MUSTAFA ÖZDEMİR (ÖZEL HABER)
50 yıldır tütüncülük yapan 70 yaşındaki Mehmet Yeşil ile 60 yaşındaki eşi Medine, son defa diktikleri tütünlerinin son uç yapraklarını toplarlarken görünce hemen yanlarına gittim. Ve tütün kırmaya başladım. Çünkü 7 yaşından üniversiteye gidinceye kadar bende ailem ile birlikte Gördes’in Efendili köyünde bende tütün kırımı döneminde tarladaydım. Kırdığımız tütünleri de hep birlikte iğnelere daha sonrada kargılara geçirir kurutmaya bırakırdık. Mehmet dede ile Medine nine ile birlikte tütün kırarken, (benimde bildiğim tütüncülük konusunda), Mehmet dede, “Biz hiç boş duramayız. Köyümüz Akçaalan’da ve 25 yıl önce yerleştiğimiz Akhisar merkezinde kira ile tuttuğumuz 3 dönümlük tarlada 50 yıldır yapmakta olduğumuz tütüncülüğü gücümüz tükendiği için artık bu yıldan sonra yapamayacağız.”  Dedi.   

Mehmet dede bana Akhisar’daki tütüncülük ve piyasalar konusunda da konuşurken; 1980 yılı öncesi Ege Ekici Tütün piyasasının, en kaliteli şark tütününü yetiştiren Akhisar’da açıldığını söyleyen  (soyadını da öğrendiğim) 70 yaşındaki Mehmet Yeşil, “Piyasa açıldığı gün Akhisar Tekel binası önünde binlerce kişi toplanırdı. Tütün üreticileri bizler Tekel ve tüccara tütünlerimizi satmak için kapı kapı dolaşırdık.  Değişen tütün yasalarından sonra,  kotalar geldi. Üreticilerin neredeyse hepsi zeytin dikti tarlalarına. Biz köydeki tarlalarımızın çok büyük bölümüne kardeşlerim ile birlikte zeytin diktik. Köye kalan kardeşlerim ve yakınların çok ufak 1 veya 2 dönüm tütün dikmeye devam ettiler. İki çocuğumuzu okutmak ve istikballerine katkı sağlamak amacıyla 25 yıl önce Akhisar’a geldik. Şu anda şehrin neredeyse merkezi olan buralar tarlaydı. Bizde yine köyde olduğu gibi burada da evimizin yanında ve kira ile tuttuğumuz bu yerde eşim ile birlikte her yıl 300 ila 500 kilo arasında elde ettiğimiz tütün diktik. Bu sene son olarak diktik. Bu günlerde de en son uç tabir ettiğimiz yapraklarını seninle birlikte topluyoruz. 400-ila 500 kilo arasında tütün elde edeceğiz. Değişen yasalar gereği Tekel artık olmadığı için tütün alan bir firmayla sözleşme yaptık. Fiyatın kaç para olacağı tütünleri teslim ettikten sonra öğrenmiş olacağız.” Dedi.

Bir kız bir oğlan çocukları olduğunu, delikanlı olan evlatlarını bir kaza sonucu kaybettiklerini, duygulanarak söyleyen Medine nine de söze karışıp, “Ah evlat oğlum; artık kocadık. Mehmet bu sene son olacak dedi. İşte görüyorsunuz, ikiye katlanmış vaziyette son yaprakları topluyoruz. Allah bunun parasını yemek nasip etsin.  Bak karşıda gördüğün evimizde bir çayımızı bir kahvemizi birlikte içelim.” Demesine rağmen, gelen bir acil telefon ile yanlarından ayrılmak mecburiyetinde kaldım. Beraber olamadığım için üzgünüm fakat onları tanıdığım için mutluyum. Ve içimden, “İşte Türk köylüsü, samimi içten ve misafirperver.” Dedim.