uygulanan şiddetin sadece ülkemizde değil, Dünyanın her yerinde, bugün bile vahşet düzeyinde devam ettiği raporlarla, haberlerle doğrulanıyor, kadınlar evde, işyerinde, sokakta polis şiddetiyle, koca, sevgili şiddetiyle karşı karşıya kalmaktadır. Kadını cinsel meta olarak gören ve toplumsal yaşamın her alanında kitlelere bunu pompalayan gerici ideolojinin etkisiyle yaşanan cinsel şiddet oldukça ürkütücü boyutlardadır.

Soruyoruz, henüz 13 yaşındayken toplu tecavüze maruz kalan bir çocuğun ‘tecavüze rıza gösterdiğine' kanaat getiren bir mahkeme ve yerel mahkemenin kararını onayan Yargıtay gibi bir kurum dünyanın hangi demokratik ülkesinde mevcuttur? Bizler erkek adaletin vardığı bu karan asla kabul etmiyor, vicdanlarımızda mahkum ediyoruz. Erkek adalet değil gerçek adalet sağlanıncaya kadar mücadelemize devam edeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.

Ülkemizde 30 yılı aşkın bir süredir kirli bir çatışmalı süreç yaşanıyor. Bu ortamda Kadınlar vc çocuklar şiddetin en kabasına, en vahşisine manız kalıyorlar. En temel insan hakları hiçe sayılarak, insanlık dışı tüm uygulamalar meşruluk kazanıyor, ölümün, işkencenin, baskının çirkin yüzü hiç çekinmeksizin insanların boğazına yapışıyor. Çatışmasız bir ortamda dahi, her türlü eşitsizliğe, ayrımcılığa, baskı ve şiddete maruz kalan kadınlar ve çocuklar, çatışmalı ortamların da en canı yananı oluyor. Ataerkil aile vc toplum yapısı, kadını yüz kez öldürmekten, diri, diri toprağa gömmekten gocunmuyor. Barış isteyen, onurlu bir barış için mücadele veren kadınlar, yargının ve kolluk kuvvetlerinin baskısı vc şiddetiyle karşılaşıyor.
Artık Hiçbir bir şey eskisi gibi olmayacak ..

2015 yılının ilk 10 ayında 346 kadın katledildi; kadına yönelik şiddet her geçen gün artıyor. Kadın cinayetlerinin sorumluları ile ilgili mahkemelerin verdiği, kararlarla sevdik dediler indirdiler, kravat taktılar indirdiler, kıskandık dediler indirdiler, bu suçu işleyenleri ödüllendiriyor vc teşvik ediyorlar. Artık kentimizde hepimizin gözü önünde kadın cinayetleri işleniyor.
Kadına yönelik şiddete, eşitsizliğe karşı ayaktayız | alarmdayız. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Nerde bir kadın eziliyorsa, nerde kadın ve çocuklarımıza yönelik, cinsel istismar varsa, şiddet varsa, katliam varsa, savaş varsa, haksızlık varsa, sömürü varsa, zulüm varsa, taciz, tecavüz varsa emin olun ellerimiz yakanızdadır. 'Şimdi kelebekler zamanı" Biz kadınlar Her birimiz birer 'Kelebeğiz' Unutmayalım ki kelebekler kanat çırparak yol alırlar, Yalnızca 25 Kasımlarda 8 Martlarda değil, gün gün ve her gün kanat çırptıkça özgürleşeceğiz. Hayatın içinde varız diyebilmek için, insanca yaşam için, kadın olarak var olmak için Artık yeter diyoruz ‘Yaşasın kadın dayanışması Yaşasın mücadelemiz.
Akhisarlı Kadınlar” dedi.

Yürüyüş esnasında Özel Doğuş Hastanesi Halkla İlişkiler Müdürü Yaşar Artar yürüyüşteki kadınlara karanfil dağıttı. Eyleme katılan bazı kadınlar basın açıklamasının ardından düşüncelerini paylaştılar. Eylem konuşmaların ardından son buldu.