Manisa İl Gıda Tarım Ve Hayvancılık Müdürlüğünde görevli Ziraat Mühendisi Osman Sarı’nın sunumuyla Akhisar Ziraat Odasında toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıda, çiftçilerimizin ve teknik elemanların katılımıyla zirai don olayına karşı alınabilecek tedbirler hakkında bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Akselendi, Beyoba, Akçeşme, Kulaksızlar ve diğer mahallerden toplamda 34 üreticinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda üreticilere zirai don afetine karşı alınacak tedbirler aktarıldı.

Kış ve bahar aylarında meydana gelen düşük sıcaklıklar bağcılığı olumsuz olarak etkilemekte ve yetiştiriciliği sınırlandırmaktadır. Özellikle de hava sıcaklıklarındaki ani düşüşler don tehlikesinin habercisi niteliğinde olmaktadır. Ülkemizde Ege Bölgesinde üzüm yetiştiriciliğinin yapıldığı alanlarda don olayları son yıllarda kendini daha sık göstermekte olup, ilk bahar son donlarının ekonomik anlamda üreticileri zarara uğratabildiği anlatıldı.

Bu bağlamda bağcılıkta asmaları don riskinden korumak için alınabilecek ‘dolaylı ve doğrudan etkili yöntemler ’den bahsedildi. Yöntemler içerisinden birkaç yöntem aynı anda uygulanabilir. En önemlisi tercih edilen yöntemin etkin ve doğru olmasıdır. Bu yüzden alınması gereken önlemler çok çeşitli olup, en doğru olanının seçilmesi ve uygulamaya geçilmesi yerinde olacaktır.

Lokasyon Seçimi

            Tüm tarımsal faaliyetler için söz konusu olabileceği gibi, bağ tesis edilecek yerlerin seçiminde don riski taşıyan lokasyonların tercih edilmemesi alınacak önlemlerin başında gelmektedir. Bu konuyla ilgili olarak bağcılık yapılacak olan yerin iklimsel durumu, meydana gelebilecek don boşlukları veya don çukurlarına dikkat edilmelidir. Don boşluk veya çukurları değişebilen yükseklik seviyelerinde meydana gelebilmekte, rüzgâr akımlarından korunan ve dolayısıyla da hava hareketinin minimum olan küçük vadiler olarak tanımlanmaktadır. Riskli olan bu alanlarda yetiştiricilik yapılmamalıdır.

           Don riskine karşı alınabilecek önlemlerin içerisinde bağların meyilli alanlara kurulması tercih edilmeli böylece soğuk hava akımının eğim yönünde aşağılara doğru yönelmesi sonucu hava akışının sağlanması gerekmektedir. Aynı zamanda etkili sıcaklık toplamının yeterli olduğu bölgelerde bağlar kuzeye meyilli arazilere kurulduğunda ilkbaharda tomurcuklar daha geç süreceğinden meydana gelen geç donların atlatılma olasılığı yükselecektir.

Uygun Terbiye Sistemlerinin Oluşturulması

           Terbiye sistemlerinin oluşturulmasında don riski taşıyan bölgelerde tesis edilen bağlarda, asma gövdesinin toprak seviyesinden yüksekliği göz ününde bulundurulmalıdır. Dondan korunmanın başında yörede etkin don tavanının yüksekliğini belirleyip asmanın taç yüksekliğinin bunun üstüne çıkarılmasıyla yüksek gövdeli terbiye sistemlerin uygulanması olumlu sonuçlar vermektedir. Bu sayede asmanın genç ve taze sürgün sistemi soğuk hava tabakasının üzerinde yer almış olur. Bu amaçla geç don tehlikesi olan yörelerde en uygun gövde yüksekliğinin belirlenmesi gerekmektedir. Serin iklimin hakim olduğu bölgelerde sınırlı gelişme durumu dikkate alınarak, 90-100 cm’lik gövde yüksekliği önerilebilmektedir.

 
Budama Zamanının Belirlenmesi

               Mevcut hava koşulları ve fenolojik dönemler dikkate alındığında, kış budamasının geç yapılması ilkbaharda meydana gelebilecek donların zararını azaltabilmektedir. Kış budaması ne kadar geç yapılırsa, kış gözlerinin de o kadar geç süreceği bilinmektedir. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken bir husus ise; budamada ne kadar geç kalınırsa (kış gözlerinin kabarmasından hemen önce) budama esnasında bir yaşlı dalların kesim yerlerinde kanama (ağlama)’lar meydana gelmektedir. Kanama başladığı mevsimde budanan asmaların erken budanan asmalardan ortalama 5-6 gün daha geç uyandığı belirlenmiştir. Bir yaşlı çubuğun gözlerinde kabarma başladığı zaman yapılan budama ise erken budanan asmalara göre bırakılan gözler 7-10 gün geç uyanmaktadır.
 
Toprak Yüzeyinde Bitki Bulundurmama

                  Radyasyon donlarının meydana gelmesi durumunda don etkisinin azaltılması için toprak yüzeyinde bitki bulundurmama dikkat edilmesi gereken hususlardan biridir. Topraktan ve bitki yüzeylerinden oluşan radyasyon sonucunda sıcaklık düşmektedir. Yüzeylerin (toprak, bitki vb. gibi) soğuması, yüzeyin ısı iletim katsayısına bağlı olmakta, derinlerden iletilen sıcaklığın toprak yüzeyine ulaşmasında etkili olmaktadır. Don tehlikesinin olduğu günlerde toprak işlenmemelidir. İşlenmiş topraklar yüzeyde adeta bir yalıtkan tabaka meydana getirdiğinden, derinlerden gelen sıcaklık yüzeye ulaşmamakta ve böylece işlenmiş toprak yüzeyi, işlenmemiş toprağa göre daha soğuk olmaktadır. Bu yüzeye değen hava ise daha kısa sürede soğumaktadır.
 

