Üyelerinin istek, öneri ve taleplerini dinlemek için üyeleri ile her ay buluşan Akhisar Eğitim-Bir-Sen, Bu ay Köy ve Kasabalarda çalışan üyeleri ile Dayıoğlu Kasabında düzenlediği akşam yemeğinde biraraya geldi.

KÖKÜ MAZİDE OLAN BİR ATİYİZ
Yemek öncesi konu ile ilgili açıklama yapan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Temsilcisi Rıza Bahar, eğitimde önemli konulara değindi. Bahar, "Akhisar Ne harabiyiz ne harabatiyiz;/ Kökü mazide olan bir atiyiz. Diyerek bizler, atiye yürümeyi tercih edip, bütün planlarımızı ona göre yaptık. Sendikal mücadelemizde medeniyet değerlerimizden asla taviz vermeden değişim ve dönüşümün öznesi ve öncüsü olduk. Her dem yeniden dirildik. Diriliş ruhunun öncüsü olduk ve de Allahın izniyle öncü olmaya devam edeceğiz.”

DEĞERLER SENDİKACILIĞI YAPIYORUZ.

Sendikacılığa değişim ruhunu, değişim heyecanını getiren bu ülkenin dönüşümün öncüleri, siz değerli yol arkadaşlarımızla bir araya gelerek heyecanımızı paylaşmamız, hep birlikte heyecan birikimini yenilemememiz, vizyon ve hedeflerimizi tazelememiz büyük önem taşıyor. Bu yol haritamızın rehberi, yol göstericisi sizlersiniz.” bugünün dünyasında kurumsal değişimi başararak ayakta kalmak ya da başaramayarak krizler ve belirsizlikler anaforuna kapılıp gitmek arasında yapılması gereken tercih, aslında geleceğe yürümekle bugünde kalmak arasında bir tercihtir.

HER TÜRLÜ İLLEGAL OLUŞUMA KARŞIYIZ

Değerli dava arkadaşlarım. Yıllardan beri Ülkemizde sendikacılık, ya kutsal devlet, derin devlet ve bu devlete karşı bireyin itaati ve görevlerinde devlete/güce yanaşmalık şeklinde gerçekleşmiş ya da milletin inancına ve devletine düşmanlık şeklinde gerçekleşmiş. Biz ‘önce insan’ diyoruz. Milletin devletini ve devletin insana karşı görev ve sorumluluklarını önemsiyoruz. Bizde töre olmaz, bizde evrensel değerler olur. Biz KCK’ya da, PKK’ya da, JİTEM’e de karşıyız. Biz bu milletin değerlerine bağlıyız” dedi.

ZORDUR ADAM GİBİ SENDİKACILIK

Bahar, Eğitim-Bir-Sen, Üyelerinin haklarını savunmak için gördüğü aksaklıkları, eksiklikleri ve hakların gasp edilmesini gidermek için öncelikle ilgililer ile diyolog yoluna giderek sonuca ulaşmak ister.Yinede sözlü ve yazılı uyarılarımıza karşılık verilmediği zaman hukuki mücadelemiz başlar.Baktık ki sorunlarımıza yine de çözüm üretilmiyorsa haklarımız için meydanlara iner, Alanlarda veya Bakanlık önünde toplanıp protesto mitingleri ve basın açıklamaları yaparak sendikal mücadelenin en meşru yolu olan hak arama mücadelelerinden birini yerine getiririz.

Yaptığımız eylemleri light (hafif) bulanlar çıkabilir… O zaman Adam gibi sendikalar, Sarışın olmayan sendikalar bizler eylem yapmadan daha önce ortaya çıkar ve bizden daha da sert bir eylem yaparlar.
Adam gibi sendikalar Nasıl mı eylem yapar? Sorusuna cevap ise; şöyledir.

Adam gibi sendikalar Sağına zurnacıyı, soluna kemancıyı alır, ulusal canlı yayında, salya sümük akıtarak ağlamaklı yanık bir ses tonuyla, hıçkırıklar içerisinde şiirler okurlar. Şayet bu da olmaz ise, gözlerden yine de yaş gelmedi ise bu defa yüzüne gözüne gaz sıktırmaca oyununa geçerler.

