Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)Akhisar Kadın kolları, başkan Dilek Çabuk ve yönetim kurulu üyeleri Fatma Tosun, Gönül Bakek, Sıdıka Yuca, Selime Sivriçam, Meliha Saygıner, Fatma Ortaç, Tülay Akça, Figen Durmaz, Nurgül Yıldırım ile birlikte önce son şehidimiz  J. UZ. Çvş  Serdar Denizer’in annesini Akhisar Kapaklı Mahallesinde ziyaret ettiler.  8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlayarak hediye takdim ettiler. Şehit annesi bu ziyaretten çok memnun kaldığını dile getirerek Akhisar MHP Kadın Kollarına teşekkür etti.

MHP Akhisar Kadın Kolları Kapaklı mahallesinden sonra aslen Akselendi Mahallesi’nden olup Akhisar Hürriyet Mahallesi’nde ikamet eden Şehidimiz J. Er Mümin Koca’nın  annesini ziyaret ettiler.

Şehidimiz Mümin Koca’nın annesi de  bu ziyaretten çok memnun kalarak oğlu için düzenlemiş  olduğu odayı ziyaretçilere göstererek duygu yüklü anlar yaşanmasına vesile oldu. 

Şehit annelerinden sonra MHP Akhisar Kadın kolları emekli öğretmenler Gülsüm Aksoy ile Pakize Yılmaz’ı evlerinde ziyaret ederek 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutladılar. Emekli öğretmenler  ziyaretten memnun kaldıklarını belirttiler. MHP Akhisar Kadın Kolları Başkanı Dilek Çabuk ziyaretlerde yaptığı konuşmalarda şunları dile getirdi; Türkiye’deki kadın hareketlerinin tarihi de Cumhuriyet öncesine kadar uzanmaktadır. Dünyada eşit haklar isteyen kadınların mücadelelerinden etkilenen Türkiyeli kadınlar eğitim, çalışma ve oy hakkı için seslerini yüzyıldan daha uzun bir süredir duyurmaya çalışmışlardır. Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte, “kadınların eşit haklara sahip olması gerektiği” gibi aydınlık bir düşünceyle dünyanın birçok ülkesinden önce, kadınlara sosyal ve siyasal (seçme ve seçilme gibi) haklar verilmiştir. Ancak bu haklar, çoğunlukla  yasal düzeyde kalmış ve sosyal alanda aynı hızla ilerleme sağlanamamıştır. Ülkemiz, kadınların okuma-yazma oranı, eğitim düzeyi, çalışma yaşamına ve siyasi yaşama aktif katılımı ve kadın sağlığı konusundaki göstergeler açısından değerlendirildiğinde, gösterilen tüm çabalara ve ilerlemelere rağmen hala olması gerekenden çok uzaktır. Türkiye, imzaladığı “CEDAW, Çocuk Hakları Sözleşmesi, ICPD, Pekin” gibi uluslararası belgelerde taahhüt ettiği pek çok sözü hala  yerine getirememiştir. Eğitim ve iş bulmada  kadın erkek eşitliği sağlanamamıştır. Kadınların kamusal alanda rol almaları, karar verici konumda olmaları eşitlikten hala çok uzaktır. Sağlık yönünden de, göstergelerin istenilen düzeyde olmadığı görülmektedir; anne ölümleri gelişmiş ülkelere göre en az 10 kat yüksektir ve bu ölümlerinin yaklaşık % 80’i önlenebilir nedenlere bağlıdır. Toplumsal cinsiyet kalıpları en fazla kadınları olumsuz etkilemeye devam etmekte, çocuklarda cinsiyet seçimi, kadına yönelik şiddet, namus cinayetleri gibi kabul edilemez uygulamalar hala sürmektedir. Bütün bunlara, günümüzde kadını ikinci sınıf vatandaş olarak ayrı bir kalıba koyma çabalarını da eklersek, Türkiye’de kadınla ilgili gündem hala çok doludur!.