Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, " İşte gezi dediler, cam çerçeve indirdiler şimdi de yolsuzluk şu bu dediler gene cam çerçeve indirmeye gayret ediyorlar. Tutmayacak bu oyunlar" dedi.

Başbakan Erdoğan, Manisa'nın Akhisar ilçesinde yapımı tamamlanan bazı eserlerin toplu açılışı dolayısıyla düzenlenen törende, halka hitap etti.

"Biz yola çıkarken bir şey dedik; bu ülkede Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Abhaza'sıyla, Boşnak'ıyla, Azeri'siyle, Arnavut'uyla ne olursa olsun, biz yarat yaratandan ötürü seviyoruz" diyen Erdoğan, "Bizde ayrımcılık yok. Biz yola çıkarken bir şey söyledik; etnik milliyetçilik yapmayacağız dedik. Bölgesel milliyetçilik yapmayacağız dedik ve dinsel milliyetçilik de yapmayacağız dedik. Etnik milliyetçilik yapmayacağız dedik, çünkü yarat yaratandan ötürü seviyoruz. Bölgesel milliyetçilik yapmayacağız dedik. batıda ne varsa doğuda da olacak, kuzeyde ne varsa güneyde de o olacak dedik. 780 bin kilometrekarelik vatan toprakları modern bir Türkiye olacak dedik" diye konuştu.

Dinsel milliyetçilik de yapmayacaklarını söylediklerini anımsatan Erdoğan, "Ne demek bu? Her inanç grubuna eşit mesafedeyiz. İster Müslüman, ister Hristiyan, ister Musevi, ne olursa olsun, hepsinin inancı bizim güvencemiz altındadır dedik. Böyle çıktık yola. Bunların hangisinde bir eksiğimiz var, kim söyleyebilir" şeklinde konuştu.

-"Hükümetleri siz belirliyorsunuz ya, bundan rahatsız oluyorlar"

"Tek millet" ifadesini de yineleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birisi çıkıyor Türk milliyetçiliği yapıyor, birisi çıkıyor Kürt milliyetçiliği yapıyor, birisi çıkıyor ben kumsalların partisiyim diyor. Biz ne Türk'ün, ne Kürt'ün, ne Laz'ın, ne Çerkez'in, ne Gürcü'nün, ne Roman'ın, ne Boşnak'ın, tüm milletin partisiyiz, 76 milyonun partisiyiz. Bizim farkımız bu. Tek bayrak, dedik. Tek bayrak. Bizim bayrağımızın rengi şehidimizin kanının rengidir. Hilalimiz, bağımsızlığımızın ifadesidir. Yıldızımız, şehidimizin simgesidir. Şair diyor ya 'bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' Onun için tek vatan, diyoruz. ve Rabia... Tek devlet, demek ki tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. İşte Türkiye. Bunlar, bundan rahatsız oluyorlar. Sizden rahatsız oluyorlar. Hükümetleri siz belirliyorsunuz ya, bundan rahatsız oluyorlar."