Bu oyunlara kendilerini öyle kaptırırlar ki, Bakanlık önünde pasta kesip çayda çıra oynadıkları için 4/B sözleşmelilerin kadroya geçtiğini, gaz almaya yönelik yaptıkları mizansenlerle özür grubu tayin hakkının verildiğini sananlar, bir gece yarısı gelen emirle, apar topar, yaka paça kendi genel başkanlarını bile indirirler.

Yinede olmazsa, Ergenokonculardan gelen her isteği emir telakki edip yerine getirirler. Öğretmenlere, eğitim çalışanlarına , Hastaysanız biz iyi geliriz, biz hap formülü ürettik deyip her derde şifa aspirin sendikacılığı yaparlar.

Hayat bu ya gün gelir, tüm yetkilerini kaybeder dış kapıya mandal olurlar. Ya da gün gelir, masaya yancı olarak otururlar. Ama yine de pes etmezler. Zordur adam gibi sendikacılık., Zordur Sarışın Sendikacılık velhasıl Pişkinlik ister.

MİLLETİN ve KAMU ÇALIŞANLARININ BEKLENTİSİ KARŞILANMALIDIR

Bundan sonraki süreçte milletimizle birlikte yazacağımz, daha özgürlükçü, milletin devletini oluşturan, vatandaşını tanımlayan değil, tanıyan, kamu çalışanlarına siyaset serbestliğ getiren,, Memura grev hakkını veren, Milletin ve kamu çalışanlarının beklentilerini karşılayacak olan yeni bir anayasayı acilen istiyoruz. dedi.

KEYFİLİKLERE KAPI ARALAYACAK YAKLAŞIMLARA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ

Hepinizin bildiği gibi, Son günlerde esnek çalışma modeli, performans gibi söylemler içeren haberlerde artış gözlenmekte. Bu söylemleri, Memurun iş güvencesini tartışmaya açmaya çalışanların zemin yoklaması olarak görmekteyiz. Bu tür girişimlerin gelmek istediği noktanın, memurun iş güvencesinin tartışmaya açmaksa, buna tepkimizin çok şiddetli olacağınının bilinmesini İsteriz dedi.Bahar, kamuda çalışan 4/B sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesini sağlamış bir sendika olarak, keyfiliklere kapı aralayacak yaklaşımlara kesinlikle müsaade etmeyeceğiz..

ÖTELENEN TALEPLERİMİZ İÇİN AĞUSTOS’ta TEKRAR MASADA OLACAĞIZ

İlk toplu sözleşmemiz, yasanın çıkarılma sürecinin zorluklarının yanında yancıların masada hop oturup hop kalkmaları ile yetki devrinin gölgesinde geçti. Eşit işe eşit ücret uygulamasının mağdur ettiği eğitim çalışanlarının mağduriyetinin giderilmesi için çok çalıştık. Onlarca kazanım elde ettik ama bir tek ek ödeme talebimiz gerçekleşmedi. Önümüzdeki yıl iktidarın kaçamayacağı bir toplu sözleşme yaşayacağız. Gerçekleşmeyen taleplerimizin bu süreçte hayata geçirileceğine inanıyoruz.dedi.

Biz İnancı ve kökeni ne olursa olsun , tüm inananların, tüm vicdanlı Milliyetçilerin, tüm vicdanlı Demokratların hatta ve hatta tüm Vicdanlı Gayri Müslimlerin Ortak adresi ve SENDİKASIYIZ …

Bahar, daha mutlu, daha huzurlu ve daha özgür insanların yaşadığı, bölgesinde lider ve dünyada söz sahibi bir Türkiye idealine kavuşuncaya kadar mücadelemize devam diyoruz…" dedi

Toplantı, Sendika üyelerinin istek, öneri ve taleplerinin alınmasından, yöneltilen sorulara cevap verilmesinden sonra sona erdi