Milliyetçi Hareket Partisi Manisa Milletvekili Aday Adayı emekli edebiyat öğretmeni Nurhan Selçuk, geçtiğimiz hafta Akhisar’da yaptığı adaylık açıklaması ve tanıtım toplantısının ardından, partisinin Gölmarmara, Saruhanlı, Yunusemre, Şehzadeler, Gördes, Demirci ve Köprübaşı ilçe teşkilatlarını ziyaret ederek MHP Manisa Milletvekili Aday Adayı olduğunu deklere etmişti.
Selçuk, önceki gece de tanışma toplantılarına Kırkağaç ve Soma’da devam etti. MHP Kırkağaç İlçe Başkanı Vedat Terdi ve Soma İlçe Başkanı Vedat Erdem ile bir araya geldi. Partililerin yoğun ilgisine maruz kalan Nurhan Şahin, özellikle bayan seçmenlerin ilgisiyle karşılandı. Partililerim “Manisa’nın Meral Akşener’i” tezahüratları arasında partililere seslenen Selçuk; “7 Haziran seçimlerinde kadınlarımız büyük bir rol üstlenerek, MHP’ye iktidara giden yolu açacaktır” dedi.
Konuşmasında neden aday adayı olduğunu “Ben görevim gereği bana verilen bilgilerimin zekâtını vereyim, bedenimin zekâtını vereyim, beni yetiştiren bu toprağa, milletime, bayrağıma faydalı olayım diye yola o niyetle çıktım. Rabbim benim için hayırlısı neyse onu sunuyor zaten” diyerek açıklayan MHP Manisa Milletvekili Aday Adayı Nurhan Selçuk; “Milli Eğitim Bakanlığı’nın 12-13 senedir aynı iktidarda 11 defa kanun kuralı değişiyor. Gençliğimizi yok etmek, geleceğe hiçbir şey bırakmamak adına geçmişimiz sağlam temellerde de onu silmek derdindeler. Geleceğimizi de yetiştirilmesin diye de ellerinden geleni yapıyorlar. Bir bayan olarak güzeli, iyiliği severiz. Şöyle bir söz var, ’Köşe yazarları düzgün şeyler yazsalar biz huzuru yakalarız..’, yakalayamazsınız; çünkü sizin zihniyetiniz bu. Onların suçları olduğunda suçu paralele, doğruları söyleyen köşe yazarlarına herkesin ona hizmet eden kapıkulu görevinde olmalarını istiyorlar. Onlar ben ne söylersem ona kavuk sallarlar onun dışında hiçbir şey söyleme hakkına sahip değil.
Bizde böyle değiliz, bizler inan insanlarız. Biz esiriz, neye, hürriyete, insanlığa önce Allah'ın gücüne, imanımıza biz inançlı insanlarız vatana hizmet ediyorsak imandan geldiğini bildiğimiz içindir. MHP inancımızın, tarihimizin harman edilmiş halidir. MHP kelimelerinden oluşan değil, bizde üç tane hilal var. O hilaller üç kıtaya yayıldığımızı anlatıyor bir tanesi Akdeniz, bir tanesi Doğu, bir tanesi Avrupa yani batıya dün yaşadık. İstiklal Marşı’nın 94. Yılıydı, bu hilallerin birleşmesinden büyük hilal ve sonra yıldızımız ilave ediliyor. Biz bu bayrağın altında mutlu, huzurlu ve hür bir şekilde yaşıyoruz. Eskilerin bir sözü var alt katı su basarsa dördüncü kata çık. Biz bunu yapamayız. Alt katta olan insanlarımız üşütür hasta olurlar, onları bırakıp gidemeyiz. Aylar öncesinde yaşanan acısını yüreğimizde taşıdığımız maden kazasında kaybettiğimiz şehirlerimizi unutmadık, unutmayacağız. MHP'yi o kadar severek içinde bulundum. Onlarda beni ülkücü, milliyetçi, iradeli yetiştirdi ki bende onun devamıyım” dedi.
HALKA HİZMET İÇİN VARIM
Bölgenin sorunlarını çok iyi bildiğini ve sorunların çözümü için çalışacağını da aktaran Selçuk; “Neler mi? yapacağım. Şuandaki görevim meclise gidersem sizin istek ve düşüncelerinizi meclise taşıyacağıma, size hizmetin Allah’a hizmet olduğu bilinci ile gideceğimi huzurunuzda dile getirmek için geldim. Hizmet davasını göründüğü şekliyle değil derinlemesine okumak gerekir.
