Akhisarpress.com - Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkan Yardımcısı Ahmet Coşkun, şirketlerinin başarıya ulaşmak için hedeflerinin olması, bahanelerinin ise hiç olmaması gerektiğini söyledi. Coşkun, gözünü hedeften ayıran kişinin sadece bahane göreceği uyarısında bulundu.

Akhisar Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin (AKİSAD) geleneksel hale getirdiği ''Tecrübe Paylaşım Toplantıları'nın bir yenisini gerçekleştirdi. Tecrübe Paylaşım toplantıları çerçevesinde gerçekleştirilen, konferansın konuğu TUSKON Başkan Yardımcısı ve Süvari Giyim Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Coşkun'du. Yoğun ilginin olduğu programda Akhisar ve Kırkağaç’tan işadamları katıldı.


"BAŞARI İÇİN HEDEF ÖNCELİK"

Programda konuşan Süvari Giyim Yönetim Kurulu Başkanı ve TUSKON Başkan Yardımcısı Ahmet Coşkun ise başarıyı sağlamak için önce hedef belirlenmesi gerektiğini vurguladı.

Ahmet Coşkun, şu anda yurt içi ve dışında toplam 118 Süvari mağazası bulunduğunu belirterek, 2017 sonu hedeflerinin 300, 2023’te ise bin mağazaya ulaşmak olduğunu ifade etti.

2023 vizyonlarında yer alan bin mağazadan 700’sini yurt dışında açmayı planladıklarını kaydeden Coşkun, “8 ülkede direk kendi faaliyetlerimiz var. Mısır’da önümüzdeki ay mağazalar açacağız. Her yıl da iki ülkede mağaza açmayı hedefliyoruz. Bütün faaliyetlerimizi kendi bünyemizde yapıyoruz, bayilik sistemi ile çalışmıyoruz. Şu anda sadece Nepal’de iki bayimiz var. Onun dışındakilerin tamamı kendi operasyonlarımız, kendi kontrolümüzde. Bu da bizim ileriye dönük daha rahat hedefler koymamızı sağlıyor." dedi.

Başarılı, lider ve marka olmak konularında katılımcılara tavsiyelerde bulunan Ahmet Coşkun, her şeyden önce mutlaka herkesin kendine yazılı bir hedef koyması gerektiğini söyledi.

İnsanların ticaret veya başka bir iş yapabileceklerini, memur olabileceklerini, bunun fark etmeyeceğini kaydeden Coşkun, "Mutlaka herkesin kendine bir hedef koyması gerekiyor. Hedefleri de yazılı olmalı. Ben bir yıl içinde şunları, beş yıl içinde şunları yapacağım. Bahanelerimiz olmayacak. Gözümüzü hedeften ayırdığımızda gördüğümüz her şey bahanedir. İnsan hedefine odaklanırsa onu yapmaya çalışıyor. Hedeften ayrılınca 'kriz vardı, bizim sektörün sonu geldi' gibi sözlerle aslında kendimizi demoralize ediyoruz. Kendimizi hedeften uzaklaştırıyoruz. O nedenle hedef olacak, bahane olmayacak." diye konuştu.

"HEDEFE GİDERKEN ENGELLERE TAKILMAYIN"

Coşkun, şöyle devam etti: "Akşam eve giderken bakıyoruz ki belediye yolu kazmış. O yol kapalı. Yol kapalı diye arabayı oraya çekip beklemiyoruz. Diğer yolları deneyerek eve gidiyoruz. Sonuçta hedefimiz eve gitmek, 15 dakika gecikmeli de olsa evimize ulaşıyoruz. Ticarette de böyle. Hedefimizi koyup yolumuzda ilerlerken önümüze engeller çıkabilir. Önemli olan engellere takılmadan, yola devam edebilmektir. O kadar hızla değişen bir dünya içerisinde yaşıyoruz ki sürekli bir değişim içindeyiz. Bu bilgi çağında artık eskiden 10 yılda, 20 yılda olan değişiklikler şu anda 6 ayda, bir yılda oluyor. Buna bir şekilde ayak uydurmak lazım. Yenilenmemiz lazım. Aksi takdirde işimizi ilerletmemiz mümkün olmaz. Değişim zamanı geldiğinde o hamleyi yapmazsak burada ticari hayatımız sonlanmış oluyor. Değişim acılıdır, zorludur, bunu biliyoruz. Bu değişimi sıkıntısına katlanarak yaparsak o zaman tekrar yepyeni bir işe kavuşmuş oluyoruz. Olumlu ve pozitif düşünmemiz gerekiyor. İnsanlarla olan iş veya sosyal ilişkilerimizde her zaman pozitif olabilmemiz gerekiyor."

