İşte Gülbeyaz Et Entegre ve Sucuk Tesisleri müdürü Yaşar Artar’ın yayınladığı yazılı basın açıklamasında yer alanlar;
Kahvaltının yanı sıra, iftar sofralarının da baş tacı sucuk, bazı hileli ve sağlıksız üretimler nedeniyle son yıllarda tüketiminden özellikle kaçınılan bir gıda maddesi haline geldi. Oysa, uygun koşul ve içeriklerde üretilen sucuk güvenle tüketilebilecek, son derece lezzetli bir besin.
Sucuk Sadece Dana Etinden Yapılır, Dana Etinin Oranı Yüzde 100 Olmalıdır.
"Maalesef son yıllarda sucukta hileli üretimlerle karşı karşıya kalabiliyoruz. Tüketiciler bilmelidir ki sucuk sadece danadan yapılır. Yapım esnasında, kıyma, yağ, katkı maddeleri, starter kültür ve baharatların karıştırılmasıyla elde edilen hamur, doğal kılıflara doldurulup belirli bir sıcaklık, nispi nem ve hava akımında olgunlaştırılır. Özetle, sucuğun içeriğinde dana etinin dışında sadece gerekli baharatlar bulunmalıdır. Bu kriterin dışında kalan sucuğa hiçbir şekilde itibar etmemek gerekir"
Günümüzde sucuk fermente ve ısıl işlem görmüş olarak iki şekilde üretilir. "Fermente sucuk üretiminde, sucuğun olgunlaştırılması doğal ortamda ya da endüstriyel bazda oluşturulmuş doğal şartlarda yapılır. Üretme sürelerinin kısaltılması ve daha ekonomik üretim yapmak için tercih edilen yöntem ise, ısıl işlem uygulamaktır"
Bazı üreticilerin, dana etinin içerisine başta tavuk olmak üzere farklı malzemeler de kattığını belirten Yaşar Artar "Tavuk karıştırılmış ürün renk itibariyle bir albeniye sahiptir. Tüketicilerin bu albeniye kanmaması önemli" diyerek iyi bir sucukta aranması gereken özellikleri sıraladı. ARTAR "Tüketiciler, kaliteli bir sucuğu öncelikle renginin parlaklığından ve doğallığından anlayabilirler. Sucuğa dıştan bakıldığında rengi kırmızımsı kahverengi olmalı, kesildiğinde çevresi ve ortası arasında belirgin bir renk farkı olmamalı. Yüzde yüz dana etinden yapılan kaliteli bir sucuğun dilimlerinin yüzeyinde mozaik yapı görülmez, içerisindeki yağ dağılımı dengeli ve et miktarına göre az olur" dedi.
İyi Sucuk Pişirildiğinde Aşırı Yağ Bırakmaz
Sucuğun dış yüzeyinin kuru olması gerektiğinin de altını Yaşar Artar "Sucuk elle kontrol edildiğinde çok yumuşak ya da çok sert olmaması önem taşır, kesildiğinde ise, daha yumuşak yapıda olan orta bölümü bıçağa bulaşmamalı" şeklinde konuştu. İyi bir sucuğun pişirildiğinde aşırı yağ bırakmayacağını özellikle vurgulayan Artar, sucuk yağının piştikten sonra da çabucak donmaması gerektiğini söyledi.
Artar ayrıca, sucuğun yüzeyinde oluşabilecek küflenmeye karşı da dikkat çekerek, küflü yapının gözle rahatlıkla görülebileceğini söyledi. Sucuğun kılıfı altında yağ toplanması olmaması gerektiğini de vurgulayan Artar, patlak ya da zedelenmiş kılıfa sahip sucukların satın alınmaması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.
Suni Kırmızı Renkte, Pişerken Küçülen, Ağızda Dağılan Sucuğa Dikkat
Suni kırmızı tonlarına sahip, çok yumuşak, nemli ya da sert sucuktan uzak durulması gerektiğini söyleyen Artar "Kalitesiz sucuk pişirildiğinde aşırı şekilde küçülür, yendiğinde ise ağızda çabuk dağılır ve aşırı baharatlı bir tat bırakır" dedi.
