ATSO Başkanı Yılmaz, “Ticaret ve Sanayi Odaları ile ilgili olan bu işi savaş haline getirmenin hiçbir anlamı yok. Ticaret ve Sanayi Odaları gibi sivil toplum örgütlerinin yönetim kurulları temsil yeteneğine haiz olmalı. Diğer aday arkadaşlar bunu temsil edemez demiyorum yanlış anlaşılmasın ama bu manada Ticaret Odası başkanları ve meclisteki arkadaşlarımız projeksiyonu çok farklı, ileriyi görebilen ve buradaki ticareti aktive edebilecek yeteneğe sahip olmalıdır. Ticaret Odası seçimleriyle ilgili olarak bizler bu vatanın evladıyız. Eleştirilerimiz olabilir, herkesin demokratik hakkıdır. Ben bu işi Abdurrahman Bey’in ekibinden daha iyi yaparım dediğinizde bunun kararını verecek olan üyelerimizdir. Fakat farklı belden aşağı vuruşlarla farklı algılarla bu işi farklı tarafa götürmek yanlıştır diye düşünüyorum. Ticaret Odaları bulundukları il ve ilçelere değer katmalıdır. Bahsetmiş olduğum hadise şu kadarcık bütçeyle yapmış olduğumuz faaliyetlerdir ve biz daha 4 yıllık bir yönetim yaptık. Eğer Allah nasip eder, üyelerimiz bizi taktir eder bu noktadaki faaliyetlerimize bir dönem daha destek verirse şu projelerimizi bitirelim geriye hoş bir seda kalsın derim.

GRUPLARDA ADAY DAHİ BULAMIYORLAR

Ben Abdurrahman olarak Ticaret Odasına bir değer katabiliyorsam burada olmalıyım. Ama Ticaret Odası bana maddi, manevi değer katıyorsa benim bu koltukta olmamam lazım. Ben odanın arabasına bile binmedim, miri malıdır diye, orada herkesin hakkı var diye. Odanın bize değer katması değil bizim yönetim olarak odaya değer katmamız önemlidir. Bunu da çok değerli üyelerimizin yüksek anlayışına havale ediyorum. Ama demokratik bir seçimdir, ben bütün ekibimle birlikte yola çıktım. Ticaret odasının yönetimine talip olan arkadaşlar bütün gruplarda aday dahi bulamıyorlar. Birçok arkadaş ben ticaret odası başkanı olacağım diye yola çıkıyor 3 grupta adayı yok. Demek ki sen burayı yönetme noktasında henüz komite oluşturamamışsın burayı nasıl yöneteceksin? Bağımsız adaylar var. İkinci ve onuncu grupta Abdurrahman’ın oyları var. Biz ikinci ve onuncu grupta Abdurrahman’ı birleşip de bitirirsek diğer gruplarda bir şeyler yaparız.. Bunları Ali Cengiz oyunları olarak görüyorum. Bunların hiç birisi Akhisar’a hizmet etmez. Akhisar’a hizmet edecek şey, yetkili mercii buraya çağırırsın, Akhisar’ı teneffüs ettirirsin, okul alırsın, merkez çarşıyı canlandırırsın, sivil havacılığı empoze edersin ve bunlar gibi faaliyetler yaparsın.

ODANIN ARABASINA DAHİ BİNMEDİM

Ben Ticaret Odasının bana maddi anlamda bir şey katmadığını ispat etmiş bir adamım. Bunun tartışılmasını dahi hor görürüm. Kanuni yetkim olmasına rağmen odanın bir delikli kuruşunu ellemedim, arabasına dahi binmedim. İnsanın nefsine çok hoş gelir. Odanın arabası, resmi plaka, şoförünüz var, eviniz İzmir’deyse İzmir’e kadar gelir, havaalanına götürür ve getirir doğru bunlar legal olabilir ama bunlar etik değil. Çünkü burası miri malıdır. Abdurrahman olarak bu odanın bana maddi anlamda bir şey katmadığının en bariz ispatıdır.

