Algılama ve öğrenme yetilerinin gelişimi ile aktif ve sağlıklı bir yaşam için gözler önemli rol oynuyor. Gözlerde ortaya çıkan basit rahatsızlıklar bile erken dönemde tedavi edilmediği takdirde körlüğe kadar gidebilirken, bazen ciddi hastalıkların da belirtisi olabiliyor. Op. Dr. Kemal Kaplan, göz sağlığı konusunda dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. 
 
“Göz hastalıklarında en sık ortaya çıkan belirtiler; kızarıklık, kanlanma, kaşıntı, yanma-batma, şişlik, ağrı ve bulanık görmedir. Bunlar çoğu zaman enfeksiyon ya da alerjik nedenlerden kaynaklanmaktadır. Ancak kızarıklığın üveit gibi tedavi edilmezse körlükle sonuçlanabilecek göz hastalıklarının da ilk belirtisi olduğu unutulmamalı; gözde hissedilen her türlü problem ciddiye alınmalı ve ihmal edilmemelidir.    
 
Göz ve çevresindeki ağrının çeşitli nedenleri vardır. Düzeltilmemiş kırma kusurları, uygun olmayan gözlük kullanımı, ayrıca hipertansiyon, migren, sinüzit, gribal enfeksiyon ve ateşli hastalıklar da göz ve çevresinde ağrıya sebep olmaktadır. Süreklilik arz eden, göze hafifçe bastırıldığında şiddeti artan göz ağrıları, gözün iç tabakalarındaki bir enflamasyonun belirtisi olabilir ve ciddi bir durumun habercisidir. Ağrının göz kızarıklığı ya da görme bulanıklığı ile birlikte olduğu durumlarda acilen bir göz hekimine başvurulmalıdır. 
 
Gözün önünde hareket eden saç kılı ya da ince iplikçikler bazen de siyah bir sinek şeklinde tanımlanan hareketli cisimler vitreus ve retina hastalıklarının habercisi olabilir. Özellikle karanlıkta daha fazla fark edilen flaşa benzer bir ışık çakması, gözün retina tabakasındaki bir yırtığın belirtisidir ve acilen tedavi edilmezse körlükle sonuçlanabilir.
İleri yaşlarda ortaya çıkan ağrısız görme bozukluğunun en sık rastlanan nedenlerinin başında katarakt ve maküla dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı) gelmektedir. Katarakt, yavaş yavaş ilerleyen bir görme kaybı yapar. Ancak katarakt sadece ileri yaşlarda gelişen bir durum olmayıp, uzun süre kortizonlu ilaç kullanmış olan kişilerde, şeker hastalarında ya da göz travmasına bağlı olarak erken yaşlarda da ortaya çıkabilmektedir.  
 
Glokom (göz tansiyonu), göz içi basıncının görme sinirinde yaptığı kalıcı hasar sonucu, periferik görmenin yavaş yavaş kaybedildiği sinsi seyirli bir hastalıktır. Hastalar görme kaybını çoğu zaman hastalığın en ileri aşamasında fark ederler. Ailede göz tansiyonu olanlarda, 60 yaş üzerindeki kişilerde, diyabeti ya da hipotiroidi olanlarda ve miyop kişilerde glokom gelişme riski daha fazladır. Ayrıca çeşitli göz hastalıkları geçirmiş ya da uzun süre kortizon kullanmış kişilerde de göz içi basıncında yükselme ortaya çıkabilir.”