Akhisarpress.com - Elazığ Maden ilçesinden Belediye Başkanlığı, şimdiki kaymakamlık olan Hususiye başkanlığı yapan merhum Abdurrahman efendi 1917 yılında Osmanlı Milli İtibari Bankası (Osmanlı Bankası) ait 2 hisse senedini 20 Reşat altın karşılığında alıp, 1977 yılında ölen eşi Sabriye Doğan’ verdi. Sabriye Doğan iki hisse senedini sandığa koydu.

96 yıl önce dedesi tarafından alınan 2 hisse senedinin fotokopisini gösteren torunu emekli öğretmen Abdurrahman Doğan anlatıyor. “ Babamlar 9 kardeştiler. Babam ve amcam Ergani Bakır İşletmelerinden emekli oldular. Baba evinde kalan amcam Rafet Doğan babaannem Sabriye Doğan 1977 yılında ölünce odasındaki sandıktan sonradan Osmanlı Bankası adını alan Osmanlı Milli İtibari Bankası’na ait 1917 yılında 20 Reşat altın karşılığında alınan 2 hisse senedini bulmuş. İlk araştırmalarında bu hisse senetleri İş Bankası kurulurken sermaye aktarımı olarak İş Bankasına verilmiş. İş Bankası ile yapılan yazışmalar sonunda, banka Hisselerin var olduğu kabul etmiş. Ve işlem yapılmadığı 1978 yılında bildirilmiş. Bunun karşılığında varislere 2 bin lira teklif edilmiş. 9 kardeş olan babamlardan amcamlardan ve halalarımdan 5 tanesi rahmetlik oldu. Şimdi 4 kardeş ve 27 torun var. 2 bin lira değer biçilen hisse senetleri için yıllarca peşi bırakılmış. Geçtiğimiz yıllarda basında Lübnan’da yaşayan Abdülhamit’in torunlarının da elinde Osmanlı Bankası hisse senetleri olduğunu, mahkemeye başvurduklarını okuyunca, ailemizin elinde bulunan dedemin aldığı Hisse Senetlerinin gerçek değerlerini elde edilmesi için İstanbul’da bir Avukat’a baş vurduk. 96 yıl önceki 20 Osmanlı Reşat altını verilerek alan 2 hisse senedinin asılları dava dosyasına kondu. Mahkemenin neticesini bekliyoruz.” dedi.

Görüştüğümüz İstanbul’da Avukatlık yapan Mahmut Doğan, tarihi olarak değerlendirdiği böyle hisse senetlerine ait 20’ye yakın davası olduğunu, Abdurrahman Doğan tarafından getirilen Osmanlı Milli İtibari Bankasına ait hisse senetlerinin davasını takip ettiğini, Vekaletnameler tamamlandığı anda davanın açılacağını, 6 davanın müvekkillerinin lehine sonuçlandığını, bir davayı da İnsan Hakları Mahkemesine taşıdığını anlattı.