Uzm. Dr. Necati Çakal, “Vücudumuzun kas, eklem, kemik, bağlardan oluşan hareket sistemini ve bazı durumlarda ise iç organlarımızı etkileyen hastalıklara '' Romatizmal hastalık '' denilmektedir. Neticede tutulum yerlerinde şişlik, ağrı, kızarıklık ve fonksiyon bozuklukları baş gösterir.

Romatizma, ağırlıklı olarak eklem ve kaslarımıza zarar verebilir. Sabahları uyanınca ağrı, tutukluk hissedilir ve gün içinde zamanla azalır.

Romatizmal hastalık kabul edilen kireçlenme; aynı eklemi sık kullanma, zor hareketleri yapma sonucu eklem içindeki kıkırdak yapıda aşınma ve şişmanlık ile ilişkilidir. Özellikle 50 yaş üstü kişilerde yük binmesi ile gün içinde bir veya iki eklemde ağrı olur. En sık diz, kalça ve elleri tutar.

Örneğin, romatoid artrit 35-40 yaş civarı başlar ve 60'lı yaşlarda zirveye ulaşır. Lupus dediğimiz hastalık özellikle doğurganlık döneminde gözlenir. Ankilozan spondilit denilen hastalık ise özellikle genç erkeklerde saptanır. Ancak çocukluk çağına has romatizmaların da olduğunu hatırlatmak isterim. Ayrıca kişinin aile öyküsü, mesleği, eklem travmalarına maruziyeti, kilosu, sigara alışkanlığı da kimlerde sık görüleceğini belirlemekte önemli faktörlerdir.

Enflamatuar  romatizmal hastalıklarda; vücut anatomisine uygun zorlayıcı olmayan aktiviteler yapılması, aynı hareketin sık tekrarının aşınmaya yol açacağının bilinmesi, egzersiz ile vücut formunun korunması, ergonomik çalışma ortamının sağlanması ve fazla kiloların verilmesi önem taşır. İltihaplı romatizmanın nedeni tam olarak bilinmediğinden dolayı korunma tam olarak mümkün değildir. Ancak hastalığın tanısının erken dönemde konulabilmesi çok önemlidir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa, kalıcı eklem hasarı oluşumunun engellenmesi o derece başarılı olur. Ancak iltihaplı romatizmanın erken dönemde tanı alması güç olabilmektedir. Zaman içinde belirtilerde de değişiklik gözlenebilmesi ayrı bir sorundur. Bu hastalıkların teşhisinde iyi bir tıbbi hikâye ve fizik muayene vazgeçilmezdir. Uygun laboratuar testleri, radyolojik yöntemler ve gerektiğinde eklem sıvısı ya da çeşitli dokulardan alınacak örneklerin tetkiki de önem arz etmektedir.” dedi.