Büyükşehirlerin nüfusu artarken küçük illerin nüfusu göçler nedeniyle sürekli azalmaktadır.  Nüfusu en çok artan il doğal olarak İstanbul’dur. 450 bin artışla (%3) İstanbul’un nüfusu 15.5 milyonu geçmiştir. Antalya’nın nüfusu % 3,5 artarken, Çankırı’nın nüfusu bir yılda neredeyse % 10 azalmıştır.

2019 yılında 54 ilin nüfusu artarken, 27 ilin nüfusu azalmış durumda.

TÜİK rakamlarına göre Türkiye nüfusu

1 milyon 151 bin 115 kişi artarak 83 milyon 154 bin 997 kişiye ulaşmış.

Nüfus artış hızı binde 13.9

En fazla nüfusa sahip 14. İl olan Manisa’nın nüfusu 10.968 kişi artarak 1.440.611’e yükselmiş. Manisa’nın nüfus artış hızı Türkiye ortalamasının altında.

Manisa’da 8 ilçenin nüfusu artarken 9 ilçenin nüfusu azalmış.

Nüfusu artan ilçeler; Yunusemre (7.116 kişi), Turgutlu (3.195 kişi), Akhisar (1.645 kişi), Salihli (1.225 kişi), Soma (965 Kişi), Saruhanlı (680 kişi), Alaşehir (115 kişi), Şehzadeler (22 kişi)

Nüfusu Azalan ilçeler; Kırkağaç (1.331 kişi), Demirci (1.087 kişi), Gördes (479 kişi), Selendi (420 kişi), Kula (409 kişi), Köprübaşı (162 kişi), Sarıgöl (67 kişi), Gölmarmara (35 kişi), Ahmetli (5 kişi),

Sadece iki ilçenin (Yunusemre, Turgutlu) nüfus artış hızı Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu görülüyor.

Bu rakamlar gösteriyor ki nüfus artışını ya da azalışını etkileyen en önemli faktör sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi.

Sanayisi ve iş olanakları iyi olan ilçelerin nüfusu artarken, bu olanağı olmayan, tarım ve hayvancılıkla uğraşan, nüfusunun büyük kısmı köy ve beldelerde yaşayan ilçelerin nüfusu sürekli azalmaktadır.

         Kırsal kesimde nüfusun azalması, yaşayanların yaş ortalamasının yükselmesi, üretimin de azalması demektir. Bugün Türkiye’de tarımla uğraşan kesimin aile reisi yaş ortalaması 51’in üzerindedir. Bu büyük bir tehlikeyi de gözler önüne sermektedir. 10-20 yıl sonra köylerde tarlayı ekecek bağa, bahçeye bakacak, hayvan yetiştirecek kimse kalmayacaktır.

Diğer taraftan nüfusu artan ilçelerde ve illerde ise işsizlik, geçim sıkıntısı sosyal sorunlar baş göstermektedir.

Türkiye’nin bu çıkmazdan kurtulmasının yolu tarımdır, üretimdir.

Bu nüfusu besleyecek, ihracat yaparak ülkeye döviz getirecek en stratejik sektör tarımdır.  Ne kanal İstanbul, ne de yerli arabaya harcanacak para ekonomik kalkınmayı, kendi kendine yetebilmeyi sağlamayacaktır.

Bu paraları tarım için, çiftçiyi destek için, köyden kente göçü önlemek için kullandığımızda inanıyorum ki karnı tok, sırtı pek insanların yaşadığı mutlu ve huzurlu bir ülke oluruz.