Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Başkanı Sevil Ender Büyükyazgan ve Yönetim kurulu üyelerinin Otel Tütün Teras Salonunda “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nü kahvaltı programıyla kutladı. Saat 10.00'da başlayan kahvaltı programına katılın yoğun oldu. Kahvaltı programında CHP İlçe Başkanı İsmail Şahin, Kadın Kolları Başkanı Sevil Ender Büyükyazgan, CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer ve CHP Grup Başkan Vekili Manisa Milletvekili Özgür Özel konuşma yaparak “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nü kutladılar.

KADINLARIN KARARI HAYIR        

 " 8 Mart’ta Kadınlar “Hayır”da seslerini yükseltecek,16 Nisan’da kadınlar “Hayır”da, güçlerini birleştirecek diyerek sözlerine başlayan CHP Kadın Kolları Başkanı Sevil Ender Büyükyazgan; "Bu gün 8 Mart,“Dünya Emekçi Kadınlar Günü”nün yıldönümü, Kadına ve emek mücadelesine adanmış bu günü, Ne yazık ki; Kadına şiddetin, eşitsizliğin adaletsizliğin gölgesinde kutlanamayan bir gün olarak, bir kez daha anıyoruz. 160 yıl önce bu gün; Newyork’ta, 40 bin dokuma işçisi kadının, kapitalizmin dayattığı düşük ücret, uzun ve ağır çalışma koşullarına karşı direnişi,129 kadın işçinin yanması ile sonuçlanmış, o günden bu yana 8 Mart, tüm dünyada kadına ve emek mücadelesine adanmıştır. 

ÜLKEMİZDE BAMBAŞKA TEHLİKE VE KAYGILARLA YÜZ YÜZEYİZ

Büyükyazgan;" Bu gün kadınların, cinsiyetten kaynaklı her tür ayrımcılığa,şiddete ve eşitsizliğe karşı baş kaldırdıkları gündür. Ne yazık ki, 2017 Türkiye’sinde; Biz kadınlar açısından gelinen nokta hiç iç açıcı değil, ekonomik sosyal ve siyasal anlamda, hala eşitlik mücadelesi veren biz kadınlar, bugün, ülkemizde bambaşka tehlike ve kaygılarla yüz yüzeyiz. Emeğimizin, özgürlüklerimizin bugüne dek kazanılmış her türlü haklarımızın ötesinde, Laik demokratik Cumhuriyetimiz ve ülkemiz tehdit altında. Terör, şiddet, işsizlik yoksulluk adaletsizlik gibi sorunlar ve zorluklarla dolu ülke gündeminde, hiç yeri yokken, Saray saltanatını ve tek adam yönetimini meşrulaştırma amaçlı, bir anayasa değişiklik paketi bizlere dayatılmaktadır. 

BİR REJİM DEĞİŞİKLİĞİ OYLAMASINA GİDİLMEKTEDİR

Büyükyazgan;" 16 Nisan’da, Cumhurbaşkanlığı sistemi adı altında, Ancak, gerçekte bir rejim değişikliği oylamasına gidilmektedir. Biz kadınlardan, Cumhuriyetle tanıştığımız laik yaşamdan, çağdaş ve eşit birey olma yolunda kavuştuğumuz kazanımlarımızdan, zorlu mücadelelerle geliştirdiğimiz haklarımızdan vazgeçmemiz isteniyor. Bilinsin ki; "Kadınların kararı hayır" Kadın-erkek eşitliğine inanmadığını açıkça söyleyen bir anlayışın, Bütün yetkileri tek başına ele geçirdiğinde, sırf, bu alanda geriye gidişi öngörebilen "Biz,Kadınların Kararı Hayır"15 yıldır, söylemleri ve politikaları ile, kadını iş ve sosyal yaşamdan uzaklaştırmayı hedefleyen, Kadına yönelik şiddeti besleyen, tacizi tecavüzü yok sayan, yüzde 1400 oranında artan kadın cinayetlerini görmezden gelen siyasi iktidar. 

