Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Spor Toto Süper Lig'de oynanan ve şampiyonu belirleyen Fenerbahçe-Galatasaray maçının ardından çıkan olaylara ilişkin, “Saatlerce Galatasaray'ın orada mahsur kalıp, karanlık bir şekilde kupasını almaya mecbur edilmesi belki belleklerde uzun süre kalacaktır” dedi.


Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklama yaptı ve basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.


Fenerbahçe-Galatasaray maçının ve sonrasında yaşanan olayların Bakanlar Kurulu gündemine gelip gelmediğine yönelik soru üzerine Arınç, konunun Kurul gündemine gelmediğini söyledi. Bakanlar arasında Galatasaray'ın haklı bir şampiyonluk elde ettiği yorumları yapıldığını dile getiren Arınç, “Çok zorlu bir mücadele oldu. Bu sene uygulanan sistem takımları, futbolcuları, taraftarları bir hayli yordu. Bu uzun maratonun sonundaGalatasaray hak ettiği bir şampiyonluk aldı. Sonuç farklı olsaydı diğer takım için de aynı şeyi söyleyebilecektik. Her maçın mutlak sonuçlarından birisi de böyle bir başarıdır. Ben de bu vesileyle Galatarasay Kulübü'nü de futbolcularını da taraftarlarını da candan tebrik ediyorum çünkü Türkiye'nin en köklü spor kulüplerinden birisidir” diye konuştu.



Süper Lig'e çıkma başarısı gösterdiği için Akhisar Belediyespor'u da kutlayan Arınç, “Manisa'da siyaset yapmış, Manisa'yı seven, tanıyan bir insan olarak Manisaspor'un ligden düşmesinden ne kadar üzüldüysek sadece Manisa'yı değil Denizli, Aydın, İzmir, Çanakkalesiyle bütün Ege'yi süper ligde temsil edecek bir ilçe takımının bu müthiş başarısını da göz ardı etmemek gerekir” ifadesini kullandı.


“Fevkalade yakışıksız bir olay"


Şampiyonluk maçının ardından yaşananlara değinen Arınç, olayların herkesi üzdüğünü söyledi. Spordaki sonuçların hazmedilmesinin önemini vurgulayan Arınç, sporda ahlak ve centilmenlik olması, yarışmanın meşru ölçüler içerisinde yapılması gerektiğine işaret etti. Arınç, sözlerine şöyle devam etti:

“Maçtan sonra yaşanan olaylar Galatasaray'ın başarısını hazmedemeyen, belki sayısı birkaç yüzle ifade edilebilecek insanların, ortalığı bir meydan savaşına çevirmiş olmasıdır. Bu yapılanlarla ilgili olarak verilecek cezalar, yapılacak soruşturmalar ayrı. Ama bu görüntüler eğer Fenerbahçe taraftarları tarafından yapılmışsa bu fevkalade yakışıksız bir olay olmuştur. Yöneticilerinin böyle bir işe karıştığını kesinlikle düşünmüyorum. Çünkü centilmenlik örneğini maçın başında da vermişlerdi. Ama saatlerce Galatasaray'ın orada mahsur kalıp, karanlık bir şekilde kupasını almaya mecbur edilmesi belki belleklerde uzun süre kalacaktır.

Aslında bu görüntüler sporda şiddetin önlenmesiyle ilgili çıkarılan kanunun ne kadar acil ve önemli olduğunu gösteriyor ve o kanunun uygulanmasının da ne kadar öncelikli ve önemli bir konu olduğunu gösteriyor. Bu ve buna benzer olaylarda, sporda şiddetle ilgili kanunun tam olarak uygulanması gerektiğini düşünüyorum. O takdirde bir zamanlar İngiltere'de olduğu gibi yani spor tamamen şiddetten, özensizlikten ve birtakım şike, teşvik gibi sözcüklerden arınmış olacaktır. Tabii Galatasaray'ın yaşadığı o geceki bu dramı görmezden gelemeyiz ama aynısı da maalesef Çaykur Rizespor-Akhisar Belediyespor maçı sonrasında da oldu. Belki bu ölçekte değildi ama görüntülere bakarsanız, orada da maddi tahribat var ve insana yönelik çok çirkin yaşanan olaylar var. Türkiye'yi bir bütün olarak düşünmeliyiz. Spor müsabakalarında tekrar centilmenliği ve ahlakı yerleştirecek tedbirler almalıyız.”


-“Rant ve menfaat devşirilmesi önlenmeli”-


Bir basın mensubunun “Sporda şiddet yasası değiştirilirken buna muhalefet eden isimlerden birisiydiniz” sözleri üzerine ise Arınç, şunları söyledi:

“Ne kadar haklı olduğum da çıktı ortaya. Hadiseler onu gösteriyor ama bütün bu yaşanan olaylar bizim hem bu kanunla ilgili hem de bunun dışında daha farklı tedbirleri, öncelikle eğitimsizliği ortadan çıkaracak, spor kulüplerinin bazı kişi ve gruplar tarafından teslim alınmasını önleyecek, ne demek istediğimi çok iyi anlıyorsunuz, birtakım kişilerin futbol ve futbolcu üzerinden rant ve menfaat devşirmesine engel olabilecek tedbirler almalıyız. Bu tedbirlerin ne olduğunu bu işle ilgili olanlar çok iyi bilir.”