Türk-Eğitim-Sen Akhisar İlçe Temsilci başkanı Cihan Küçükaydın, yönetim kurulu üyeleri ile birlikte, Ragıp Bey Mahallesi 18 sokak 2 Numarada ki yeni Lokallerinde ilk basın açıklamasını yaptı.

Türk-Eğitim-Sen Akhisar İlçe Temsilci başkanı Cihan Küçükaydın'ın okuduğu basın açıklamasının tam metni;

Desem öfkemi yutamıyorum
Bu zulmün hududu, dibi yok beyler
Sus desem dilimi tutamıyorum
Yayından fırladı artık ok beyler

Döktüğü kan onu boğsun isterim
Cehennem tenine değsin isterim
Belalar üstüne yağsın isterim
Yetmez, hak ettiği daha çok beyler

Değerli basın mensupları değerli arkadaşlarım geçtiğimiz hafta hem ulusal egemenliğimizin sembolü TBMM’nin açılışını hem de alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Peygamberin miladi doğum haftasını kutlu doğum haftası olarak kutladığımız milli ve manevi boyutuyla bizim için önemli ve anlamlı bir hafta idi. Bu bağlamda düşündüğümüzde bu hafta birlik ve beraberliğin kardeşliğin ve güzel duyguların zirve yapması bir haftaydı. Ancak biz eğitimciler bu manevi havayı yeterince hissedemediğimizi düşünüyoruz.

Son birkaç aydır hükümetin önce tasarı halinde kamuoyuna duyurduğu sonrada TBMM’de kanunlaştırdığı MEB teşkilat yasası gereği dershaneler kapatılıyor ve idarecilerin –müfettişler, okul müdür ve müdür yardımcıları , İl ilçe Milli Eğitim Müdürlerinin görevleri sona ermiş oluyor, görüyoruz ki adeta 17 aralık sonrasında Emniyette olduğu gibi Milli Eğitimde de cadı avı başlamıştır. Bu tasarının kanunlaşması sürecinde bu uygulamanın haksızlık olduğunu, zulüm olduğunu dile getirdik. Türk Eğitim Sen olarak iş bırakma eylemi de dahil her türlü tepkiyi gösterdik. Bu süreçte birileri sessiz kaldı ve bu zulmü eleştirmedi. Bırakın eleştirmeyi ve buna karşı çıkmayı bu zulümden nemalanmaya ve baskı ve tehditlerle üye toplama yolunu tercih ettiler. Ben şimdi bu arkadaşlara zulüm ile ilgili onların çok iyi bildikleri bir dize ile seslenmek istiyorum.

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.

Mehmet Akif’in bu dizelerini çok duymuşlardır fakat “Onların kulakları vardır duymaz gözleri vardır görmezler” ayetinde ki gibi duymadılar ve görmediler.

Bu arkadaşlar kanun yasalaşınca sefere çıkan ordu gibi her okula, her idareciye ulaştılar ve duyumlarımıza göre aba altından sopa göstererek siyasilerin bilgisi dahilinde yada bilgileri dışında bizim sendikamıza geçerseniz müdür olabilirsiniz aksi takdirde idareci olamazsınız demektedirler. Beyler bu yaptığınız insanların duyguları ile oynamaktır zulümdür ve çok açık söylüyoruz ahlaksızlıktır. Bu yaptığınız sendikacılığa yakışmaz .Sendikal mücadeleye verilebilecek en büyük zararı veriyorsunuz. Size çok iyi bildiğiniz sürekli dile getirdiğiniz konulardan biri ile sesleniyorum zulüm ile ilgili iki hadis-i şerifi hatırlatıyorum. “Zulümden kaçının zira zulüm, Kıyamet günü karanlıklar olacaktır “ ve “En efdalcihad zalim sultana karşı hakkı söylemektir”

Hadis-i Şerif

Buradan bütün eğitim çalışanlarına ve idareci arkadaşlara sesleniyorum Sendikamız Genel Merkez Hukuk Bürosunun hazırladığı dosya Ana Muhalefet Partisi Cumhuriyet Halk Partisine verilmiş ve Anayasa Mahkemesine İptal davasının açılması sağlanmıştır. Temennimiz odur ki Anayasa Mahkemesi en kısa zamanda bu yasanın uygulanmadan iptal kararını verecektir. Bütün bu yapılanların yanında iptal kararının çıkmaması durumu da göz önünde bulundurularak MEB kriterler konusunda çalışmalarını sürdürüyor olmasından dolayı, biz de sendika olarak bu kriterler konusunda çalışma yapmaktayız. Yalanlara, yalancılara, yoldan geçen herkesi müdür yaparız diyenlere, istediğimiz adamı görevden aldırırız, istediğimizi görevlendiririz diyen yalancılara ve ahlaksızlara kimse itibar etmemelidir. Bunlar yıllardır yalandan beslenen sülüklerdir. Sömürdükleri ise insanların umutlarıdır. Bu zamana kadar ki uygulamalarında hükümeti ve bakanlığı olabilecek olumsuzluklar konusunda sürekli uyarmamıza rağmen bizi dinlememişler ve yandaş sarı sendika ile beraber hareket etmişler ve Eğitim Öğretime verilebilecek en büyük zararı vermişlerdir. Bizler işi ehline verin dedikçe onlar bizden olsun da nasıl olursa olsun dediler. Ama ben onlara gene Hz. Alinin bir sözü ile cevap veriyorum ;”Adalet için en büyük talihsizlik, devleti idare edenlerin zalimliğidir.” Unutmayınız ki, “Zulm ile abad olanın ahiri berbad olur.”

Buradan bizim üyemiz olsun, olmasın bütün eğitim çalışanlarına sesleniyorum: Bunların gerçek yüzünü görün, bunlar kendilerinden başkasını düşünebilecek insanlar değildir. Bunlar, sadece kendi nefisleri için yaşayan, kendinden başkasını asla düşünmeyen egoistlerdir. Bunların sendika yöneticisi olmaları da kendileri için, makam, mevki bulmak içindir.

Ben, yaşanan bu olaylar karşısında hiçbir öğretmenin, hiçbir eğitim çalışanının körler - sağırlar anlayışı ile davranacağını düşünmüyorum. Sömürülen, çalınmak istenen sizlerin geleceğidir. Bu ülkede kimse efendi de değil, köle de değildir. Biz susmayacağız, biz diz çökmeyeceğiz, biz ahlaksızlığa, egoizme teslim olmayacağız. Biz adam gibi yaşayacak, adam gibi öleceğiz. Bu zamana kadar anlattık anlamadılar;söyledik dinlemediler belki böyle anlarlar diye dizelerle seslenmek istiyorum

vicdanın kaçarsa şayet ayarı
yastığın çeker en çok geceleyin azabı

bir kez
zulüm kılıcını çekersen eğer
mazlumun ahı arş-ı alaya değer

adalettir her türlü yolun anahtarı
kaçmasın sakın zerre kantarın ayarı.

Dizelerinden sonra sözlerimi bey efendilerin gene çok sık kullandıkları ve iyi bildikleri bir söz ile bitirmek istiyorum.

Yaşasın zalimler için cehennem. Herkes cehenneminin odununu bu dünyadan kendisi götürürmüş.

Katılımınızdan dolayı şahsım,sendikam ve yönetim kurulum adına hepinize teşekkür eder saygılar sunarım