Şuanda Kırkağaç’ta en çok yetiştirilen, adıyla tüm Türkiye’de Kırkağaç Kavunu olarak bilinen bu ürün neden dünya markası değil O kokulu kavunu ulusal ve uluslararası pazarlarda neden marka değil. Zeytin yetiştiriyoruz, hasadını yaptığımız zeytin veya zeytinyağı ulusal ve uluslararası pazarlarda marka değeri yok. Kendi ülkemizde yetiştirdiğimiz zeytinin nerenin zeytini olduğunu bilmiyoruz. Tek zeytin yetişen yer Gemlik mi? Hayır Akhisar’dan aldıkları zeytini Gemlik zeytini olarak yurtiçinde satışa sunuyorlar. Akhisar’dan aldıkları zeytinle üretim yapan işletmeler kazanıyorken Akhisar’daki işletmeler ürettikleri ürünü satmada zorluk yaşıyorlar. Türkiye’nin neresinde olursa olsun insanlarımız en iyisini hakketmektedir. Emeğinin karşılığını fazlasıyla almalıdır. İktidarın çiftçiler üzerinden sınıfta kaldığını herkes bilmektedir. Çiftçi tarlasına ektiği ürünü yetiştirdikten sonra nereye ne kadara satacağını bilemiyor. Çiftçi ürünü yetiştirmek için mazot kullanması gerekiyor, mazot 2002'den bu güne kadar 4 kat arttı. Gübre fiyatları 9 kat arttı. Elektrik 4 kat arttı. Çiftçi ektiği üründen para kazanamayınca ekmemeye ve hizmet sekörüne kaymıştır. Bir zamanlar tarım ülkesi olarak görünürken şimdilerde dışarıdan gıda ithalattı yapar olduk.
Dışarıdan mercimek, nohut, fasulye hatta samanımızı bile ithal ediyoruz. Bunu değiştirecek bir iktidar istiyorsun, hükümetin karşısına çıktığın zamanda "Al ananı git." diyor. Hem bir anneye hem de çiftçiye saygısızlık yapıyor. Çiftçi milletin efendisidir. Çiftçi üretmeyi, işlemeyi seven bilen insanlardır. Gökten alıyor, yerde yiyorsak. Bunu yapmıyorsak orada bir sorun var demektir. Biz bu toprakları kolay kazanmadık. Dışarıdan GDO'lu bozuk yiyecekler getiriyorlar bizde sağlığımızı düşünmeyerek onları tüketiyoruz. Bu yiyeceğin GDO'lu olduğunu ne bilsin sınırdan geçerken laboratuvarlara gönderilip incelendikten sonra ülkemize geçmesine izin verilmelidir.
MHP olarak üretime dayalı bir ekonomi uygulayacağız. Biz, şuanda sadece tüketime odaklanmış ekonomiyi uygulamayı kabul etmiyoruz. Çiftçimiz ürettiğini satıp efendi gibi yaşayacak. Kendi işinin patronu olacak. Dışarıdan gelen taşeronlara da para yedirmek zorunda olmayacak. Çiftçini giderini şimdikinden en azına indireceğiz. İmara açılan tarım alanları kapatılarak sadece tarım alanı olarak kullanılacak.
MHP sadece terörle mücadele eden, sokaklarda haksızlığa karşı kavga eden, bizim yaşadığımız zaman dinle dinsizlik arasındaki gidip gelenlerden onun kavgasını durduranlardan değil. Biz ekonomiyi canlandırmak için hazırlık içerisindeyiz. Bir taraftan vatanımız, kutsal değerlerimiz derken, diğer taraftan da vatanımızı gelişmişliğin en yüksek noktasına çıkarmak için azimle çalışacağız. Ülkücü olmak demek bir milleti maddi manevi tüm değerlerinde en yüksek doruk noktasına çıkmaktır.
Bana, ‘Sen bayan olarak elinin hamuruyla erkek işine ne karışıyorsun.” Diyorlar. Karışıyorum arkadaş. Benim bağlılığıma, cinsliğime çok kötü laflar söylendi. Türk kadının kahramanlığı birçok zaferde mührünü basmışken, ben kahraman Türk kadınlarının torunu iken şimdi hakaretlere maruz kalıyorken bunu dur demek için varım” dedi.
