Esen Çukur 46 yaşında, hiç evlenmedi. Fakat 1000’ni aşkın çocuğu var. Esen, 20 yıldır  Ana okulu ve İlköğretim öğrencilerini  evlerinden alıp okullarına taşıyıp öğretmenlerine teslim ediyor.

Esen Çukur “Ben bir iş yaparken tadına varacağım. Yaptığım iş bana keyif verecek. Yıllar önce okullarına taşıdığım  öğrenciler, yolda görüp boynuma sarıp, “Eser abla seni çok özledik. Hiç unutmuyoruz” demeleri benim için en büyük mutluluk.” diyor.

2004  Yılında  “yılın Kadın Girişimcisi” ödülünü kazanan  Esen Çukur’un hayatı  adeta bir roman. Esen  üç kardeşin ortancası. Sosyal ve ekonomik şartların ağırlığına rağmen ilk orta ve liseyi başarılı bir  şekilde sonuçlandırdıktan  sonra Akdeniz Üniversitesinde 2 yıllık  Muhasebe  bölümünü okudu mezun oldu. İstanbul Üniversitesinde  açılan İhracat ve İthalat  kursuna katıldı. Masa başında oturup hayatını sürdürmek istemeyen  Esen Çukur 20 yıl önce Akhisar’ın ilk özel “Yumurcak” adında  kreş açtı. 

Personeli ile birlikte, aldığı ve hala kullandığı, Akhisarlıların yakından tanıdığı üzerinde “Yumurcak” yazılı  minibüsü  ile  kreşine çocukları evlerinden aldı taşıdı. Kreşte çocuklarla oyunlar oynadı, onları yedirdi içerdi, yatırdı uyuttu. Akşam üzeride tek tek evlerine anneleri  veya babalarına teslim etti. Yumurcak kreş işletmeciliğini 10 yıl sürdürdü. Kreşi işletmeciliğini bıraktı.  Çocuklardan hiç kopmak istemeyen Esen, hiç ara vermeden özel olarak  Yumurcak adlı minibüsü yine ana okullarına öğrenci taşımaya devam etti.  “Hapsi benim çocuklarım” dediği  öğrencilerini yine evlerinden alıp okullarına teslim etmeye başladı ve hala devam  ediyor.

Sömestr tatilinde  Esen Çukur ile  her yıl olduğu gibi bu yılda 2 gün önce  taşıdığı öğrenciler için “Sömestr Eğlencesi” sonrası  büromuzda sohbet ettik. Her soruya  açık yüreklilikle yanıtlayan, yaşını bile hiç çekinmeden söyleyen  Eser Çukur, Neden evlenmedin sorusuna, “ Çalışmaktan fırsat bulamadım” gibi esprili bir cevap verdikten sonra, “Benim  1000 aşkın çocuğum var. Yapılan eğlence sonrası sizle beraber büronuza gelirken gördünüz, bir erkek  biri kız  iki kişi  benim ekmek teknem arabamın önüne geçtiler. Beraber indik aracımdan. Nasıl boynuma sarıldıklarını gördünüz.  Cansu’yu 3 yaşında taşımaya başladım. Abisi Çağdaş’ı da 4 yaşında.” 

Esen’in anlattıklarına ara verip, 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Cansu Çiçek Eroğlu ile ağabeyi Aydın  Adnan Menderes üniversitesinde İşletme öğrencisi olan Çağdaş Eroğlu  sorularımız karşısında ilk olarak  Cansu Çiçek, “Benim annem belediyede memurdu. Babam öğretmen ve okul yöneticisiydi. Ben annem ve babamdan  daha fazla Esen öğretmenim ile birlikteydim. Ben ve arkadaşlarıma adeta annelik yapıyordu. Yediriyor, içiriyor, yatırıyor, uyutuyordu.”

Ağabey Çağdaş, “Biz Yumurcak  Kreşinde neredeyse hiçbir çocukla kavga etmedik. Esen öğretmen ile diğer öğretmenler bizlere sıcak kucaklarını açıyorlardı. Ben zaman zaman  Esen öğretmenle yattığımı hatırlıyorum.” dedi. 

Esen  Çukur, anlatmaya devam etti. “Ben okurken de  çalıştım. Benim için çalışmak ve alın teriyle kazanç  ilk sırada. Ben bu yaşıma kadar  yaptığım her türlü işi tadına  vararak  yapıyorum. Bana yaptığım yine her iş keyif verecek. Hala sokağa çıktığım zaman bana erkek olsun kadın olsun,  çocuk olsun, genç olsun bana tebessüm edip selam veriyorsa bundan güzel mutluluk yok.” Telefonu çalan  Esen, “Bak şimdi yoğun  yağmur yağdığı halde, Salonda antrenman yapan Misak-ı Milli ilköğretim okulu Basketbol Takımı öğrencilerini alıp okula getireceğim. İstersen sende gel.” Beraber salona gittik. Öğrenciler öğretmenleri ile birlikte Yumurcak’a bindiler. Bazı öğrencileri evlerinin önünde indirdi. Diğerlerini  okula getirip, şemsiye tutarak Spor  odasına kadar onlara eşlik etti. Tekrar büroya döndük.
 Anlatmaya devam etti. “Biz 3 kardeşiz. Ben ortancayım. Hepimiz okuduk. Tabii ki hangi şartlarda olduğumuzu her  kıt kanaat geçinen bir aile olarak  hiç anlatmak istemiyorum. Kız kardeşimin ve ağabeyimin  çocukları  var. Onlarla he zaman birlikte olmama rağmen, her gün Yumurcak’ı binen 100 yakın  öğrenci adeta benim yavrularım gibi. Günüm  onlarla birlikte geçtiği zaman, onları okullarına, oradan da evlerine bıraktığım zaman  huzur içinde evime dönüyorum. Tekrar söylüyorum. Ben yaptığım  her işini tadına vararak yapmak istiyorum. Yaptığım işler bana keyif verecek.” Diyerek 20 yıldır  yaşları 4 ila 14 yaş arasında  öğrencileri taşıyan  Esen Çukur ile vedalaştık.