Global olmanın dünyanın her yeri ile ticaret yapmanın, oradan ürün alıp satmak anlamına gelmeyeceğini ifade eden Coşkun "Yaptığımız işin dünya ölçeğinde ne olduğunu bilmek, seyahatlerle kendi işimizle ilgili gelişmiş yerleri görmek, işimizin geleceği adına fikirler verir. Dünyadaki yerimizi görürsek nereye kadar gideceğimizi de değerlendirmiş oluruz. İşini iyi takip eden insanlar atılımlar yapabilir." ifadelerini kullandı.

İŞADAMLARINA ÖNEMLİ TAVSİYELER

Başarılı olmak isteyen işadamlarına önemli tavsiyelerde de bulunan Coşkun, "Erteleme hastalığına da yakalanmamak önemlidir. İşleri yarın, haftaya diye erteleriz. Çok sakıncalı ve insanların önünü tıkayan bir şeydir. Bu da bizim bir sıkıntımız. Çok küçük iş yapan insanların çok sayıda iş yapmaya yeltendiklerini görüyoruz. Aslında bu çok gelişen bir Türkiye’yi düşündüğümüz zaman sağlıklı bir şey değil. Dev holdingler bile çok büyük sermayelerine karşın işlerini sadeleştiriyorlar. Çünkü küçük yapılan işlerde kazanç az olduğu gibi kontrol de çok zordur. Elinde sermayesi yok denecek kadar düşük olan insanlar yaptıkları işin içindeki sermayelerinin bir kısmını alıyorlar, 'Ben bir de şu işi yapacağım' diyorlar. Halbuki böyle bir işten sonuç alınmıyor. Dikey büyümeyi tamamlamadan yatay büyümeye geçmemek gerekir." şeklinde konuştu.

Lüks yaşamın işadamını batırdığı uyarısında bulunan Coşkun, işadamlarına şu tavsiyelerde bulundu: "Devletlerde bile bu böyledir. Avrupa’da yaşanan krizin nedeni budur. Çok lüks içinde yaşıyorlar ve bunda da ısrar ediyorlar. Özellikle esnafların kasalarından rahat bir biçimde para almaları sakıncalı bir durumdur. Her insanın ölçeğine göre kendine maaş belirlemesi lazım. Çalışanı gibi kendine maaş koyması lazım. Şahıslarımız değil, şirketlerimiz zengin olacak. Yani işlerimiz kuvvetli olacak. Şahsımız, lüksümüz çok önemli değil. İş gücümüz, potansiyelimiz çok önemli. Kurumsallaşmalıyız. Mutlaka ortaklık ve kurum kültürümüz olmalı. Kendimize yatırım yapmamız lazım. Eğitim, öğrenme, okuma hayat boyu devam etmeli. İnsanın kendini etkin bir şekilde yönetmesi başkalarına liderlik etmesinin ön şartıdır. Bizim bir de örf, adet, gelenek göreneklerimizi, kültürümüzü ve inançlarımızı muhafaza etmemiz gerekiyor."

Konferansın ardından TUSKON Başkan Yardımcısı Ahmet Coşkun'a, Akhisar Sanayici ve İşadamları Derneği (AKİSAD) Başkanı Said Yalçın tarafından bir plaket verildi ve katılımlarından dolayı tüm misafirlere teşekkür etti.