Milliyetçi Hareket Partisi Kadın Kolları 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü Utopia’da düzenledikleri yemekle kutladı. Yemekte konuşan Manisa Milletvekili Aday Adayı Nurhan Selçuk, “Ailenin temelini oluşturan ise kadındır. Türk kültür ve töresinde kadının layık olduğu mertebeye ulaşmıştır. Bunu Altay dağlarının en yüksek tepesine 'Kadınbaşı' isminin verilmesi ile ispatlanmıştır” dedi. 

08 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Milliyetçi Hareket Partisi Kadın Kolları tarafından partili bayanların katılımıyla ogle yemeği verildi. Yüzlerce bayanın bir araya geldiği özel günde partililere seslenen MHP Manisa Milletvekili Aday Adayı Nurhan Selçuk, ailenin temelini kadınların oluşturduğunu söyledi. Selçuk yaptığı Türk kültür ve töresinde kadının layık olduğu mertebeye ulaşmıştığını belirterek, “Bunu Altay dağlarının en yüksek tepesine 'Kadınbaşı' isminin verilmesi ile ispatlanmıştır. Bu davranış günümüze mesaj değil midir?” dedi.

GÜÇLÜ KADIN OLMALIYIZ
Uygarlığın hızla ilerlemesi, yetişecek evlatlara verilecek bilgilerin çoğalıp çeşitlenmesi için ilk öğretmenin anne olduğuna da dikkat çeken Nurhan Selçuk; “Bu yüzden anne bilgili, uyanık ve aydın olmalıdır. Güçlü Türkiye için güçlü kadın olmalıyız. Cinsiyet ayrımına saplanmış, kadınları dışlayan, kadınları önemsizleştiren davranışlar demokrasi açısından büyük ıstırabımızdır. Bizlerin cinsiyetine değil ehliyetimize bakılmalıdır. İnanan bir kadın her türlü engeli aşar. Peygamberimizin eşi Hz. Hatice o zamanın zengin tüccarlarından birisiydi. Hz. Ayşe ise öğretmendi. 
Kadın rezil edilirse insanlık alçaklaşır” dedi.

KADIN, İKİNCİ VATANDAŞ DEĞİLDİR 
Nurhan; “Bugün bağımsız yaşıyorsak Kurtuluş Savaşında cephede mermi taşıyan, cephe gerisinde yaralılara şifa dağıtan, tarladan işçi, evinde temizlikçi, okulda öğretmen dünyayı güzelleştirmeye uğraşmaktadır. 
Türk kadının toplumdaki yeri yüksektir, şereflidir. Bakanlığın bile adını kaldırıp kadının adını sildiler. Onu "ikinci vatandaş" "gölge vatandaş" gibi görmeye çalışanlar insanlık sucu işlediği bilmiyorlar mı?
Kadınlarımızın cinsiyeti üzerinden yapılan tartışmalar, verilen hükümler kılık - kıyafet, yaşantı tarzına, anneliğine kadar uzanan müdahaleler son derece incitici ve onur kırıcıdır. Türk kadının istediği iyilik değil sosyal devlet olmanın hakkını almaktır” dedi.

KADINLARIMIZIN MUTLULUĞU HER ŞEYDEN ÖNCE ONLARA BAKIŞ AÇISININ DEĞİŞMESİNE BAĞLIDIR 
Toplumların kadınlar olmadan mesafe alamayacağını ve ilerleyemeyeceğini de sözlerine ekleyen MHP Manisa Milletvekili Aday Adayı Nurhan Selçuk; “Kadın hakları toplumsal, siyasal, kültürel kısaca bütün insan haklarını içine alır. Kadın olmanın gururunu biliyor ve en tabii hakkımız olan toplumda en saygın yerde olmak istiyoruz. Kadınlarımızın mutluluğu her şeyden önce onlara bakış açısının değişmesine bağlıdır. Bu açı milli kültürümüze dönmemize bağlıdır. Milli kültürden saptıkça sadece cinselliğimiz ön plana çıkıyor, en ağır hakaret ve davranışlara maruz kalıyoruz.
Kadınların mutlu olmasını istiyorsak en önce özgür iradeyle hareket etmelerine izin verilmeliyiz. Bu söylentide olduğu gibi; Hikaye bu ya.. Harun Reşit savaşta esir aldığı düşman komutanına: Hayatını bağışlarım ama bir şartım var der. “Kadınlar hayatta en çok ne isterler” budur bilmek istediğim…
Bu sorunun cevabını getir kurtar kelleni” der. Komutan sorar soruşturur bu çetin sorunun cevabını aramaya başlar. Kafdağı’ndaki bir cadının bunu bildiğini
öğrenir. Günlerce gecelerce at koşturur, cadıyı bulur ve sorar:
Kadınlar hayatta en çok ne isterler? -Korkunç cadı cevabı vermek karşılığında öyle bir şart öne sürer ki yenilir yutulur cinsten değil 
-Evlen benimle!... -O zaman öğrenirsin ancak istediğini…
Bu ölümcül teklifi kabul eder komutan ve doğru cevabı alır almaz koşar Harun Reşit'e ve: 
-Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek isterler!
Harun Reşit, komutanın hayatını bağışlar; ancak komutan cadıya da evlenmek için söz vermiştir.
Neyse evlenirler. İlk gece komutan bir bakar ki, o korkunç cadı dünyalar güzeli i afete dönüşmüştür karanlık odada... 
Konuşur cadı: Benim kaderim böyle. Günün sadece yarısı güzel olabilirim, diğer yarısı çirkinim der. Ne dersin? Geceleri seninleyken mi güzel olayım yoksa gündüzleri dışarıdayken mi? Komutan düşünür ve der;
-Sen bilirsin kararı kendin ver der.
İşte o an korkunç cadı sonsuza dek güzel bir kadın olarak kalır.   
En güzel iltifata, huzurlu bir hayata demokratik katılıma yönetilmek kadar yönetmeye layık olan bütün dünya kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ nü kutlar, mutlu kadınların yaşadığı bir dünya diliyorum” dedi.