(Haldun Akyüz - ÖZEL HABER)  Ailesine ekonomik katkı sağlamak için bir Avukat’ın yanında çalışmaya başladı. Büroya çay, kahve getiren ilk okul diploması bile olmayan Bekir Taze birkaç kez arkadaşlık teklif etti. Sonunda evlendiler.  10 yaşında Ege Öztürk, 8 yaşında Minel adlı bir kız bir erkek çocukları var. 11 yıldır  İlknur-Bekir Taze çifti Akhisar Merkez Çarşıdaki 13 metre karelik bir çay ocağında, “Çocuklarımız bizlerin yaşadıklarını yaşamasın, onlara en iyi eğitimi vermek istiyoruz.” Diyerek haftanın 6 günü birlikte çalışıyorlar.

11, yıldır “Taze Çay Ocağı”nda, İlknur, Bekir Taze çiftini, çocukları Ege Öztürk ve Minel’le birlikte bulduk. Anne İlknur’un, eşi Bekir, oğlu Ege Öztürk’ü  çay ocağının başındaki  tepsiye çayları koyarken gördüğümüz anda  “hayırlı işler” dedik. Çayları eşi Bekir’e ve oğlu Ege Öztürk verdikten sonra İlknur (32) hanımla sohbete başladık. İlknur Taze, “Benim çocukluğum aile ortamı içinde geçti. Ne yazık ki eşim o mutluluğu yaşamamış.  İlk, orta ve lise  tahsilimde başarılı bir öğrenciydim. Şansızlıklar lisedeyken başladı. Üniversite hazırlığı ve  sınavda  başarılı  oldum. İyi bir fakülte kazandım. Fakat çok sevdiğim babamın hastalığı  beni çok etkiledi. 2. Sınıftayken  babamı kaybettik. Özellikle ekonomik şartlar nedeniyle okulu bırakmak mecburiyetinde kaldım. Bir Avukatın yanında  çalışmaya  başladım. Büromuza Bekir çay kahve getiriyordu. Zaman içersinde benimle arkadaş olmak istediğini söyledi. Önce  sıcak yaklaşmadım. Ama görgüsü,  hizmeti ve dürüstlüğü konuşmamada bir mahzur olmadığı kararına vardım.  7 yaşından itibaren  adeta çok büyük dram olan hayatını dinleyince çok takdir ettim. Ve etkilendim. Tabi ki bu zaman dilimi 2-3 yıl sürdü. Teklifin kabul edip yuva kurma kararı verdik. Evlendik. Hemen  Bekir’in çıraklık yaptığı Merkez Çarşıdaki bu günkü çay ocağında birlikte  çalışmaya başladık. Bir yıl içinde oğlumuz, 3. Yılda da kızımız dünyaya geldi. Şimdi her ikimiz de evlatlarımız için hayat mücadelesini birlikte veriyoruz. İlk hedefimiz  çocuklarımızın özellikle Bekir’in çok zor şartlarda geçen çocukluğunu yaşamamalarıdır. Onlara çok iyi eğitim vermek istiyoruz. Önce kendilerine, ailelerini, ve topluma karşı iyi birer birey olmalarını istiyoruz ve çaba sarf ediyoruz.”

Arastadaki dükkanlara çayları dağıttıktan sonra Bekir  tekrar  çay ocağına geldiğinde sohbet ettik. Bekir (39) bir iç geçirip, “Benim hayatım 3 yaşından itibaren çok çileli geçti evleninceye kadar. 3 yaşındayken annem ve babam ayrıldılar. İzmir’deymişiz. Akhisar’a gelmiş.  8 ile 15 yaşları arasındaki  ve 3 yaşındaki beni babam7 yaşına geldiğim zaman 2 ablam evlendi. Babam borç içine girdi. Akranlarım ilk okula başlarken bu çay ocağımızın karşısında bulunan tuhafiyecilik ve manifaturacılık yapan rahmetli Fikri Kahya ağabeyimin yanında çıraklığa başladım. Fikri ağabeyim ve arastada ki diğer ağabeyler ve patronlar bana sahip çıktılar. Askere gidip geldikten aileme daha fazla katkı sağlamak için garsonluğa başladım. 7-8 yıl aynı yerde çalışırken, Avukat yanında çalışan İlknur’a  aşık oldum.  Tüm cesaretimi  toplayarak önce arkadaş ve daha sonra eşim olması için çok yalvardım. İyi ki yalvarmışım. Böyle mükemmel  bir eş bulduğum için şansımın döndüğüne inandım. Evlendikten sonra ikimizde “Kendi ayaklarımızın üzerinde” durma kararı aldık.  11 yıldır burada ikimiz birlikte çalışarak önce iki pırlanta çocuğumuz için  ve yuvamız için hayat mücadelesi veriyoruz. Eşim ve oğlum hiç okuma yazma bilmediğim halde bana okuma yazma öğrettiler. Eşim olmasaydı ve benim gibi cahil birisiyle evlenmeseydi acaba şimdi nerelerde olurdum acaba diye düşünmeden edemiyorum. Ona minnettarım. Ben sabah 6 da kalkarak çay ocağını açmaya geliyorum. Eşim Ticaret Odası ilk Okulunda okuyan çocuklarımıza kahvaltılarını yaptırıp okula yolladıktan sonra işyerlerin açılmaya başladığı 8.30-9 arası buraya geliyor. Önemli olan istenen, çay,süt  ve kahve servislerini sabah zamanında yerine getirmek için çaba sarf ediyoruz. Tam gün eğitim gören çocuklarımız öğleden sonra 4 sıralarında eve gelecekleri zaman eşimde benden 2-3 saat önce tekrar eve dönüp çocuklarımıza derslerinde yardım ederken akşam yemeğimizi de hazırlıyor.” Dedi.

8 yaşındaki Minel fotoğraf çekerken ve sorularımıza cevap vermekten kaçarken ağabeyi  Ege Öztürk, “Cumartesi günleri babam erkenden, biz annemle  birlikte kahvaltı yapıp buraya geliyoruz. Bende yardım etmek için, çay kahve boşlarını toplamak için babamın arkasından sokağa çıkıyorum.Hayvanları çok seviyorum. Okuyup veteriner olmak istiyorum.” Dedi.