Akhisar  Alevi Kültür Derneği Cem Evi   Sivas madımak otelinin yakılmasının 22. Yıl dönümü nedeni ile anma programı düzenledi. 

Cem Evi’nde düzenlenen anma programı saygı duruşu ile başladı. Ardından Asil Denizyıldız açıklama yaparak olayı şiddetle kınadıklarını söyledi. Asilyıldız konuşmasında,  “2 Temmuz 1993 yılında Sivas’ta Pir Sultan Abdal etkinlikleri için kente gelen yazar ve aydınların kaldıkları Madımak Otelinin ateşe verilerek yakılması, sonucu 2 si otel görevlisi,2' si gösterici olmak üzere 37 kişi diri diri yanarak hayatını kaybetti.

Sivas’ta yaşanan bu vahşetten sonra 128 kişi hakkında laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışma suçlamasıyla açılan davada, idam cezasına çarptırılan 33 sanıktan 32 si her nasılsa yurt dışına kaçtı.

Gelinen süreçte, sonsuza kadar içimizi acıtacak, yüreklerimizi yakacak bu vahşete ilgisiz kalan yetkililer, bu konu ile ilgili olarak yasal olarak yapması gereken girişimlerini geciktirerek Madımak Oteli Katliamı sanıklarının yakalanması ve hak ettikleri cezaları almasının gecikmesini sağlamıştır.

Sivas olaylarının kışkırtıcısı olduğu gerekçesiyle bir numaralı sanık sıfatıyla kırmızı bültenle aranan Cafer Erçakmak Sivas kent merkezi İstasyon Caddesi Başel Apartmanında oğlu Ergin Erçakmak’a ait olan, emniyete, valiliğe ve karakola yaklaşık 500 metre mesafedeki evinde yıllarca yaşamasına rağmen bir türlü yakalanamadı.

Madımak Oteli sanıklarını savunan avukatlar ise AKP hükümetleri tarafından sürekli ödüllendirilerek bürokrasinin en üst yönetimlerine getirildiler. Öyle ki; bu kişilerden bakanlık yapanlar bile oldu. Bu sahiplenme, kırmızı bültenle aranmalarına rağmen yurt dışına kaçan canilerden bu güne kadar neden yakalanan olmadığını açıkça göstermektedir.

Sivas’ta yaşatılan vahşet, laikliğe karşı, cumhuriyete karşı, insan özgürlüğüne karşı, farklı kökenden ve inançtan insanların barış içinde bir arada yaşamasına karşı yapılmıştır. Bu vahşet önceden planlanmış ve adım adım uygulanmıştır.

Zamanaşımı sayesinde elleri kanlı katillerin, canilerin serbest bırakılıp, ceza almaktan kurtulmaları, vicdanlarda kapanması mümkün olmayan yaralar açmıştır.
22 yıl önce vahşice katledilen canlarımızın acısı, yüreklerimizde artarak devam ediyor. Hukukun üstünlüğü için, yaşam hakkının kutsallığı için, insan hak ve özgürlükleri için kalbinde insan sevgisi olan herkesi yürekleriyle, gönülleriyle 2 Temmuz’da Sivas’ta buluşmaya davet ediyorum.

