29 Ekim 1923’te kurulan Cumhuriyet, bağımsızlığın, özgürlüğün, demokrasinin ve hepsinden önemlisi geleceğimizin teminatıdır.

Bu yeni yönetim biçimi, egemenliğin kayıtsız şartsız ulusun olduğu ilkesinin ışığında, gelişmesini sürdürerek bugünkü düzeyine ulaşmıştır.

Aradan geçen 95 yılda, uygarlığın tüm olanaklarından yararlanan, özgür yurttaşlar olarak, geleceğe güvenle bakabiliyorsak, bunu Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyete ve onun kazanımlarına borçluyuz.

Doğruluktan, çalışkanlıktan, ileri gitmekten vazgeçmeden, Büyük Atatürk’ün açtığı yolda, gösterdiği hedefe hiç durmadan yürüyeceğine “ANT İÇEN” Türk Ulusu olarak, bizleri çağdaş dünya ile buluşturan, demokrasi ve özgürlük ortamı yaratan Cumhuriyeti korumaya ve sonsuza değin yaşatmaya kararlıyız. 

Tüm imkansızlıklar içerisinde, “Ben Size Ölmeyi Emrediyorum” dediğinde bile, bir tek askerinin saçının teline zarar gelmemesi için mücadele eden Mustafa Kemal Atatürk’e tüm askerleri inanmış ve ulusal kurtuluş savaşını kazanmışlardır.

Bugün ise teknolojinin tüm imkanlarından faydalanılmasına rağmen iki askerimizin Tunceli’de dağ başında donarak şehit olması, hepimizin vicdanında derin yaralar açmıştır.

Şehit askerlerimizi rahmetle anarken, ülkesine, cumhuriyete, laikliğe, adalete ve demokrasiye sahip çıkan tüm yurttaşlarımızın, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutluyor, Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve dava arkadaşlarını özlemle ve şükranla anıyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.