KESK Eş Genel Başkanı, Akhisar’da bir takım ziyaretlerde bulunarak, basınla bir araya gelerek gündemi değerlendirdi.
Akhisar Eğitim Sen İlçe Binasında yapılan basın açıklamasında Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Eş Genel Başkanı Şaziye Köse, Eğitim Sen Genel Merkez Eğitim Sekreteri Elif Çuhadar ve Manisa Eğitim Sen Başkanı Metin Demirel’e haksız yere açılan soruşturma ve sonucunu basın mensuplarına değerlendirirken, hükümetin üyelerinin üzerinde baskı kurduğunu iddia ederek eleştirilerde bulundu.

Akhisar Eğitim Sen binasında basına yaptığı açıklamalarda sert bir üslup ile hükumeti eleştiren KESK Eş Başkanı Şaziye Köse, üyelerine yönelik iş yerlerinde baskı kurulduğunu, hükümetin kendilerini siyasetin içine çekmek istediğini, hükümetin savaş ortamı yaratmaya çalıştığını dile getirdi. Şaziye Köse hükümetin kendilerini siyasete davet ettiklerini ve buna yönelik davete var olduklarını dile getirerek hodri meydan çektiği basın açıklamasında; “7 Haziran seçimleri sonuçları ve öncesinde sonrasında başlatılan savaş konseptidir. Çeşitli yerlerde oluşturulan baskının aşama aşama devreye sokulmasını bu gün yaşamış olduk. Sadece Manisa’da değil Türkiye’nin her yerinde Cumhurbaşkanına hakaretten, barış istemekten yargılanıyor. Bu neden KESK ve Kesk’e bağlı sendikalarda oluyor? Emekçilerin haklarını savunan muhalif konfederasyon olduğumuzdan, aslında bu saldırılar AKP iktidarı tarafından ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından KESK’e sivri ok olarak geri dönmüştür. KESK kendi üzerine düşen mücadelemizin barış talebiyle sokaklarda olan konfederasyon. Sivil halkın keskin nişancıların hedefi haline getirilmesi, oyun oynamak için, annesinin kucağında meme emerken vurulan çocukların yaşamları KESK’i bir daha barış çevresinde son yaşanan katliam olayından bahsediyorum. Manisa Şube başkanımız dünya barış günün de yaptığı açıklamadan dolayı sorgulanmıştı. Kokteyl sorgulama olduğundan hemen son buldu. Başbakan Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bütün suçları kokteyl bir hale getirdiğinden alfabenin bütün harflerini bir araya getirerek, bütün örgüt isimlerini sayarak gerçek suçluları gizleme yönünde, gerçek davanın ne olduğunu örtüleme yönünde hareket ediyorlar. Savcıda oradan hareket etmiş dava atmış sonucunun da bu şekilde olacağı belliydi. Dün gece Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanması bizim tek tipçilikle karşı karşıya olduğumuz biat etmeyenleri ceza evine tıkabileceğini ve bizi susturmak için elinden geleni ardına koymayacağını açık biçimde gösterdi.  Can Dündar’a saldırı yapıldığında Eğitim Sen’de basılmıştı o zamanda demiştik bu günden itibaren bir birimizin koluna giriyor kenetleniyoruz. Nerede olursak olalım geri adım atmak yok mücadeleyi yükseltiyoruz. Bu gün öğlenden sonra Akhisar’a geldik. İş yeri okul ziyaretlerinde bulunduk. Ardından İlçe Milli Eğitim Müdürümüzle bir toplantı gerçekleştirdik. Artık saldırıların emekçilere karşı saldırıların devam edeceğini biliyorduk. İş güvenceleri, asgari ücret, kıdem tazminatlarının hükümet tarafından devreye gireceğini biliyoruz. Okullarda bize karşı yapılan baskının ve kurulmak istenen egomanyanın bir parçası da budur. Buna karşı KESK’in ve bağlı olan kolların mücadele üreteceğini çok iyi biliyor iktidar. Şimdiden KESK bunun önünü kesmek üzere iş yerlerinde bir hegemonya faaliyeti yürütüyor. Biz çok hegemonyalar gördük, bu hegemonyaları dağıtmayı ve paramparça etmeyi biliriz. Bu iktidar bizi siyaset sahnesine davet ediyor, davet kabulümüzdür diyoruz.” Dedi.
Açıklamanın sonunda 10 Ekim’de Ankara’daki saldırıda yaralanan Akhisarlı TÜM-BEL-SEN üyesi Heval Tayar’ı ziyaret edeceklerini dile getirdi. 






 



Video yükleniyor...