YAP-BOZ TAHTASI HALİNE GETİRDİĞİNİZ 

Büyükyazgan;" Kadının adının olmadığı Anayasa paketi ile, geri dönüşü olmayan bir tuzağın içine bizleri çekmek istemektedir. Tüm bu tuzaklara karşı, "Kadınların Kararı Hayır" Türkiye Büyük Millet Meclisini, kadına seçme ve seçilme hakkının verildiği meclisten, kadın vekillere söz hakkı verilmeyen, kadın vekillere şiddet uygulanan bir meclise dönüştürdüğünüz, bu utanca, bizleri de tanık ettiğiniz için, "Kadınların Kararı Hayır", "Yap-Boz" tahtası haline getirdiğiniz eğitim isteminde, sadece 2015-2016 eğitim öğretim yılında 143 bin 62 kız çocuğu, okula devam etmemiştir. Artık çocuklarımız heba olmasın diye, "Kadınların Kararı Hayır" Son, on yılda 482 bin 908 kız çocuğu zorla evlendirilmiş, son on beş yılda çocuklara cinsel istismar yüzde 434 artmıştır.

MUTSUZ İNSANLAR YARATTINIZ

Büyükyazgan;" Artık, çocuk gelinler, çocuk işçiler olmasın, tarikat yurtlarında çocuklarımız yanmasın, tacize tecavüze uğramasın diye, "Kadınların Kararı Hayır" 2003 yılında Antidepresan kullanma kutu sayısı 14 milyon iken, bu sayı 2015 yılında 55 milyona ulaştı. Mutsuz insanlar yarattınız,mutsuz bir toplum yarattınız. Artık insanlar mutlu olsun diye, "Kadınların kararı hayır" Canımız istediğinde kahkaha atalım,sokağa da çıkalım, parka da gidelim, Kimse bize iffetsiz kadın demesin! İstediğimiz kadar çocuk doğuralım, yada doğurmayalım, kimse bize eksik kadın demesin! Haksızlıklara ses verelim, Ama polis copu, gazı yemeyelim! bunları bize yaşattığınız için, "Kadınların Kararı Hayır" Biz biliyoruz ki; 16 Nisan en çok kadınlar için önemli, ya güneşin aydınlığı, ya ortaçağ karanlığı, güneşin aydınlığı var iken, neden ortaçağ karanlığı? İşte bu yüzden, "Kadınların Kararı Hayır" Nüfusun yarısı biz kadınlar; 16 Nisan’da geleceğimizin “HAYIR” olması için sayımız da, Yeter...gücümüz de Yeter... Haydi kadınlar,sesimizi gücümüzü birleştirelim, Eşit ve özgür günler için kucaklaşıp geleceğimizi birlikte inşa edelim diyerek sözlerine son verdi. 

16 NİSAN TÜRKİYE’DE BİR DÖNÜM NOKTASI OLACAK

Kahvaltıda konuşan CHP İlçe Başkanı İsmail Şahin ;" Çok değerli kadınlarımız 1857 yılında Amerika’da 40,000 işçi kadının başlatmış olduğu eylem sonucu 129 kadınımız şehit olmuştur. Bu anlamada, bu bedel ödenerek dünya emekçi kadınlar gününü kutluyoruz. Saygı değer kadınımız; her zor günde, tüm zorluklarda İstiklal Savaş’ında sırtında mermi taşıyarak ve de Cumhuriyet Halk Partisi’nin her çalıştayında, her eyleminde hiç yorulmadan, bıkmadan çalışan kadınlarımız. Sizi candan kutluyorum. İnanıyorum ki 16 Nisan’da Türkiye’nin bekasını düşüneceksiniz, tek adamın bekasını değil! 16 Nisan Türkiye’de bir dönüm noktası olacak. Neden? Çünkü; ülkemiz ya demokrasiyi seçecek ya da köleliğe heba olacağız. Bu anlamda en çok görev kadınlarımıza düşüyor.

