Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel Akhisar'da yaptığı bir dizi ziyaretlerin ardından gündemi değerlendirmek adına Akhisar CHP İlçe Lokali'nde partililere seslendi.
 
Akhisar İlçe Başkanı İsmail Şahin, yönetim kurulu üyeleri, kadın ve gençlik kolları başkanı, belediye meclis üyeleri ve partili üyelerin katıldığı değerlendirme toplantısında Milletvekili Özgür Özel, ülkede yaşanan 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasına yaşanan süreçleri değerlendirdi.
 
Darbe girişimi ardından FETÖ terör örgütüne karşı 3 partinin mecliste birlikte hareket etmek için OHAL yasasına karşı çıktıklarını ifade eden Özel ayrıca askeri değişim sürecini de desteklemediklerini kaydetti.
 
ÖZEL KALEM DARBEYİ HULUSİ AKAR YAPIYOR DEDİ

Ülke olarak çok zor günlerden geçiyoruz. Çok büyük bir tehlikeyi atlattık diyemeyeceğim yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Olayın olduğu gün genel merkezde 13-14 milletvekili arkadaş toplandık ve yaptığımız değerlendirmenin sonunda bu işin meclise, demokrasiye ve cumhuriyete karşı bir darbe girişimi olduğunu anladık. Olay ilk duyulduğunda bu darbenin nerden ve kimden geldiği konusunda çelişkili ve yanıltıcı bilgilerde vardı. Genel Kurmay başkanının özel kalemi, özel kalemimizi arayıp bu darbeyi Hulusi Akar Paşa yapıyor dedi. Bütün kuvvet komutanları arkasında dediler.

DARBENİN KARŞISINDAYIZ

Darbeyi duyduğumuz ilk an meclise gitmeye karar verdik. Genel Başkanımız o anda uçaktaydı, inince kendisini telefonla arayarak bilgi verdim. Genel Başkanımızın tek talimatı şu oldu; Darbeyi kimin yaptığıyla ilgilenmiyoruz. Kim yaparsa yapsın karşısındayız dedi. Genel başkana bugün meclise gitmek gerektiğini, kapalı olan meclisi açıp meclisi kuran parti olarak meclisi kuran parti olarak orada bulunmak gerektiğini söyledim. Doğru düşünmüşsünüz kendinize dikkat edin dedi.
 
AK PARTİ KONUŞMAMI AYAKTA ALKIŞLADI

Ana muhalefet partisi iktidarın alternatifidir. Darbe iktidarı değiştirirken ana muhalefetin ne diyeceği çok önemlidir. Mikrofonu aldığımızda partimiz adına; 93 yıllık partiyiz, 93 yıldır seçimlere girer çıkarız. Yeneriz yeniliriz ama bir tek bugüne kadar darbecilere yenilmedik bu gecede yenilmeyeceğiz dedim. Bunun dışında genel başkanımızın mesajını, ana muhalefet dışında hiçbir görevi kabul etmeyeceğimizi darbecilere sonuna kadar direneceğimizi söyledik. O dakikadan sonra meclis F-16’ların ve skorksylerin hedefi haline geldi. Daha sonra Cumhuriyet Halk Partisinin bu tutumuna Milliyetçi Hareket Partiside iştirak ederek meclise geldiler. Bu tutumumuzun karşılığına bütün Türkiye’de meclis darbeye hep beraber direniyor algısı oluştu ve yerleşti. O gün gözümüzün içine bakamayanlar gelip alnımızdan öpmeye çalışanlar oldu. Benim konuşmamı Adalet ve Kalkınma Partisi ayakta alkışladı. CHP darbelerden medet umar, CHP darbeye karşı çıkmaz, AKP’yi ordu gelip götürse CHP alkış tutar sandılar. Oysa Cumhuriyet Halk Partisi her darbede genel merkezi kapatılan il ve ilçe binalarına el konulan başkanlarından üyelerine kadar işkenceden geçen ve çok büyük acılar çeken bir parti olarak bu ülkeyi başkanlık sistemiyle mi yöneteceksiniz? Krallığınızı mı ilan edeceksiniz diye sorulan Mustafa Kemal’in parlamenter demokrasiye geçeceğiz bunun içinde ilk iş cumhuriyeti ilan edeceğiz diyen bir liderin partisiyiz.

