Geçtiğimiz şubat ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Milli Uzay Programı”nı açıkladığını ve buna göre 10 yılda 10 hedef belirlendiğini hatırlatan Bakırlıoğlu konuşmasında; Cumhurbaşkanı, programın tanıtım toplantısında şunları belirtiyor: "En önemli hedef, cumhuriyetimizin kuruluş yıl dönümünde yani 2023 yılında yani neredeyse bir yıl sonra aya sert iniş yapmak.

Bu, birinci aşama.

İkinci aşama ise 2028 yılında yumuşak iniş."

Ve devam ediyor Cumhurbaşkanı konuşmasına: "Güçlü ve bağımsız bir Türkiye'nin yerini sadece dünyada değil, uzayda da tahkim edeceğiz. İşte bu vizyonu yürütecek olan kurumumuz Türkiye Uzay Ajansıdır." Böylesine önemli bir görevi olan Milli Uzay Programını hazırlayan Türkiye Uzay Ajansına yakından bir bakalım ifadelerine yer verdi.

Kurumda Doktora Yapan Sadece 1 Kişi Var

Ajansın 2020 faaliyet raporun değerlendiren CHP’li Bakırlıoğlu,  personel sayısının sadece 27 olduğunu ve Türkiye Ajansında 6'sı kadrolu, 21'i görevlendirmeyle gelmiş 27 personel çalıştığını ve bu personelin yüzde 4'ü yani sadece 1'inin doktora yapmış olduğunu, yüzde 22'sinin yani sadece 6'sının  yüksek lisans diplomasına sahip olduğunu söyledi.

Son bir yıl içinde ajansın personel sayısı arttı mı bilmiyorum ancak yetersiz olduğu ortada diyen CHP Milletvekili konuşmasının devamında; bir de bütçesine bakalım.

NASA’nın Bütçesi 4500 Kat Fazla

2022 yılı bütçesinde Uzay Ajansına ayrılan tutar 61 milyon 293 bin lira; bugünkü kurla değerlendirirsek kabaca 4,4 milyon dolar.

Amerika Birleşik Devletleri'nin uzay programını yürüten NASA'nın bütçesi ise yaklaşık 20 milyar dolar yani bizim bütçemizin 4.500 katı kadar.

Çin Uzay Ajansının bütçesi 8 milyar dolar, Kanada'nın bütçesi 300 milyon dolar, Japonya'nın ise 500 milyon dolar.

Türkiye Uzay Ajansının 27 personeli olduğundan bahsetmiştik;

NASA'nın 17.800,

Avrupa Uzay Ajansının ise 2.200 personeli olduğunu not ederek Ajansın 2020 yılı faaliyet raporunu incelemeye devam edelim.

Bir yıl sonra aya sert iniş yapmamızı sağlayacak Uzay Ajansının faaliyet raporunun son kısmında yer alan “Öneri ve Tedbirler” bölümünün son kısmını birlikte okuyalım; önemli çünkü.

"Dünyada bulunan muadil kurumlar -yani NASA ve ESA'dan bahsediyor- yarışır ve çalışır duruma gelebilmek için personel özlük haklarının iyileştirilmesi, bütçenin artırılması, teknik ve teknolojik kapasitenin güçlendirilmesi gerekmektedir." diyor raporda.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk "İstikbal göklerdedir." diyerek yüzyıl önce geleceği işaret etti.

Ülkemizin uzay araştırmalarında yer almasını, bu alanda çalışma yapmasını önemsiyoruz ancak konunun ciddiyetle ve siyaset üstü ele alınması gerektiğini düşünmekteyiz.

Ay’a mı İnelim, Eve ekmek mi Götürelim!

Gerekli uluslararası iş birliği ve bütçeyle yani parayla 2023 yılında Ay'a sert iniş yapılabilir, bu, mümkün ancak ülkenin gerçekleri de ortada.

Ortalık yangın yeri hâline gelmişken, millet yarım simit alıyorken, bayat ekmek alıyorken, esnafımız intihar ediyorken yani her gün fakirleşiyorken önceliğimiz bu mu olmalı?

AKP Manisa Milletvekili bile 250-300 liraya dolan torba 600-700 liraya dolmuyor derken, TÜİK’in yıllık enflasyonu hala 21,5 olarak açıklaması gerçeklerin üzerini örtmeye yetmiyor.   

Geliyor Gelmekte Olan

Öncelikle, bu kriz ortamında bizlerin önceliği halkın önceliği olmalı. Halkın bugün önceliği geçim, halkın bugün önceliği seçim hem de derhâl seçim ifadelerine yer verdi.

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu geliyor gelmekte olan, anlaşılan gidiyor gitmekte olan diyerek sözlerini tamamladı.