AKHİSAR’DA HAYIRI YÜZDE 70’LERE ÇIKARACAĞIZ

 Çünkü onlar atom karınca gibi, girmediği ev, girmediği mekan yok. Bu anlamda hepimize görev düşüyor ama en çok kadınlarımıza düşüyor. Önümüzdeki anayasa değişikliklerinin maddelerini incelediğimizde ülkemizin demokrasisini mezara, parlamentoyu da tarihin derinliklerine gömeceğiz ama buna kadınlarımız asla izin vermeyecektir. Sevgili kadınlarımız mutlaka hepinizin sorumlulukları vardır, yapmanız gereken işler vardır ama lütfen 16 Nisan’a kadar bunları erteleyin. Anayasa değişikliğinin 18 maddenin içindekileri bu ülkeyi tek başına yönetme hakkını bir kişiye vermeyelim, tek başına kanun çıkarma yetkisini vermeyelim, tek başına hakimleri, savcıları, anayasa mahkemesini seçme hakkını bir kişiye vermeyelim. Hülasa ülkede yasama, yönetme, yargıyı bir adama teslim etmeyelim. Siz çağdaş ve modern kadınlarımız, Atatürk Cumhuriyeti’nin yetiştirdiği kadınlarımız.. Ne yapıp, edip Akhisar’da hayırı yüzde 70’lere çıkaracağız, bu sizin eseriniz olacak diyerek sözlerine son verdi. 

16 SAAT DEĞİL 10 SAAT ÇALIŞACAĞIZ

Kahvaltıda konuşan CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer;" Sevgili dostlarım, sevgili kadınlar 8 Mart çok özel çok anlamlı bir gündür, neredeyse 200 yıllık kadın mücadelesinin her şeye rağmen, canı pahasına, kanı pahasına kadın haklarına sahip çıkmış,sahip çıkmış. Kadının emeği, 1. sınıf emektir, kadın toplum içinde bir bireydir, erkekle birliktedir, ayrıştırılamaz, ötekileştirilemez diyen kadınların 16 saat değil 10 saat çalışacağız, hakkımızı alacağız diyen kadınların, bunu canıyla ödeyen kadınların, bu emeğine, bu mücadelesine, bu kararlılığına kendilerinden sonra gelen kadın nesillerinin sahip çıkması, bu bayrağı taşıması ta ki 8 Mart’ın günlerden kadın emeğinin simgesi olduğunun kabul edilmesine kadar devam etmiş bir mücadeledir, herhangi bir gün değildir. 

ÇOK ÖNEMLİ BİR 8 MART

Biçer;" Sevgili kadınlar bugün 8 Mart, bugün eline geçirdiği her fırsatta kadına saldıran onun kimliğine, bedenine, emeğine saldırabildiği her yönüne saldıran, elindeki bütün gücü kadını, toplumda ötekileştirip 4 duvar arasına sokmak için kullanan bu siyasal iktidarın, bu siyaset anlayışının 16 Nisan’da oylanacak. Çok önemli bir 8 Mart bu 8 Mart, herhangi bir 8 Mart değil. Sevgili kadınlar, sevgili dostlarım dolayısıyla bizim neredeyse 200 yıllık bu emeğe, bu kararlılığa ve bu azme sahip çıkma zamanımız. Her zamankinden daha fazla bu mücadeleye sahip çıkma zamanımız, ulusal kurtuluş mücadelemizde nasıl ki Halide Onbaşı’lar, Erzurumlu Kara Fatma’lar, Gördesli Makbule’ler canı pahasına her şeye rağmen sahip çıktılar, onların kurduğu bu laik, demokratik, çağdaş cumhuriyetin sorumluluğu artık bizim omuzlarımızda. Dolayısıyla bu 8 Mart daha inatçı, daha güçlü olmamız gereken bir 8 Mart sevgili kadınlar ve ben bugün görüyorum ki bu kararlılık, bu azim ve Cumhuriyet’e, kadın haklarına, laik, demokratik, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti Milletten ve parlamenter sisteme sahip çıkacak kadınlarımız burada, bu coşkuyu bugün burada gördüm, inandım. 