DEMOKRASİYİ SAVUNANLA YAN YANA DURURUZ

CHP olarak darbenin karşısında direndik diye bize Cumhurbaşkanından gelen teşekkür telefonunu nazik bir dille iade ettik. Bugün sarayda fiili durum yaratarak oturan birisi bu ülkenin ve demokrasinin sahibi falan değil. Bu ülkenin sahibi 78 milyon kişiyiz, demokrasiyi savunanla yan yana dururuz. Tek başına bu ülkeyi diktatörce yönetmek isteyenlerinde geçmişte olduğu gibi yarında karşısında olacağız. Olağanüstü Hal ilan ettiler. Paralel yapı ve darbeyle mücadele için hangi desteği istiyorsanız 4 parti olarak parlamentoda destek verelim. OHAL ilan etmeyin dedik. OHAL demek parlementonun kanun çıkarma yetkisini hükümete almak demek. Yargı denetiminden kaçmak demek, kurunun yanında yaşı da yakmak demek.

CANLI BOMBALAR PATLARKEN İSTİHBARAT ZAFİYETİ VAR DEDİK YOK DEDİ

Açıkçası bugün birileri darbeyi fırsata çevirmeye çalışıyor. Cumhurbaşkanlığı tarafsız, anayasaya göre dengeyi kurması gereken sembolik bir temsil makamıdır. 13 yıl başbakanlık yaparken MİT kendisine bağlıydı. Genel Kurmay doğrudan kendisine bağlıydı. Türkiye’nin 4 bir yanında canlı bombalar patladı istihbarat zafiyeti var dedik yok dedi. Darbeyi eniştesi haber verdi. İstihbarat zafiyeti yoksa MİT sana neden söylemedi. 13 yıl boyunca MİT sana bağlıydı hangi olayı gördün hangi olaya engel olabildin? Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak ne MİT’in ne Genel Kurmay’ın Cumhurbaşkanlığına bağlanmasını istemiyoruz. Denetimlerinin doğrudan meclise bağlı olmasını istiyoruz.

GÜLEN’İ DİNDAR KABUL EDEN VE İNANANLAR VAR

1987’den beri soruları çalan bir cemaatle karşı karşıyayız. O Fethullah Gülen 87’den beri sınavı kazanacağı halde kaybeden subay olacakken olamayan, memur olacakken olamayan insanların 40 yıllık kul hakları sırtında bide hala bunu dindar kabul edenler buna inananlar var. Adam 20 sene önce Fethullah Gülen’in okuluna gitmiş memur olmuş o şuan atılıyor ama 4 sene öncesine kadar kucak kucağa oturanlar Fethullah Efendi gel buraya diye ağlayanlar, Manisa milletvekillerinden dahi içlerinde var. Pensilvanya’ya gidip elini eteğini öpenler, kurban derilerini Fethullah efendiye yollayın diyenler, Türkçe olimpiyatlarında adına darphaneden para basan Cumhurbaşkanı ve onun kadroları bunun hesabını kime vereceksiniz? Fethullah Gülen Türkiye’de Amerika Birleşik Devletlerinin ve farklı uluslararası güçlerin amaçlarına hizmet eden taşeron olabilir. Ama her taşeronun bir işvereni vardır. Fethullah Gülen cemaatinin taşeronluğunu yaptığı esas işveren Tayyip Erdoğan’dır.

15 TEMMUZ AKŞAMLARI TEKRAR YAŞANIR

15 Temmuz bir halifelik hayali olan kul hakkı yiyen hoca bozuntusunun yapmaya çalıştığı sözde islami bir kalkışmadır. Ancak bugün AKP oralardan boşalan kadrolara din eğitimi almış, dini eğitim dışında hiç bir şey görmeyen laiklikten nasibini almamış kadroları doldurursa bu ülkede 15 Temmuz akşamları tekrar yaşanır. Bu ülkenin demokrat, aydın ve çağdaş Cumhuriyet Halk Partililer darbeye karşı bu ülkeyi savunmaya devam edecekler.