Başbakan Erdoğan, daha önce başörtülü öğrencilerin eğitimde yaşadıkları sıkıntıları hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Bu ülkede başörtülü yavrularımızı okullara sokmadılar. Okulların kapısından geri çevirdiler. Dediler ki, size kat sayısı koyacağız, kat sayısı engeliyle karşı karşıya bıraktılar. Yetmedi. 'Senin başın örtülü giremezsin' dediler, 'sen mürtecisin' dediler, giremezsin, 'siz bölücüsünüz, giremezsiniz'. Sabır, sabır, sabır... En sonunda hamdolsun, gün geldi, bu işler çözüldü ve şimdi başörtülü kızlarımız okullara giriyor mu? Şimdi başörtülü, başı açık hep birlikte kardeşçe normalleşen bir Türkiye'nin okullarında okuyor mu? Şunu söyleyeyim, hala bazı kendini bilmez öğretmen veya müdürler bunu gene engellemeye çalışıyor. Ama bize ihbarlar geldikçe gereğini yapıyoruz, onu da söyleyeyim, yapmaya da devam edeceğiz. Çünkü bu normalleşmenin önüne dikilenler karşısında bizi bulurlar, bunu biliniz. Şu anda katsayısı diye bir şey var mı? Yok. Bütün öğrencilerimiz ister başı açık olsun, ister kapalı olsun hiçbir engele takılmadan, başarılıysa istediği üniversiteye girebiliyor mu? İşte normalleşme bu. Demek ki bu ülke bölünmedi. Ülke parçalanmadı. Hani bölünecekti, hani parçalanacaktı? Sevgi bu ya, saygı bu ya, şimdi bakın aynı aileyi bölmüşlerdi, şimdi bütünleşiyor. Bırakın, uğraşmayın, şekillerle uğraşmayın, ne giydiğine bakmayın, bırakın. İşte bunu hallettik biz. Kamuda, başörtülü başı açık beraber çalışıyor mu şimdi? Ne oldu, parçalandık mı, bölündük mü? Onlar da hak sahibi değil miydi bu ülkede? Okudular, yetiştiler, 'kamuya sen giremezsin.' Niye? Başın örtülü. Yıllarca bu zulmü yaptılar. Şuraya girersin, buraya giremezsin yıllarca bu zulmü yaptılar ya. Onlar bu ülkenin evladı, vatandaşı değil mi?"

-"Aramıza fitne sokmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz"

"Hamdolsun normalleşen bir Türkiye var, güçlenen bir Türkiye var" diyen Erdoğan, "El ele vereceğiz. Omuz omuza vereceğiz. Ama kardeş olacağız. Kardeşliğimize halel getirmek isteyenlere, aramıza fitne sokmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz" ifadesini kullandı.

30 Mart'ın bir Milat olmasını isteyen Erdoğan, "Buna var mıyız? Türkiye'nin inşası için bir başlangıç olsun, buna var mıyız? Ama çok çalışacağız. Hanım kardeşlerimden, özellikle ricam, çok çalışacağız. İnşallah bu gidişi siz değiştireceksiniz, buna inanıyorum. Gençler siz değiştireceksiniz, buna inanıyorum. Tüm vatandaşlarıma sesleniyorum, siz değiştireceksiniz. Hep birlikte çalışacağız" diye konuştu.

-"Tutmayacak bu oyunlar"

Farklı bir Türkiye'yi, özgürlük, demokrasi, yeni Türkiye'yi kalkınma noktasında hep birlikte inşa edeceklerini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gelmeden önce, Türkiye'de enflasyon yüzde 30'du. Şimdi yüzde 6-7. Bunu kıskanıyorlar. Devletin ödediği borçlanma faizi yüzde 63'tü. Bunu kıskanıyorlar. Ah benim kardeşlerim, şu MHP, şu CHP'nin yavrusu DSP, yok öyle bir parti artık da, bunlar IMF'ye borçlandılar. Ne kadar? 23,5 milyar dolar. Ya yolsuzlukların içinde olan bir hükümet, bu parayı nasıl ödeyecekti? Bu parayı biz ödedik, biz. Onlar borçlandı, biz ödedik biz. Ah kardeşlerim yolsuzluklar içinde olan bir hükümet, soruyorum, başka örneğe gerek yok, milli bankamız, milliyetçiyiz diyorlar, sevsinler sizin gibi milliyetçiyi. Merkez Bankasında ne vardı biliyor musunuz? 27,5 milyar dolar. Şimdi ne var, 136 milyar dolar. ya yolsuzlukların içinde olan bir hükümet bunu yapabilir mi? Ne bu CHP bu işten anlar ne MHP'si anlar, diğerlerini konuşmamıza gerek yok. Yeter ki biz el ele verelim. Bunların hepsi geçer. İşte gezi dediler, cam çerçeve indirdiler şimdi de yolsuzluk şu bu dediler gene cam çerçeve indirmeye gayret ediyorlar. Tutmayacak bu oyunlar. Biz 30 Mart'ta bunlara sandıkta gereken cevabı vereceğiz, sandıkta. Hep beraber. Buna hazır olduktan sonra mesele yok."

VİDEOYU YÜKSEK KALİTEDE İZLEYEBİLİRSİNİZ..