Akhisar Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), dernek lokalinde Şehit Kubilay için basın açıklamasında bulundu.

Akhisar ADD başkanı Günhan Bakırlıoğlu yaptığı basın açıklamasında;

“Şehit Kubilay'ı Saygıyla Anıyoruz

Bugün Cumhuriyet tarihimizin en acı günlerinden birinin 85. yıldönümü.

85 yıl önce bugün, gencecik bir öğretmen olan Kubilay’ın başı Yedek-subaylık görevini yaptığı Menemen’de kesilerek sırığa geçirildikten sonra, sokaklarda dolaştırılmıştı. 

Bu tür vahşi olayların günümüzden ve yerimizden ne kadar uzakta olduğunu düşünüp gevşemek, toplumları büyük tehlikelere atabilir.

Oysa tehlike uzakta değildir.

Her gün TV ekranlarından olmasa bile internet aracılığı ile bilgisayar ekranlarından insanların kafalarının nasıl kesildiğini en ince ayrıntıları ile izliyebiliyoruz.

Kutsal inançlar adına, din adına ve okyanus ötesindeki yeni tanrıların gözü doysun diye… Günümüzün kafa kesicileri 85 yıl öncesindeki gibi Menemen sokaklarında değil, ceplerinde yeşil Amerikan dolarları ile her yerde dolaşıyorlar.

Devrim şehidimiz Kubilay’ın başının kesilmesinden 42 yıl sonra gencecik 3 devrimcinin, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın başlarına yağlı ilmik geçirildi. 48 yıl sonra Kahramanmaraş’ta 105 insanımız, kutsal inançlar adına kesilerek, kurşunlanarak, dövülerek katledildi. 62 yıl sonra 35 aydınımız Sivas’ta din adına diri diri yakıldı. Yaklaşık aynı yıllarda aynı inançları paylaştığı söylenen insanlar sadece şeyhleri farklı olduğu gerekçesiyle birbirlerini öldürüp betonun altına gömdükten sonra üstünde gönül rahatlığı ile oturabildiler.

Görünürdeki sebep ne olursa olsun, bütün bunlar okyanus ötesindeki efendilerin bu coğrafyadaki egemenliklerinin sürmesi için yapıldı. Her seferinde cahil bırakılmış zavallı insanlar kutsal inançları uğruna ve cennete gidebilmek için kan akıttılar.

İkna edemedikleri ya da engel gördüklerinin kafalarını kesmek, kurşunlamak, bedenini bomba ile paramparça etmek çok daha kolay geldi.

Kafa kesmek, bir gün Emevilik adına, başka bir gün Şiilik acına, Batınilik adına, Halifelik adına, Nakşibendilik adına, Hizbullah adına, Fethullah adına, IŞİD adına yapıldı. Ama hiçbir gün kafamızın kesilme tehlikesi bizlerden uzak olmadı. Kesemedikleri kafaları ezmeye kalktılar. Buna rağmen aydınlığı, çağdaşlığı istemekten ve uğruna mücadele etmekten geri durmadık.

85 yıl önce genç Cumhuriyeti savunmak için hayatını veren Mustafa Fehmi Kubilay’ın başını kesen, bekçi Şevki ve Bekçi Hasan’ı katleden Nakşibendi tarikatı ne acıdır ki bugün Cumhuriyetimizin tepesine çöreklendi. Her gün TV ekranlarında parmak sallayarak kendisi gibi düşünmeyenleri tepelemekle tehdit ediyor. Bu tehdit zaman zaman gerçeğe de dönüşüp ağır kayıplar veriyoruz.

Bu yıl, 85 yıl önceki acımızı paylaşmayı, gözü dönmüş katilleri lanetlememizi engellemeye kalkıştılar. Cinayete tanık olan Menemen’deki törenlerde Menemen halkının seçilmiş temsilcilerini susturmaya kalkıştılar. Kubilay’ın öğretmen olarak mezun olduğu Bursa Mualim Mektebinde (Çelebi Mehmet Lisesi) her yıl yapılan anma törenlerini de yasakladılar.

Ancak yine de yılmayacağız. Halk ozanı Muhyi’nin yüz yıllar ötesinden seslendiği gibi:

“Sayılmayız parmak ile tükenmeyiz kırmak ile…”

Şehit öğretmen, Asteğmen Kubilay, Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan da işte bu inançla Cumhuriyete sahip çıktı. Kırıldılar. Ama tükenmediler…

Menemen Yıldıztepe’deki anıtlarının üzerinde yazdığı gibi:

İnandılar…Dövüştüler…Öldüler…

Ve Türk ulusunun kalbine gömüldüler.

Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.” Dedi.