DOĞRUDAN ETKİLİ ÖNLEMLER

Hava Sıcaklığının Yükseltilmesi


               Daha çok gelişmiş ülkelerde hava sıcaklığının yükseltilmesi yaygın olarak kullanılan ısıtıcılar, gaz yağı ve fuel-oil yakan özel sobalarla yapılmaktadır. Bu tip sobalardan 50-60 adedi 1 hektar (10 dönüm) bağda sıcaklığı 2-30C yükseltmektedir. Ülkemizde ise daha çok uygulanan bir yöntem olan, bağın çevresinde saman balyaları, budama artıkları vb. materyallerin yakılarak bağ içindeki sıcaklığın 00C üzerinde tutulması sağlanmaktadır. Yakılan ateşin çok ufak fakat çoğu yere konumlandırılmış,açığa çıkan ısının don çatısı altında kalacak şekilde tüm bağa yayılmasına olanak verilmelidir. Şayet büyük ateşler yakılırsa, don çatısında bir delik oluşmakta tüm sıcaklık bağ alanına yayılmamaktadır. Yayılması istenen ısı oluşan delikten havaya doğru yükselmektedir.
 
Havanın Karıştırılması

              Isınan (sıcak) hava hafif olduğu için yükselir ve sıcak hava yükseldikçe soğumaya başlar. Bazen bu olay normal seyrinin dışına çıkarak, sıcak hava yükselirken belirli bir yükseklikte kendine daha sıcak bir hava kütlesi ile karşılaşır. Bu olaya ‘sıcaklık terselmesi’ denilmektedir. Terselme genelde çukur bölgelerde ve vadilerde görülmektedir. Güneşi görmeyen vadi tabanı ve çukur bölgelerdeki hava, daha yüksek kesimlerdeki havaya göre daha soğuk olur. Bu durum, sıcaklık ve yükseklik arasındaki kurala (atmosfer sıcaklığı yükseldikçe her 100 metrede 0,5 °C azalır) ters düşer. Yani alçak kesimler daha soğukken yüksek kesimlerdeki belirli bir tabaka daha sıcaktır. Üst seviyelerdeki daha sıcak hava ile aşağıdaki daha soğuk havanın karıştırılmasıyla don zararı en aza indirilebilir.

         Yere yakın seviyedeki soğuk hava ile üst seviyelerdeki daha sıcak havanın karıştırılması sonucu bozulur ve yere yakın soğuk hava tabakasının sıcaklığı birkaç derece arttırılır. Bu durum asmaların çevresinde biriken soğuk hava hareket ettirilerek, daha üstteki sıcak havanın karıştırılmasıyla olmaktadır. Örneğin; 10 dekarlık bir bağ için, 20 beygir gücünde bir rüzgar makinası havanın karıştırılması için yeterli olmaktadır. Havanın karıştırılmasında helikopterlerden de yararlanılabilir.
 
Yapay Sisleme Yapılması

           Radyasyonla meydana gelen sıcak havanın yükselmesinin önlemesi ve aşırı soğumanın engellenmesinde dumanlamaya oluşan sis bulutları bir örtü görevi yapmaktadır. İlkbaharda toprak yüzeyindeki sıcaklığın 00C’ye düştüğünde sisleme yapılmalıdır. Kalın bir bulut tabakası bağdaki sıcaklık derecesini çevre sıcaklık derecesinden 3,50C daha yüksek tutabilir. Sisleme zift ve zeytinyağı posası ile karıştırılmış budama artıklarının yanında saman ve kuru otun yakılmasıyla da oluşturulabilir.
 
Su Uygulaması

        Don zararının azaltılmasında en yaygın kullanılan önlemlerden birisi de, asmaların üzerinden yapılan yağmurlama (pülverize) sulamadır. Sulama ile asmaların yeşil aksamı üzerinde su zerreciklerinden oluşan ince bir su tabakası meydana getirilir. Sıcaklık 00C’nin altına düştüğünde, bu tabaka ince bir buz kılıfına dönüşerek sürgünlerin donmasını önler. Genel prensip olarak, bağ içindeki sıcaklık -10C’ye düştüğünde yağmurlama başlıkları çalıştırılır, ortam sıcaklığı 00C’nin üzerine çıkıncaya ve sürgünlerin etrafındaki buz tabakası erimeye başlayıncaya kadar yağmurlamaya devam edilir.
 
Toprak Yönetimi

          Toprağın nemli, yabancı otları temizlenmiş, düzeltilmiş ve pekiştirilmiş olması don zararının en aza indirilmesi konusunda önemli sayılmaktadır. Toprak üzerindeki ürünler, organik madde artıkları, gübre artıkları ve yabancı otlar sürülmeli ve toprak sıkıştırılma işlemi don tehlikesi olan dönemlerden önce yapılmalıdır. Tüm bu işlemlerin sonrasında toprak sulanmalı ve kuru kalmasına fırsat verilmemelidir.