Milletvekili Sakine ÖZ, Ayrı Yaşadığı Eşi Tarafından Bıçaklanarak Öldürülen Akhisarlı Fethiye Gökçen için Konuştu:


“Fethiye GÖKÇEN’i Yazık ki Kaybettik, Acımızın Tarifi Yok”


Manisa’da ayrı yaşadığı eşi tarafından geçtiğimiz gün bıçaklanarak Manisa Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Fethiye GÖKÇEN, bugün (cumartesi) 17.15’te yaşama veda etti. CHP Manisa Milletvekili Sakine ÖZ, bıçaklanan Fethiye GÖKÇEN’in sağlık durumunu yakından takip etmiş ve Manisa Devlet Hastanesi’ne giderek doktorlardan bilgi almıştı. Milletvekili ÖZ, Fethiye GÖKÇEN’e rahmet, kederli ailesine başsağlığı diledi ve kadına şiddetin son bulması için çalışmaların arttırılması gerektiğini, Meclis’te bu konunun takipçisi olacağını ifade etti.


CHP Manisa Milletvekili Sakine ÖZ, Manisa’da ayrı yaşadığı eşi tarafından bıçakla ağır yaralanan Fethiye GÖKÇEN’in sağlık durumunuyakından takip etmiş, en son Cuma akşamı Manisa Devlet Hastanesi’ni ziyaret ederek doktorlarından bilgi almıştı.


Hastanedeki temaslarının ardından bir açıklamada bulunan Milletvekili ÖZ, Fethiye GÖKÇEN’in durumunun ciddiyetini koruduğunu üzülerek aktarmış ve doktorların tüm çabalarının onu yaşama döndürmek yönünde olduğunu belirtmişti. Ne yazık ki, Fethiye GÖKÇEN, bugün (cumartesi) 17.15’te yaşama veda etti.


CHP Manisa Milletvekili Sakine ÖZ, kadına şiddetin Türkiye’nin temel sorunlarından biri olduğunu vurgulayan açıklaması şöyle:


“Bakan Fatma Şahin Sesimizi Duysun;Kadına Şiddet Dinmiyor!”


“Fethiye Gökçen, Manisa’da kadına yönelik şiddetin en son ismi… Acımız çok büyük. Kederli ailesine başsağlığı diliyorum. Dün doktorlarıyla telefonda görüştüm, ardından hastanede ziyaret etme olanağımız oldu. Doktorlarımız, kendisinin çok kan kaybettiğini ve aldığı bıçak darbelerinin bedenine büyük zarar verdiği için hayati tehlikesinin bulunduğunu belirtiyor. Dualarımız onun içindi ancak maalesef kurtarılmadı…


Biz, kadınların gördüğü şiddeti bir ‘kader’ olmaktan çıkarmalıyız. Bu ne sadece din adamlarının çağrısıyla, ne de havalı salonlardaki ‘örnek başarı hikâyeleri’nin sergilendiği konferanslarla olur… Siyasetüstü bir anlayışla hareket etmeliyiz. Yereldeki şiddete, o gizli saklı kalan şiddete açılmamız lazım. Var gücümüzle kadına şiddeti ülkemizin gündeminden artık düşürmeliyiz. Kadınların her alanda rahatlıkla söz sahibi olacakları, güvenceli yaşayacakları huzurlu ortamı yaratmamız gerekiyor.


Bu açıdan hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Küçük yaştan itibaren şiddetsiz ortamda ve anlayışla yetiştireceğimiz çocuklarımıza şiddetin nasıl kötü bir davranış biçimi olduğunu kavratmalıyız. Özellikle yerel bölgelerde şiddetin sona erdirilmesine dair çalışmaları sıkılaştırmalıyız. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı nezdinde, göz boyamayı aşan, artık sorun çözen politikalara yönelmekte fayda var. Şiddet gören kadınların, gerekli tedavi sürecinden sonra yürütecekleri hukuk mücadelesinde ve iş bulma aşamalarında yanlarında bulunacak kadroları yetiştirmeliyiz. Manisa’da Sevgili Münevver ŞAVK’ın şiddet gördükten sonraki hukuk mücadelesini hepimiz takdir ettik. Şimdi onun iş arama sürecindeki sıkıntılarına odaklanalım, sistemin çözmesi gereken en somut sorun, kadının yaşama dönüşü noktasındadır.


Sayın Bakan Fatma ŞAHİN’e açık çağrıda bulunuyorum; gelin, şiddet konusunda daha verimli ve sorunlarımızın ortak olduğu bilinciyle hareket eden, yerelde şiddeti önlemeyi, kadınları yaşama yeniden hazırlamayı hedefleyen bir siyasetüstü çalışmaya Meclis’te aldığımız kararlarla imza atalım.”


“Şiddetin Mart Karnesi Çok Ağır”


“Geçtiğimiz Mart ayında, ne yazık ki, kadına şiddet arttı. Kadınlar, şiddetin odağı haline getirildi. Basına yansıdığı kadarıyla, ‘bianet’in bir araştırmasında, ülkemizde sadece Mart ayı içinde 14 kadın öldürüldü. Özellikle bıçak ve silah, birçok kadın arkadaşımızın umutlarını parçaladı.


Mart ayında 16 kadına ve kız çocuğuna tecavüz edilirken, 25 kadın ve kız çocuğu şiddet sonucunda yaralandı. Darp ve gasp sürdü. Kadın cinayetleri çoğunlukla evli ya da boşanma aşamasında ayrı yaşayan ailelerde oldu.


Tecavüzcülerin çoğu, ne yazık ki, mağdur kadınların yakın çevresindendi. Kadınlara yönelen saldırılar maalesef her yaş grubundandı; 27’den 75’e kadar insafsızlık aldı başını gidiyor…


En son Gölcük’te 13 yaşındaki kızımız Ö.Y.’ye 29 cani erkek tarafından tecavüz edildiği iddiasıyla sarsıldık. Ö.Y.’nin ifadeleri basına yansıdı ve bu dramın kökeninde ne gibi sorunların yattığını gördük. Sorunun çokboyutlu, samimi ve ayrımcılık içermeyen bir bakış açısıyla çözüme kavuşturulması gerekiyor. Aksi halde, sorunlar büyüyor, kadınlar başvuracakları adalet mekanizmasından hızlı ve kesin sonuçlar alamıyor.


Örneğin; Mart ayında kadınlar, mahkemelerden tedbir kararı aldırmalarına rağmen saldırılar dinmedi. Tedbir kararıyla rahat nefes almak isteyen 2 kadın öldürülürken, 4 kadın da ağır şiddet gördü. Maruz kalınan cinsel şiddetin geneli, çok acı ama gerçek, tanıdıklardan geliyor. Kadınlara evden hastaneye, sokaktan işyerine kadar hemen her yerde taciz uygulanıyor. Artık isyan etme noktasına gelen kadınlar, şikâyet ettiklerinde ise yasaların ve kurumların gereken ilgiyi göstermediklerinden, caydırıcı cezalara başvurmadıklarından dert yanıyor.”