"Sucuğu Serin Yerde Muhafaza Etmek Yetmez"
Sucuğu serin yerde saklamanın şart olduğunu fakat yeterli olmadığını söyleyen Artar "Tüketiciler satın aldıkları kaliteli bir sucuğu buzdolabında son kullanma tarihine kadar saklayabilirler. Paketleri açılmış sucuklar ise, kısa sürede tüketilmelidir" dedi.
Açık şekilde alınan sucukların rutubet durumuna da dikkat etmek gerektiğini belirten Artar, "Yaş sucuklar açık, havadar ve direkt güneş ışığı almayan bir yerde belirli bir kuruluğa ulaşıncaya kadar saklanmalı. Kurutma işlemi tamamlandıktan sonra ise, 10-12 derecelik sıcaklıkta açık şekilde saklanmalı" dedi.
"Sucuklar Buzdolabında Poşet İçerisinde Saklanmalı"
Rutubet düzeyi %45 ile 50 düzeylerine düşmüş sucukların alınması gerektiğini de belirten Gülbeyaz entegre tesisleri müdürü Yaşar ARTAR "bu niteliğe sahip sucuklar buzdolabı poşeti ya da benzer bir ambalajın içerisinde saklanmalı, mümkünse diğer gıda maddelerinden ayrı tutulmalı"
Yukarıdaki açıklamalar ışığında Gülbeyaz Et Entegre ve Sucuk Dolum Tesisleri Müdürü Yaşar ARTAR da yaptığı açıklamalarla tüketicilerin dikkatini çekerek, sucuk konusundaki tercihlerin vatandaşın kendi sağlıyla direkt ilgili olduğunu dile getirerek şu açıklamaları sürdürdü.
"Kaliteli et ve baharat sucuk için vazgeçilmez enstrumanlardır. Baharat keskin bir yan ürün olduğu için bazı uyanık ve insan sağlığını hiçe sayan üreticiler her türlü imhalık et ürünlerini kullanarak baharatla açığı kapatabilmektedirler. Allah korkusu, insana saygı ve vicdan yoksunu insafsızlar köpeğin dahi önüne atsanız dönüp bakmayacağı et ürünlerini bile sucuk yapımında kullanabiliyorlar. Bu durumda damağınıza sucuk tadı geliyor belki ama asla lezzetli olmuyor, midenizde ekşime yapabiliyor.
Çünkü yediğiniz asla 'sucuk' değildir!
Avrupa da mekanik kıyma modeli kullanılmaktadır. Bizde de bu model birçok üreticilerce de tercih edilmektedir.
Mekanik kıyma ekonomiye katkı sağlamış olsa da, kesim hayvanının içindeki kullanılması sakıncalı olan hammadelerde konuluyor bu sözde sucukların içerisine. Mekanik kıyma entegre tesislerin yanısıra bazı merdivenaltı üretim atelyelerinde de üretiliyor. Mekanik kıymalar lokantalardan veya büyük toplu tüketim yerlerinden toplanan kemiklerden ve atık et ürünlerinden de yapılabiliyor.
Mekanik kıyma yerine gerçek yüzde yüz dana ve tavuk etinden sucuk yapılmasının ekonomiye daha fazla katkı sağlayacağı ve vergi artışına neden olacağı gözden uzak tutulmaması gerekir.
Son olarak;
"Etiket bilgisinde dev puntolarla 'YÜZDE YÜZ" dana eti yazan bazı et ürünlerini inceleyen bakanlık yetkililerinin bu ürünlerden aldıkları numunelerle şok sonuçlara ulaştıklarını, sağlığımızı tehdit eden Salmonella ve Listeria virüslerini tesbit ettiklerini eski bir Sağlık Bakanlığı Yöneticisi olarak biliyorum.
Bu konuda vatandaşımızı "ucuz sucuk ucuz sağlık demek" realitesi gereği uyarıyor, et fiyatının altında dolaşımda bulunan sucuklara karşı uyanık olmasını diliyorum.
