Akhisarpress.com

 

Akhisar Cumhuriyet Halk Partisi, son günlerde ülkenin gündemine oturan zamlara ilişin tepki gösterdi. İlçe Binasında yapılan basın açıklaması ile tepkilerini dile getiren İlçe Başkanı A.Vehbi Bakırlıoğlu konuşmasında İktidar’ın yanı Sıra Ekonomi Bakanı Mehmet Zafer Çağlayan’ı eleştirdi. 


İlçe Başkanı Bakırlıoğlu açıklamasında, “ Bilindiği gibi geçtiğimiz günlerde Balyoz davasının sonuçlanmasından hemen sonra, toplum bu dava ve sonuçlarını tahlil etmeye çalışırken aniden Akaryakıta, alkollü içeceklere, motorlu taşıtlar vergisine gelen güncellemeler tüm halkımızın başına adeta bir Balyoz gibi inmişti.


Akaryakıtta litre başına 30 kuruş zam yapılarak Dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanmakta olan Norveç'ten bu unvan alınmıştır. Böylelikle Dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanma ayrıcalığı, kişi başına düşen milli geliri 10500 dolar olduğu devlet büyüklerimizce söylenen Türk Halkının olmuştur. Bu zamdan sonra yapmamız gereken tek bir şey kaldı: kişi başına düşen milli geliri 80000 dolar olan Norveç ile aramızdaki bu ufak farkı da kapatmak.


Özellikle dar ve orta gelirli yurttaşlarımızın tercih ettikleri 1600 cc'nin altındaki motor hacmine sahip araçların vergisine zam yapılarak, balyozun esas olarak kimin kafasında patlatılmak istendiği belli edilmiş oldu.


Bu zamların büyük bir tsunaminin öncü dalgaları olduğu, sırada doğalgaz zammının ve dolayısıyla elektrik güncellemelerinin olduğu konuşulurken, doğalgaza ve elektriğe %9,8 zam geldi. Bu zamlar ile birlikte 1 Ekim 2011 tarihinden bu güne geçen bir yıl içinde Doğalgaza toplamda %49 , üretimi doğalgaza bağlı olan elektriğe de % 32'ye varan bir güncelleme yapılmış oldu.Böylece 1 Ekim 2011 tarihinde ortalama olarak hane başına ödenen doğalgaz ve elektrik tutarı 151 tl den , 214 tl ye çıkmış oldu. Doğalgaza yapılan bu insafsız zammın ardında BOTAŞ'ın yaptığı büyük zararlar olduğu söylense de , doğalgaz alım şartnamesi tam olarak bilinmediği için, bu zararın neden kaynaklandığı açıklanamamaktadır.


Doğalgaz ve elektrik zammının iğneden ipliğe, cam bardaktan ekmeğe tüm tüketim mallarında da %5 ile %15 arasında fiyat arışlarına yol açması kaçınılmazdır. Yani bu zam dalgalan yerini Tusunamiye bırakacaktır.

Maaş zammında ancak 4 er 4'er artış reva görülen, ardından da yapılan vergi dilimindeki %5 'lik oynama ile maaş artışı elinden gasbedilen memurlarımızın, intibak beklerken sehven fazla maaş aldıkları fark edilen ve borçlu duruma düşen emeklimizin, açlık sınırında yaşayan dar gelirlimizin bu 10'ar 10'ar gelen zamlardan sonra ayakta kalması mümkün değildir. Zaten daralmış olan tüketim ister istemez tıkanma noktasına gelerek, sayısı 42 milyonu bulan borçlu vatandaşımızın bu borçları da ödenemez hale gelecektir.


Tüm bunlar yaşanırken Ekonomiden Sorumlu Bakanların, frene mi basmalıyız, yoksa gazamı basmalıyız tartışmasına tutuşmaları akıllara durgunluk vermektedir. Neymiş efendim sisli havada frene basmalıymışız, yok efendim sürücü, ileri sürüş teknikleri eğitimi almışsa gaza basmalıymış...İnsanlarımız artık nefes alamaz hale gelmiş siz işin neresindesiniz. Hele Zafer Beyin IMF'ye 5 Milyar Dolar cep harçlığı verir hale geldiğimizi müjdelemesi sinirleri biraz daha gerdi. Savın bakanım yaptığınız güncellemelerle, zamlarla bizlerden aldığınız bu paraları IMF'e borç vererek hava yapma hakkını size kim veriyor. Dolaylı vergiler ile dar gelirliden adeta parayı çalacaksın sonra IMF'e cep harçlığı veriyorum diyeceksin. Bu nasıl ekonomi yönetimi...Bu nasıl devlet yönetimi...Bu arada krizin teğet geçtiği iddia edilen ülkemiz IMF'ye 5 Milyar borç vermeyi taahhüt ederken, battığı söylenen İspanya'nın 19 milyar, İtalya’nın ise 31 milyar borç verdiğini duyunca bizimkinin hakikatten de cep harçlığı olduğunu anlamış oluyoruz.


Memurun, işçinin, emeklinin haklı maaş zammı taleplerine "Yunanistan, İtalya, İspanya gibi mi olalım” diyerek karşılık veren Başbakanımızın Atatürk Orman Çiftliğinde 300 milyon liralık yeni Başkanlık saray? yaptırması ve bu sarayın maliyetini dar gelirliye yüklemesi bizleri şaşırtmadı. Ancak şimdiye kadar istikrar sürsün, biz bu borçlarımızı nasıl öderiz diyerek AKP'ye oy veren yurttaşlarımızın şunu iyi bilmesi gerekir .Bu ülkede birileri istikrarlı bir biçimde zenginleşirken, geniş halk yığınlarının borcu istikrarlı bir biçimde artmakta ve yurttaşlarımız istikrarlı bir biçimde fakirleşmektedir.

Sayın Başbakanım yapmış olduğunuz bu zamlarla bizlere hayatı zindan ettiniz. Bu kadar zamma karşılık memur, işçi, emeklinin ve dar gelirlinin maaşlarında da herhangi bir güncelleme düşünüyor musunuz?


Sayın Başbakanım yapmış olduğunuz bu güncellemelerle bizi mahvettiniz. 300 milyon liraya yaptırdığınız o sırça köşklerde , yeni yaptırdığınız jetlerde rahat edebilecek misiniz?


Sayın Başbakanım " bu önlemleri almazsak Yunanistan gibi oluruz" diyorsunuz. İyide yapmış olduğunuz bu güncellemeler ile yurttaşlarımızın Yunanlı komşularından bir farkı kalmamıştır. Aralarındaki tek fark bizde insanların henüz alanlara inmemeleridir.


Sonuç itibarı ile bu zamlar vatandaşımızın başına adeta bir balyoz gibi inmiştir. Tsunamiyi andıran bu zam dalgaları karşısında yurttaşlarımız çaresizdir.Bütçedeki kapatılamayan açık da, bize bazı şeylerin iyi gitmediğini göstermektedir.” Dedi.