Kara zeytinimiz, karabasana dönüşmek üzere...

… … uyanalım, silkinelim diyorum...

Çünkü başka Akhisar yok!

***

Bir önceki yazımızı bu cümlelerle bitirmiştik.

Dilimizin döndüğü kadar durumun vahametini, korkunçluğunu anlatmaya çalışmıştık…

Ancak Zeytinliklerin yapılaşmaya açılmasının önü bir türlü kesilemiyor.

Gerçi tasarı komisyona geri çekildi, çekildi ama…

Arkasından ikna turları, taraflarla toplantılar başladı.

Zeytinciler, ranta karşı çıkarken, Gemlik’ten gelen muhtarlar; “zeytin ağacını kesemedikleri için dirilerine ev, ölülerine mezar yapamadıklarını” söylüyor.

Yani işin arkasındaki rantı kısa yoldan anlatıyor.

Rantçılar konuşuyor, biz hâlâ susuyoruz…

Gösterilen tepkiler yeterli değil…

Daha önce de söylemiştik, tasarı mevcut şekliyle yasalaşırsa Ege’nin altı oyulacak… En büyük zararı da Akhisar görecek…

Çünkü zeytincilikte Türkiye’nin kalbi Ege bölgesi, bölgenin kalbi de Akhisar…

***

Kalbimize kurşun sıkılıyor aslında.

Tasarıyla direk ilgiliyiz...

Sesimiz daha yüksek çıkmalı…

Şimdiye kadar gösterilen çabalar, yeterli görülebilir…

Hatta gelişmelere karşı çıkıldığı da söylenebilir…

Söylendi de…

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü tasarıyı savunurken, "Türkiye’de bir yasa var. Bu yasanın çıktığı tarih 1939… Yasa 1995 yılında revize edilmiş ve halen gündemde" diyor.

1939 yılındaki teknolojilerle şimdiki teknolojilerin aynı olmadığını belirtiyor. "O günkü teknoloji ile bugünkü teknoloji bir değil. ‘Zeytin ağaçlarına üç kilometre yaklaşmayın’ demek bugünkü teknolojilere bakıldığında pek anlamlı değil" şeklinde konuşuyor.

Fabrikaların, tesislerin daha hacimli, daha büyük olduğunu dillendirmiyor…

Günümüz teknolojisinin o yıllara göre daha yıkıcı ve öldürücü olduğunu söylemiyor…

Kimse zeytinliklerde maden sahası, turizm ve sanayi tesisi açmak, sahillere apartman ve villalar kondurmak isteyenlerin geçmişe göre daha aç gözlü olduğundan söz etmiyor…

***

Kısaca bir kez daha tekrarlarsak, tasarı bu haliyle yasalaşırsa, zeytinliklerde; sanayileşme, madencilik ve yapılaşma faaliyetleri kolaylaşacak.

Ülkemizi yağmalamaya, uğraşanlar büyük mesafeler kaydedecek…

Zeytinciliğimiz, bölgemiz, kentimiz büyük zarar görecek…

Bu nedenle uyanmalıyız…

Milletvekillerimiz,

STK’larımız,

Borsamız,

Odalarımız daha aktif olmalı…

***

Üzerimizdeki ölü toprağını atıp konuşalım…

Derdimizi iyi anlatıp tasarıyı tamamen geri çektirelim…

Zeytinimizi, ranta katık ettirmeyelim...

Çünkü başka Akhisar yok…

Sağlıcakla kalın, Akhisar’sız kalmayın…