Bu yıl, Merkez Bankamızın art arda yaptığı faiz indirimleri ile dünyanın parasal genişlemeye girdiği döneme denk gelmesi Türk Lirasının ciddi kayıplar yaşamasının önüne geçti. Bu konjonktürde ülkemizde enflasyonun hızlı bir şekilde gerilemesine şahit olduk. 2019 yılı enflasyonun yüzde 11 veya 12 bandında kapatacağımız anlaşılıyor. 

Üst üste 3 çeyrek küçülme yaşayan Türkiye ekonomisi 2019 yılı üçüncü çeyreğinde 0,9’luk büyümeyi gördüğünü düşünüyorum. Enflasyon ve faiz oranlarında yaşanan gerileme ile kredi piyasasında yaşadığımız canlanma ve reel kesim ile Tüketici Güven Endeksi gibi öncü göstergelerde yaşanan yukarı yönlü ivmelenme, ekonomik büyümenin önümüzdeki dönemde hızlanması ümidimizi çoğaltıyor. Yukarı yönde bir ivme kazanan büyümenin yüksek işsizlik oranına da olumlu yansımasını umut ediyorum. Önümüzdeki yıl Orta Vadeli Program yüzde 5 büyüme hedeflemektedir. Yüzde 5'in altında bir büyümenin işsizliği daha da yükseltebileceğini öngörerek, büyüme hedeflerinin yakalanmasının bu anlamda kritik olduğunu düşünmekteyim. Ama elbette büyümenin oranı yanında, bileşenlerinin de önemli olduğunu hatırlatarak, özel tüketim ve devlet harcamalarına dayalı bir büyüme yerine, katma değerli üretime dayalı bir büyüme elde etmeyi arzu ettiğimizin altını çizmek isterim.

Ülkemizde durum bu şekildeyken biraz da sokaklarında dolaştığımız memleketimize, yani Akhisar’ımıza değinmek gerekirse, hayal ettiğimiz, bahsetmek istediğim pek çok şey var.

Önce görmek istediklerimize baktığımızda Akhisar’ın, Akhisarlının birlik içinde, ortak üretimlerle  

Büyüyen bir ekonomisinin olduğunu görmek isteriz. Reel bir örnek vermem gerekirse, bir süt üreticisi firmanın Akhisar sigara fabrikası arazisinde bir proje geliştirip, burada ihaleye girerek yer alması çokça konuştuğumuz konular arasında yer aldı. Bahsi geçen arsanın bedeli hepimizin tartışma konularından biri oldu. Gönül isterdi ki bu yere Akhisar’dan birkaç babayiğit firma bir proje gerçekleştirerek sanayi tesisi kursaydı. Hatta daha da uygun fiyata ihale alsaydı. Ama sonuçta atıl duran bu yer istihdam oluşturacak bir tesise dönüşüyor. Hayırlı olmasını, daha da iyilerinin Akhisarlıların olmasını temenni ediyorum.

Bir Dünya markası olan Volkswagen firmasını talebi ile Akhisar askeri hava alanının, sivil hava trafiğine açılması gündeme geldi. Bu konu Akhisar’ımızı bölgede yeniden bir sosyoekonomik merkez haline getirecek unsurlardan birisidir. Gönül isterdi ki bu hava limanı Volkswagenfirmasının talebiyle değil, zeytin üreticisi ve zeytin ihracatı için Akhisarlı firmalardan gelseydi. Böylelikle tüm zirai ve sınai ürünlerimizin yurt sathına ve yurt dışına daha kolay ve uygun nakliye ücretleriyle ulaşmasını sağlayabilseydik. Dilerim Akhisarlı firmalar bunları da başarır. Böylelikle bu kent bölgenin sanat, spor, eğitim gibi pek çok konuda markalaşacaktır. Bunun için gerekli alt yapı zaten mevcut. Bakınız gölet alanları, amfi tiyatro, çarşı ve ticaret geliştikçe konaklama ve nüfus hareketlilikleri ile daha büyük Akhisar olacağız.  Bu gelişmeyi yalnızca ekonomik büyüme olarak da algılamamak gerek. Şehir hayatı ve şehirli kalitesinin de yükselmesi AKGİAD olarak en önemli gündem konularımızdan biridir. İstiyoruz ki esnafımız cezai müeyyideler nedeniyle değil, çağdaş bir kentli olduğu için kaldırımları işgal etmesin, işyerlerinin girişleri ve kullanım alanları engelliler,yaşlılar ve çocuklar düşünülerek tasarlansın. Çünkü ceza bir eğitim metodu değildir. Cezai müeyyideler sadece korku oluşturur. Değişen konjonktür, zaman zaman bu cezai müeyyidelerin esnemesine neden olur. Bir toplumu duyarlı olmak üzere eğitirseniz, cezalar olmadan da yaşam kalitesi yüksek bir kent yaşamı kazanırsınız. Bunu başarmak için Aile eğitimi, sivil toplum kuruluşlarının çabası ve devlet denetimi çok ama çok büyük öneme sahiptir. 

Güzel bir kent yaşamı için sadece esnafımızın çabası yetmiyor. Şehir dışında, sanayi alanlarında üretim esnasında atıkları olan işadamlarının ve sanayicilerinin de çok duyarlı olması gerekir. Çünkü başka bir dünya yok. Bu dünyada kazanıp, başka bir gezegende yaşamadığımız düşünülürse, kazandığımız bu dünyayı da yaşanabilir halde tutmak da bizim başlıca görevlerimizden biridir.

Bizler genç işadamlarıyız. AKGİAD, yani Akhisar Genç İşadamları Derneği olarak 

biliyoruz ki ;asıl gençlik dediğimiz kitle şu an okullarında ve eğitim sürecindeler. Biliyoruz ki; asıl gençlik olan bu evlatlarımız sadece ders, sınav ve bilgisayar – internet kıskacında kaldığı sürece robotlaşmış nesiller olacaklar. Bizler robotlaşmış bir nesil değil, robotlar ve akıllı teknolojiler üreten, insana, doğaya ve tüm canlılara saygılı yarınları kuracak gençler için çabalıyoruz. Onlar bizim yerimizi aldıklarında ülkemizi, şehrimizi daha da ileri götürsünler diye emek sarf ediyoruz. Bu gençlerin robotlaşmaması için spor alanları, hobi alanları, eğitim ve eğlencenin birleştiği alanları ve bu alanların etkin kullanılması için çalışan kadroların burada hizmet etmeleri kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Sporda, sanatta, eğitimde, sanayide, yazılımda, finans ve reel sektörde gençlerimizin başarı sağlaması ancak ve  ancak bizlerin onlara uygun ortamlar sağlaması ile mümkün olacaktır. Böyle bir vizyonla Akhisar’ın bir üniversiteye ihtiyacı olduğunu, Akhisarlıların kendi üniversitelerinde geleceğin bilimini üretmeye ihtiyacı olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. 

AKGİAD olarak bizim 2020 ajandamızda, hedeflerimizde bunlar var. Dileğimiz tüm Akhisarlıların ajandasında da birlik, beraberlik içinde; birlikte üreterek, birlikte değer oluşturarak, Akhisar’ımızı güzel yarınlara ulaştırmak olsun. 2020 yılında tüm Akhisarlılara, tüm vatandaşlarımıza ve tüm dünyaya sağlık, mutluluk, zenginlik, huzur ve barış diliyoruz.