Bir takım nasıl ince ince, “kıyılarak” yok edilmek istendiğini  Galatasarayu-Teleset Mobilya Akhisarspor maçında gördük.

Bir tarafta  ev sahibi, geçtiğimiz hafta  Beşiktaş karşısında adeta sahadan silinen Galatasaray, bir tarafta da 6 haftadır galibiyet ile tanışmayan, bir çok maçını gündüz oynayan Teleset Mobilya Akhisarspor. Maç  ev sahibi Galatasay’ın baskısı ile başlamasına  rağmen, geçtiğimiz haftanın perişanlığını  üzerinden atamayan  sarı kırmızılı ekip kendi kalesine attığı golle  1-0 yenik duruma düştü.

Bu dakikadan sonra  orta hakem Ümit Öztürk ve yardımcılarının biz  “Galatasaray’ın bu durumu nasıl düzeltiriz” hareketleri ortaya çıkmaya başladı. 44. Dakikada hiçbir spor yazarının, hakem hocalarının kabul etmediği, T.M. Akhisarspor’un en önemli oyuncularından  Lopez ile  Yasin’n omuz omuza mücadelesinde  Lopez’e kırmızı kart çıktı. Hemen akabinde 45. dakikada Türkiye liglerinde ender görülen bir golü, Galatasaray’dan Akhisar’a gelen  Olcan, durumu  Akhisar lehine 2-0 yaptı.

Galatasaray’ın ve camiasının,  ikinci yarıda oynadığı oyunla  hiç kimsenin yardımına ihtiyacı yok. Fakat  herkes tarafından takdir edilen, mütevazi bütçesi ve centilmenliği ile örnek olarak gösterilen, 10 kişi mücadele eden T.M. Akhisarspor, bundan önceki haftalardan başlayarak, inci ince kıyıma uğrandığı, cılız bir şekilde  kamu oyuna yansıtılırken, Galatasaray maçı sonrası adeta patlayan  eski bir Galatasaylı  futbolcu ve Akhisarspor’un teknik direktörü Okan Buruk’un “Vasıfsız Tudor” başlıklı açıklaması her şeyi ortaya koyuyor. Buruk, “Bu kadar vasıfsız bir insan, Galatasaray yedek kulübesinde  oturuyorsa bundan utanç duyuyorum. Tudor maç boyunca  döndü ve bana doğru konuştu” Tudor, Okan Buruk’un yanına gelerek elle ve dili ile yaptığı hareketler  basında resimli olarak mevcut. Fakat “Korkak”  hakem Okan Buruk’u tribüne yolladı. Tudor’a uyarı bile yapamadı. İşte korkaklığını burada gösterdi. Takımın başında ayrılan  Okan Buruk, adeta sinir küpü olarak  arkadaşlarına hangi ruh hali ile yardımcı olabilirdi.

Şimdi Akhisarlılar adına TFF yönetimini ve Merkez Hakem Komitesine soruyorum:

1-Kapalı kapılar arkasında kararlar mı alınıyor ?

2-Bir takımın en önemli oyuncusunun haksız bir şekilde kırmızı kartla cezalandırılması ve verilecek  cezanın neticesi acaba kimlere yarayacak ?

3-Medyası arkasında olmayan bir kulüp olan Akhisarspor’a acaba neden  önem verilmiyor, veya verilmemesi mi isteniyor.?

Şimdi  bir soruda  T.M. Akhisarspor yönetimine,  devamlı bir şekilde hep yapılan haksızlıklara cevap vermiyorlar,  son Galatasaray maçı içinde bir açıklama yapmayacaklar mı ? Artık  hakkımızı arama zamanı gelmedi mi ? Basın mensupları ile araya koydukları barikatları kaldırmayı düşünüyorlar mı ?  Akhisarlıların tek vücut olmaları için  ne  zaman adım atacaklar ?