KADINLAR ÇİÇEKTİR, KADINLAR BÖCEKTİK YALANLARA İNANMAYIN 

Biçer;"Bugün bütün siyasetçiler, bugün bu siyasal, İslamcı kadını yok etmeye yönelik siyasal düşünce çıkıp şunları söyleyecek; “Kadınlar çiçektir, kadınlar böcektik, anamızdır, bacımızdır, baş tacımızdır.” Bu yalanlara inanmayın. Elinde iktidar olan, güç olan egemenlik elinde olan gücün kadınların eşit şartlarda öldürülmediği evlatlarını teröre kurban verip ağlamadığı bu Türkiye’de yaşamalarına izin vermeyen bu siyasi iktidara inanmayın. 8 Mart kadınlar başımızın tacıdır denilecek tek bir gün değildir, lütfen bunun anlamını bir kere, hatta 10 kere düşünelim. Son olarak da şunu söylemek istiyorum; Ben Atatürk’ün kurduğu bu çağdaş, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin simgesi olan TBMM’nin kadın vekili olarak biz kazanacağız diyorum, demokrasi kazanacak, laiklik kazanacak, Cumhuriyet kazanacak! Bu diktatör kaybedecek" dedi.

ZOR GÜNLER GEÇİRİYORUZ HEPİNİZ TEHLİKENİN FARKINDASINIZ

Kahvaltıda konuşan CHP Grup Başkan Vekili CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel;" Bugün geçmişinde acı olan bir günü yine büyük bir acıyla karşıladı, sayın ilçe başkanı biraz önce söyledi, 1857 yılında kadınlar haklarını aramak için eylem yapmışlar, greve gitmişlerdi. Onların üzerine kapıyı kapattılar, kadınlar direnmesin diye bir fabrikada kapalı kaldılar, o kadınları korkutmak için, sindirmek için kapatılan yerde yangın çıkardılar 157 kadın hayatını kaybetti. O günden bugüne kadın mücadelesi bu acının yıl dönümünde kutlanıyor, ancak dün Bursa’da İstanbul’dan Ankara’ya giderken Bursa’nın İnegöl ilçesinde bir otobüs devrildi 7 tane kadın emekçi hayatını kaybetti. O yüzden bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Gününden büyük bir acıyla gününüzü kutluyor, yasınızı paylaşıyorum. Bundan sonra kadın mücadelesinde o 7 arkadaşımızda her yıl anılmaya, anıları, hatıraları yüreğimizi yakmaya devam edecek. Zor günler geçiriyoruz hepiniz tehlikenin farkındasınız, hepiniz sarılıyor, birbirinizden güç almaya çalışıyorsunuz ve soruyorsunuz “Bu sefer başaracak mıyız?” diye, evet bu sefer başaracağız, siz inandığınız için, kadınlar inandığı için, kadınlar hayır dediği için başaracağız. Uzun uzun topukların zamanı değil, hiçbirimizin yeri bu kapalı alanlar, birbirimizle yaptığımız toplantılar değil, şimdi zaman 16 Nisan için çalışma zamanı. İki tane haberim var 1 tanesi iyi, diğeri iyi mi kötü mü siz karar vereceksiniz. Anayasa değişmeleri başladığında Evet, Hayır’ın iki paya bölündüğüdür.

BUNLARI ANCAK VE ANCAK SİZLER KADINLAR BULABİLİR

Özel;"  Büyük bir mücadele verildi, bu mücadelenin sonunda Hayır, Evet’in tam 4 puan önüne geçti, şimdi biz öndeyiz ama şu anda yüzde 46 Hayır, yüzde 42 evet 4 puan daha almamız lazım ki kötü tarafı da şu bu kararsızlar kim? Bu kararsızlar nasıl etkilenebilir? Bunu bilmek çok zor, bu kararsızları Kemal Kılıçdaroğlu ikna edemez, Özgür Özel ikna edemez millet vekillerimiz, parti üyelerimiz ikna edemez. Bu kararsızlar çok farklı görüşlerden, çok farklı inançlardan, çok farklı umutları, çok farklı endişeleri olan insanlar. Bunları ancak ve ancak sizler kadınlar bulabilir, sizler ikna edebilir, sizler bu Cumhuriyet’i kurtarabilir, hep beraber çalışmaya var mısınız? Bakın bu rejimi kurtaracak olan, Cumhuriyet’i kurtaracak olan, tek adam rejimine dur diyecek olan, Hayır oylarını bulmak sizlerin elinizde. Belki evlenmeden önceki mahallenizde olan bir komşunuz, belki 30 yıl önce mezun ettiğiniz bir öğrenciniz, belki 25 yıl önce aynı sırada oturduğunuz arkadaşınız, belki taşındığınız eski apartmanınızdaki komşunuz. 

