Türkiye’de uygulanmakta olan sözde serbest piyasa gereği her banka, çalışanların maaş ödemelerini almak için, çalışanlara promosyon vermektedir. Çalışanların maaş ödemelerini almak için kıyasıya bir yarış içinde olan bankalar, 11 milyon emeklilik promosyon vermeme konusunda zimmi bir anlaşma içindedirler. Bu zimmi anlaşmayla bankalar hem anayasanın 10. maddesindeki eşitlik ilkesini, hem de kendilerinin kutsadıkları serbest piyasa kurallarını çiğnemektedirler.
Nitekim promosyon ödenmesi hususunda bankalar arasında süren rekabet kamu kurumlan arasında farklı uygulamalar ortaya çıkmasına yol açtığından, bu farklılıkları ortadan kaldırmak ve tüm kamu çalışanlannın eşit düzeyde promosyon almalarını sağlamak üzere, başbakanlık tarafından 2007 yılında, 2007/21 sayılı genelge çıkanlmıştı. Bu genelge gereği kamu çalışanlanna promosyon ödenmesi uygulaması halen devam etmektedir.
Sosyal Güvenlik Kurumundan sorumlu olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, emeklilere promosyon verilmesi için bankalarla görüşmeler yapıyoruz şeklinde açıklamalar yapmaktadır. Bakanın bu açıklamaları ise bazı basın organlarında, emekliye müjde, emekliye 13. maaş şeklinde yer almaktadır. Gerek bakanın açıklamaları, gerekse bu açıklamaları sanki her şey olmuş bitmiş gibi yansıtan basm haberleri 11 milyon emekliyi beklentiye sokmuş olsa da maalesef bu güne kadar hiçbir ilerleme kaydedilmedi ve emeklilere promosyon verilmesi sağlanamadı.
AKP iktidarının da yolunu açan 2000 yılı krizinden sonra yapılan düzenlemelerle, içinde bankalarında bulunduğu fînans sektörü Türkiye’nin en karlı sektörü haline getirilmiş bulunmaktadır. Bu nedenle sektörde faaliyet yürüten bankalar yıllık ortalama net 3,5 - 4 Milyar TL. kar açıklamaktadırlar. Kuşkusuz bu karın önemli bir miktarı, büyük çoğunluğu açlık sınırı altında yaşayan, 11 milyon emeklinin aylıklarının ödenmesi için bankalara aktırılan paranın çalıştırılması ve bankaların emeklilere verdikleri diğer bankacılık hizmetlerinden elde edilmektedir.
Bizim istediğimiz, bankaların elde ettikleri bu muazzam karın sadece cüzi bir miktarını promosyon olarak emeklilere vermelerinin sağlanmasıdır. Bu ise bankalarla protokol yapan Sosyal Güvenlik Kurumunun protokollere madde kovması ile mümkündür. Dolayısıyla SGK 2007/21 sayılı başbakanlık genelgesini dikkate almalı ve her ay, 11 milyon emeklinin aylığına karşılık, 12 milyar lira para aktardığı bankalarla yaptığı ödeme protokollerine promosyon maddesi koymalıdır. Çünkü SGK bir kamu kurumudur ve başbakanlık genelgesine uyma zorunluluğu vardır. Ancak SGK ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, anayasanın eşitlik ilkesini gözetmek ve emeklileri korumak yerine bankaları korumaktadırlar. Nitekim Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanı, 2012 yılında, TBMM’de bankaların emeklilere promosyon vermeleri konusunda herhangi bir çalışma yapılıp yapılmadığı yolunda kendisine yöneltilen soru önergesine, bankaların kaynağı olmadığı için emeklilere promosyon vermiyorlar diye yanıtlamıştı. Aslında bu yanıt bakamn ve yönetimindeki Sosyal Güvenlik Kurumunun mantığını açıkça ortaya koymaktadır.
Yıllardır birçok eylem ve etkinlikle sesimizi duyurmaya ve emeklilere promosyon verilmesi için gerekli adımların atılmasını sağlamaya çalıştık. Bu amaçla yürüyüşler yaptık, imza kampanyaları düzenledik. Ancak diğer birçok konuda olduğu gibi, bu konuda da, hükümet sesimizi duymadı ve gerekli adımları atmadı. Dolayısıyla bu gün tüm Türkiye çapında, üyelerimiz hazırlanan matbu dilekçeyi Sosyal Güvenlik Bakanlığına göndermektedirler. Amacımız, üyelerimizin promosyon talebini Sosyal Güvenlik başkanlığın son bir kez iletmelerini sağlamaktır. Buradan sizin aracılığınızla, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanına bir kez daha sesleniyoruz, bu dilekçeleri dikkate almadığınız ve emeklilere promosyon verilmesini sağlamadığınız taktirde, anayasanın eşitlik ilkesini ihlal etmekten hakkınızda hukuk yollarına başvurmanın yanı sıra, ve başta sendikamız üyeleri olmak üzere, tüm emekliler geçmiş alacaklarını da talep eden davalar açacaklardır.
