Yetkili bakanlık ve genel müdürlükler  en kısa zamanda bizleri aydınlatıp, yol göstermeleri gerekir.” Dedi.

Genel Başkan Halis Uysal yaptığı basın toplantısında, 9 Nisan 2018 Tarihli 7139 Sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Ve Gıda, Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile  6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanununda bazı değişiklikler yapıldığını belirterek, “Yeni yasanın Tarımsal  Sulama kuruluşlarına ilişkin maddeleri ile  Sulama Birlikleri  ve Sulama Kooperatifleri de bazı kurumsal düzenlemelere uğramıştır.

Türkiye’nin temiz su kaynakları iklim değişiminin de etkisiyle daha stratejik bir önem kazanmıştır. Bu kapsamda  yer altı suyu kaynaklarımızın stratejik önemi  hızla artmaktadır. Yasal olarak kullanıma açılan Yer altı suyu kaynaklarımızın çok büyük bölümü Sulama Kooperatiflerince işletilmektedir. 

Suyun özellikle miktar olarak en fazla tüketildiği  tarımsal sulamada, suyun  sürdürülebilir  yönetimi  konusunda  sulama kooperatifleri çok önemli bir rol oynamaktadır.

Bünyesinde 27 Bölge Birliği , 2500 Sulama Kooperatifi ve 1 800 000 çiftçiyi barındıran Türkiye Sulama Kooperatifleri  Merkez Birliği ülkemizde suyun sürdürülebilir kullanımında en etkili olabilecek  çiftçi organizasyonlarından biridir.Sayıları 2 500 olan sulama kooperatiflerine  üye çiftçi sayısı yaklaşık 300 000, aile nüfusu ile birlikte 1 500 000 çiftçi nüfusundan oluşmaktadır. Özellikle stratejik bir kaynak olan yer altı suyunun verimli kullanılmasına  katkı koyan bu yapılanma,  850 000 hektar alanda sulamayı gerçekleştirmektedir. Bu alanın 500 000 hektarı yer altı suyu sulaması , kalanı gölet sulamalarıdır.

Yukarıda sözünü ettiğimiz yeni yasa ile Sulama Kooperatiflerinin bağlı bulunduğu  kamu kurumu konusunda bürokrasideki kafa karışıklığı  bizleri etkilemektedir.   Bu nedenle  Haziran ayı sonuna  kadar yapmamız gereken genel kurullarımızı yapamama durumunda 1163 sayılı yasanın ek 2. Maddesine göre suç duyurusunda bulunulması halinde yönetim kurullarının düşmesi ve tekrar seçime girilememesi durumu ortaya çıkmaktadır. Bunun yaratacağı karmaşanın ortadan kaldırılması için bakanlığın ve genel müdürlüklerin gerekli adımların bir an önce atılmalarını talep ederken, bizleri en kısa zamanda bilgilendirmelerini bekliyoruz.” Dedi.