Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin bakanlığının bütçe görüşmelerinde 13 Kasım 2019 Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda “Bugün itibarıyla besilik hayvanlarla ilgili de frene komple basmış durumdayız. Tabii ki biz bu konuda tamamen frene bastık, 26 Ekim itibarıyla yeni kontrol belgesi vermiyoruz”  dediğini buna karşın 20 Kasım 2019 tarihinde Amasya’da bir firmaya 3.000 baş besilik dana ithalatı için izin verildiğini belirten Milletvekili Bakırlıoğlu Hükümet hayvan ithalatında frene değil, gaza bastığını söyledi.

Durdurduk demelerine karşın 2020 yılında da hayvan ithalatının devam edeceği bilgisini veren Bakırlıoğlu yaptığı basın açıklamasında; Bakanlığa başvuruda bulunan çok sayıda firma ithalat izni için beklerden bazı özel şirketlere 31 Ekim 2019 tarihinden başlayarak 20.11.2019 tarihine kadar (En son ZENET Hayvancılık Gıda San.Tic. A.Ş.’ne 1000’er başlık 3 adet Kontrol Belgesi) kontrol belgesi verildiği, Ağustos ayında gündeme getirdiği sahte belgelerle hayvan ithalatı skandalında adı geçen firma hala canlı hayvan ithalatı yaptığı gelen şikayetler arasındadır.

Canlı hayvan ithalatı izni için Bakanlıktan “kontrol belgesi” alınması gerekmektedir.  Kontrol belgesi aynı zamanda ithalat izin belgesidir. Bakanın kontrol belgesi vermiyoruz demesi, hele hele meclis tutanaklarında yer alan konuşmasını değiştirip, kontrol belgesi başvurusu kabul etmiyoruz dedi diyerek açıklama yapılması gerçeği yansıtmıyor.

AKP’nin bu yanlış ithalat politikası tarımda ve hayvancılıkta onarılmaz yaralar açmıştır.

Hayvan ithalatının et fiyatlarını düşürmediği, hayvancılık sektörüne hiçbir katkısının olmadığı, sadece ithalattan para kazanmaya çalışan bir kesim oluştuğu bilinmektedir.

Kaldı ki ithalatçı firmaların hayvan getirilen ülkelerde şirketler kurdukları ve ithalatın bu şirketler üzerinden yapıldığı gerçeği bu firmaların hem ihracatçı hem de ithalatçı oldukları gibi bir durumu ortaya çıkarmıştır. Tamamen müteahhit anlayışıyla hareket edilmektedir. Ne kadar ithalat, o kadar çok kar. Maalesef hükümet bu yolu açmış ve buna hala göz yummaktadır.

Bu çarpık ticaret anlayışı ile hayvancılığın kalkınması, gelişmesi mümkün değildir. Dışa bağımlı bir tarım politikasının ülkeye hiçbir yararı yoktur.