23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Akhisarda her yıl olduğu gibi bu yılda çeşitli ekinlikler ile kutlandı.
"Kutlamalar bölgelere ayrıldı"
Geçtiğimiz yıllarda tüm okulların katılımı ile Spor Salonunda yapılan kutlamalar bu yıl bölgelere ayrıldı. Bu sayede hem daha fazla noktada kutlama yapılırken, hemde kutlamalara daha fazla vatandaşın katılımı sağlanmış oldu. Diğer yandan kutlamaları ayrıca her okul kendi bahçesinde de gerçekleştirdi.
Sabah Saat 09.30da Akhisar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü çelenginin konulması ile başlayan Kutlama etkinlikleri okullarda da devam etti.
Milli Egemenlik Meydanında Atatürk Anıtına çelenk konulması programına Akhisardaki bütün ilk ve ortaokulları yer aldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan çelenk programı, İlçe Milli Eğitim Müdürü Süleyman Mermerin iki öğrenci ile birlikte anıta çelengi konması ile sona erdi.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama etkinlikleri Misak-ı Milli Ali Şefik ortaokulunda devam etti.
Akhisar Kaymakamı Kaan Peker, Akhisar Garnizon Komutan Vekili Hava Kontrol İhbar Yarbay Çağatay Daldaban, Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı, Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahiner, Akhisar İlçe Emniyet Müdürü Alparslan Demiray, Akhisar Jandarma Komutanı Sebahattin Bolat, Akhisar İlçe Mili Eğitim Müdürü Süleyman Mermer ve çok sayıda öğrenci velileri katıldı.
İlçe Milli Eğitim Müdürü Süleyman Mermerin günün anlam ve önemini yaptığı konuşmanın ardından Öğrenciler tarafından hazırlanan gösteriler sergilendi.
23 Nisanın çocuk bayramı olmasının yanı sıra aynı zamanda bir milletin tamamen bağımsızlaştığı bir tarih olduğunu belirten Mermer, Türk halkının henüz var olma mücadelesi içinde iken egemenliğini ilân ettiği, millet olarak en anlamlı günlerimizden biri olan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramına hepiniz hoş geldiniz.
Tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biridir 23 Nisan. Bağımsızlığına kast edilmiş, toprakları talan edilmiş bir milletin yeniden diriliş kararlarının alındığı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı gündür 23 Nisan.
Yokluğa, yoksulluğa, imkânsızlığın her türlüsüne aldırmadan gönüllerini özgürlüğe adamış ecdadımızın tüm gücüyle dünyaya biz hala ayaktayız diye haykırışının 9^LYıl dönümü bugün.
Milli Mücadelemizin Önderi Mustafa Kemal Atatürk, bağımsızlık mücadelesine devam edebilmek için bir millî meclisin kurulması gerektiğine inanıyordu. 1919'da Amasya Genelgesi ile ilân olunan, "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır" parolası, Erzurum ve Sivas Kongreleri'nde de benimsenerek, kurulacak olan Büyük Millet Meclisi'nin temel dayanağını oluşturmuştur.
Büyük Millet Meclisi'nin Ankara'da açılmasını 19 Mart 1920 tarihinde valiliklere ve kolordu komutanlıklarına duyurdu. Derhal Anadolu'da yeni bir seçim başladı. Meclis-i Mebusan'dan Ankara'ya geleceklerin yeni Meclis'e katılabilecekleri de duyuruda yer aldı. 10 Nisan 1920 tarihinde, milletvekillerinin çoğu Ankara'da toplandı. Büyük Millet Meclisi'nin toplanacağı salona bir kürsü yapıldı. Fakat oturacak sıra yoktu. Öğretmen Okulu'nun uygulama okuluna ait öğrenci sıraları salona getirildi. O zamanlar Ankara'da elektrik de yoktu. Kahvehanelerin birinden alman avizeli bir petrol lâmbası M-eclis'e asıldı. Salonun ortasına sacdan yapılmış bir odun sobası kuruldu. Meclis kürsüsünün üzerine zafer kazanılana kadar kalmak üzere siyah bir örtü serildi.
23 Nisan 1920 Cuma günü yapılan dualar ve kesilen kurbanlar eşliğinde milletin egemenliğinin temsil edileceği Türkiye Büyük Millet Meclisimiz açıldı.
"Toplumda en yüksek hürriyetin, en yüksek eşitlik ve adaletin devamlı şekilde sağlanması ve korunması ancak ve ancak tam ve kat'î mânasiyle millî egemenliğin kurulmuş bulunmasına bağlıdır. Bundan ötürü hürriyetin de, eşitliğin de, adaletin de dayanak noktası millî egemenliktir." diyen Mustafa Kemal Atatürk: " Egemenlik, hiçbir mâna, hiçbir şekil ve hiçbir renkte ve işarette ortaklık kabul etmez." sözleriyle de egemenliğin sadece ve sadece millete ait olduğunu çok açık ortaya koymaktadır. Hiç şüphe yok ki yeni kurulan Cumhuriyet'in öz cevheri olarak millî hâkimiyeti gördü. Gerek askerlik, gerekse devlet hayatının bütün devir ve safhalarını dolduran mücadelelerinde daima hareket düsturu olarak millî iradeyi göz önünde bulundurdu. İleri görüşlülüğünü bayram olarak ilan ettiği bugünü ithaf ettiği kitleyi seçiminde de gösterdi. Böylesine anlamlı bir gün ancak; milletimizin gözbebeği çocuklarımıza armağan edildiğinde daha da anlam kazanabilirdi.
Sevgili çoçuklar! Unutmayalım ki size verilen bu büyük değer, bir o kadar da büyük sorumluluk yükler sîzlere. Sizler geleceğin yapı taşları olduğunuzu unutmadan, birlik ve beraberliğinizden asla taviz vermeden, sevgiyi hiçbir zaman dilinizden ve kalbinizden düşürmeden, hep birlikte bu ülkede yaşamanın tadını çıkaracak ve bu ülke için çalışacaksınız. Sevginin, kardeşliğin, hoşgörünün ve barışın hakim olduğu bir dünyada el ele yaşamak ümidiyle; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu olsun. Dedi.
Konuşmanın ardından Minik öğrencilerin gösterileri devam etti. Gösterilerin ardından yapılan sportif faaliyetlerde başarı gösteren öğrencilere, protokol üyeleri tarafından ödülleri verildi.