HEDİYELER ŞAHSİ HARCAMALARIMIZDIR

Birçok noktada ben çam sakızı çoban armağanı yapmış olduğumuz faaliyetlerimizi üyelerimize bilgilendirme adına birkaç bir şeyi hediye olarak üyelerimize gönderdik. Bunlar odadan harcanmadı. Odanın hesapları gayet açık ve net. Bütün bunlar yönetimimizle aldığımız karar ve şahsi olarak harcamalarımızdır. Buda gösteriyor ki oda bize maddi anlamda değer değil kayıptır. Ama o hizmetin hazzı bu üyelerimize gerçek manada çalışkan, azimli ve müteşebbis olan bu üyelerimize feda olsun diye düşünüyorum. Ekip olarak bir çivi çakabildiysek, bir tuğlada biz koyabildiysek geriye de hoş bir seda bırakabilirsek ne mutlu bize diye düşünüyorum.

TİCARET ODASINA SİYASETİ SOKMADIK

Üyelerimizin projeksiyonları çok farklı, kimin ne yaptığını çok iyi biliyorlar. Yaptıklarımız yapacaklarımızın garantisidir diye söz vardır, ben Ticaret ve Sanayi Odasına başta başkan olarak ve yönetim kurulu olarak siyaseti sokmadık. Akhisar’ımız bir mozaiktir. Siyaset ayrı bir şeydir, ticaret ayrı bir şeydir. Burasının adı siyaset odası değil Ticaret ve Sanayi Odasıdır. Bu işin içinde emek, üretim, istihdam, katma değer, insanların refahı ve huzuru var. Ticaret Odası olarak Akhisar’ımız bir çeşni, sağcısı, solcusu, alevisi, sünnisi var. Akhisar kozmopolit bir yer. Bunun en güzel ispatı da benim yönetimim ve meclisteki üye arkadaşlarımdır. Hiçbir ayrım yapmadık. Bizden sosyal sorumluluk ile ilgili okul ile ilgili bir destek istendi koştuk, cami ile ilgili koştuk, cemevi ile ilgili istendi koştuk. Cemevlerinin aşure günlerinde bizden olan taleplerine destek verdik. Sosyal sorumluluk projesi anlamında bunu yapmalıyız. Ticaret Odasında biz var olduğumuz sürece buraya siyaset girmeyecektir, buraya sadece ticaret ve sanayi girecektir.

TÜM ÜYELERİMİZ GELİP OYUNU KULLANSIN

8 Nisan’da herkes gelsin oyunu kullansın ama bu çok spesifik ve duygusal bakmasın. Bu bir siyaset veya koltuk işi değil. Tüccar adam akıllı adamdır. Tüccar adam gruplardaki vizyonlara baksın, Ticaret Odasındaki bu yükümlülükleri hangi ekip götürebilirse oyunu ona versin ama ne pahasına olursa olsun gelsin oyunu kullansın. Çünkü demokratik bir haktır, 1 oy 1 oy noktasında herkes gelip oyunu kullansın. Ondan sonraki süreçte de biz kazanalım veya kaybedelim biz Akhisar’ın çocuğuyuz. Ticaret Odasında başkanlık anlamında ortaya çıkan rakiplerimizle birlikte kol kola verip Akhisar’ımız için yine neler yapacağımızı 9 Nisan itibariyle bakacağız. Bu güne kadar böyle yaptım. Bana oy vermediğini söyleyen, oy vermediğini bildiğim birçok arkadaşımla ben kol kola girdim, Akhisar’ımızın problemlerini konuştum. Onların dediklerini bir köprü vazifesi olarak yukarılara taşıdım. Aynı şeyi 9 Nisan itibariyle yine yapacağız. Üyelerimizin yüksek ferasetine, yüksek anlayışına çok güveniyorum. Gönüllerine ve kalplerine inanıyorum.