Gerçek adaletin bir gün herkes için gerekeceği asla unutulmamalıdır.
Bu dava hiç bitmeyecek.”
-Tarihimizde kara bir leke-
“Sivas’ta, 2 Temmuz 1993 te aralarında ozanlarımızın, yazarlarımızın, aydınlarımızın bulunduğu 35 canın katledilmesi tarihimize bir kara leke olarak düşmüştür.
Aradan geçen 22 yıl içerisinde Devlet kendinden beklenen sorumluluğu yerine getirecek bir irade ortaya koyamamış, katliamın gerçek sorumluları ne ortaya çıkarılabilmiş, ne de yargılanabilmiştir.
Yakın tarihimizin en karanlık ve acı olaylarından bir olan Madımak’ın ateşi vicdanı olanların, adalete inananların yüreğinde yanmaya devam etmektedir. Sivas, Çorum, Malatya, Maraş...
Hepsi insanlığa karşı işlenmiş en büyük suçtur. Bu ülkenin, ‘ben insanım’ diyen ve vicdanı olan herkesin acısı, ortak yarasıdır ve asla unutturulamaz.
Bu katliamları zaman aşımları ile aklamaya çalışanlar bilmelidir ki, halkın vicdanında Sivas katliamı zaman aşımına uğramayacaktır. Katliamlar, canlarımızı yok etse de, eşit, özgür, bağımsız ve demokratik bir ülkeye olan umudumuzu asla yok edemeyecektir.
Farklı olanı, kendinden olmayanı öteki sayan ve onu yok etmekten çekinmeyenler, mezhep ve etnik farklılıklar üzerinden siyaset yapanlar, toplumsal huzursuzluğu artıranlar, ayrıştırıcı dil ve uygulamalarla mezhepçilik üzerinden siyaset yapanlar, kardeşi kardeşe düşman ederek yeni acılara adeta çanak tutanlar, vatandaşlarımız arasında kin ve nefret yaratmak isteyenler asla amacına ulaşamayacaktır.
Biliyoruz ki toplumsal çeşitliği istismar edenler, yok sayanlar, ayrımcılığı besleyen ve körükleyen, kendi dışındaki herkesi “öteki” olarak görenler ne toplumsal huzuru ne de barışı inşa edebilirler.
Katliamın yıl dönümünde Sivas’ta yanan canlarımızın hesabını sormaktan bir gün bile vazgeçmeyeceğiz. Bu katliamları karartmak ve kapatmak isteyenlere inat, sesimizi her yeni gün daha fazla yükselteceğiz. Çünkü bu saldırılar, aydınlığa, çağdaşlığa, demokrasiye, bir arada yaşama kültürü ve çok sesliliğe yapılmıştır.
Madımak’ın yıl dönümünde tek temennimiz, geciken adaletin tecelli etmesi, sorumluların yargı önünde hesap vermesi, demokrasi ve insan hakları mücadelesinin kazanmasıdır.
Bir daha böyle acılarının yaşanmaması, nefret ve kinin yerini, hoşgörünün alması temennisiyle, Madımak’ta hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah’tan rahmet diliyor; sevgi, saygı ve minnetle anıyorum.
-“Sivas’ın acısı yüreklerimizi dağlamaya devam ediyor”- Unutmadık, Unutturmayacağız
Akhisar Alevi Küitür Derneği olarak Anma etkinliğimize katılanlara teşekkür ediyoruz.
irade ortaya koyamamış, katliamın gerçek sorumluları ne ortaya çıkarılabilmiş, ne de yargılanabilmiştir.
Yakın tarihimizin en karanlık ve acı olaylarından bir olan Madımak’ın ateşi vicdanı olanların, adalete inananların yüreğinde yanmaya devam etmektedir.
Sivas, Çorum, Malatya, Maraş...
Hepsi insanlığa karşı işlenmiş en büyük suçtur. Bu ülkenin, ‘ben insanım’ diyen ve vicdanı olan herkesin acısı, ortak yarasıdır ve asla unutturulamaz.
Bu katliamları zaman aşımları ile aklamaya çalışanlar bilmelidir ki, halkın vicdanında Sivas katliamı zaman aşımına uğramayacaktır. Katliamlar, canlarımızı yok etse de, eşit, özgür, bağımsız ve demokratik bir ülkeye olan umudumuzu asla yok edemeyecektir.
Farklı olanı, kendinden olmayanı öteki sayan ve onu yok etmekten çekinmeyenler, mezhep ve etnik farklılıklar üzerinden siyaset yapanlar, toplumsal huzursuzluğu artıranlar, ayrıştırıcı dil ve uygulamalarla mezhepçilik üzerinden siyaset yapanlar, kardeşi kardeşe düşman ederek yeni acılara adeta çanak tutanlar, vatandaşlarımız arasında kin ve nefret yaratmak isteyenler asla amacına ulaşamayacaktır.
Biliyoruz ki toplumsal çeşitliği istismar edenler, yok sayanlar, ayrımcılığı besleyen ve körükleyen, kendi dışındaki herkesi “öteki” olarak görenler ne toplumsal huzuru ne de barışı inşa edebilirler.
Katliamın yıl dönümünde Sivas’ta yanan canlarımızın hesabını sormaktan bir gün bile vazgeçmeyeceğiz. Bu katliamları karartmak ve kapatmak isteyenlere inat, sesimizi her yeni gün daha fazla yükselteceğiz. Çünkü bu saldırılar, aydınlığa, çağdaşlığa, demokrasiye, bir arada yaşama kültürü ve çok sesliliğe yapılmıştır.
Madımak’ın yıl dönümünde tek temennimiz, geciken adaletin tecelli etmesi, sorumluların yargı önünde hesap vermesi, demokrasi ve insan hakları mücadelesinin kazanmasıdır.
Bir daha böyle acılarının yaşanmaması, nefret ve kinin yerini, hoşgörünün alması temennisiyle, Madımak’ta hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah’tan rahmet diliyor; sevgi, saygı ve minnetle anıyorum.
-“Sivas’ın acısı yüreklerimizi dağlamaya devam ediyor”- Unutmadık, Unutturmayacağız
Akhisar Alevi Kültür Derneği olarak Anma etkinliğimize katılanlara teşekkür ediyoruz.” Dedi. 
Basın açıklamasının ardından Ali İlhan ve Süreyya Yalçın madımak olayı ile ilgili şiir okudu. Duygulu anların yaşandığı anma töreni Süleyman Bektaş’ın türküleri ile devam etti.