SOSYAL HAYATIMIZA KADAR HER ŞEYE KARIŞACAKLAR

Özel;" Bunları bulmanız telefonda ya da mümkünse yüz yüze konuşmanız, çocukların geleceği için, özellikle kız çocuklarınızın geleceği için onlara anlatmanız gerekiyor. İran’da kadınlara sordular, 1 kez evet dedi kadınlar, hepsinin ehliyeti var eskiden kalma ama araba kullanamıyorlar. Eğer evet denilirse kızlarımızın giyiminden, kuşamından sosyal hayatımıza kadar her şeye karışacaklar. Siz eğer eski komşunuzdan, eski öğrencinizden, akrabanızdan, belki hiç aklınıza gelmez gelininizden, “15 yıl önce geldiniz çiçek çikolata, biricik kızımızı istediniz biz size verdik, şimdi de ben senden bir şey istiyorum.” diye direteceksiniz. 1 tane Hayır! 1 tane Hayır! 1 tane Hayır!.. Bu parti meselesi değil, bu memleket meselesi, bu varlık yokluk meselesi, bu yarınlarımızı kurtarmak ve Atatürk’ün kurduğu bu Cumhuriyet’i yarınlara evlatlarımız için taşıma mücadelesi. Cumhuriyet kadınların kararlılığı, mücadelesi, inancı sayesinde  ayakta durdu geleceğe yürüdü. 

TÜRKİYE’Yİ DİKTATÖRLÜKLERDEN FARKLI KILAN SİZLERSİNİZ

Özel;" Türkiye’yi Orta Doğu’dan farklı kılan  sizlersiniz. Türkiye’yi diktatörlüklerden farklı kılan sizlersiniz. Biz sizin inancınıza, gücünüze, birikiminize, ikna etme kabiliyetinize inanıyoruz. Konuşmayı da sizden öğrendik, yürümeyi de sizden öğrendik, sosyal hayatı da sizden öğrendik. Şimdi bütün Türkiye büyük mücadeleyi ve bu mücadelenin sonunda yeniden kadının gücünü ve Cumhuriyet’in nasıl olduğunu sizlerden öğrenecek, sizleri seviyoruz. 16 Nisan’a kadar hep birlikte çalışıp mücadele edeceğiz ve 16 Nisan’da Cumhuriyet’in yıkılıp yerine başka bir resim konulmasına hep birlikte hayır diyeceğiz. 

HERKES BENİ DİNLEYECEK DİYEN DİKTATÖRE HAYIR DİYECEĞİZ

Özel;"16 Nisan’da hepimizin yerine 1 kişinin konuşmasına, karar vermesine hayır diyeceğiz. Tek adam rejimine, baskıya, ben bilirim, herkes beni dinleyecek diyen diktatöre hayır diyeceğiz. Bu hayırlar Türkiye Cumhuriyeti’nin hayırıdır, bundan sonraki süreçte hep beraber durmadan çalışacağız, kadın kollarımızla, gençlik kollarımızla, yönetimimizle birlikte her şeyi bir yana bırakıp bu büyük mücadeleyi yapacağız. Çanakkale Savaşı’nda o bombayı sırtlanıp, tabyaya çıkıp o attığı tek bombayla savaşın kaderini değiştiren Seyit Onbaşı. O, o gün bir ulusun kaderini değiştirdiğini bilmiyordu. 1 tane oy için son gece, son sabah ya da son gün sandığa giderken okul bahçesinde ikna edeceğiniz son kararsız belki de Seyit Onbaşı’nın attığı o bomba gibi ülkenin kaderini değiştirecek. O yüzden her biriniz birer Mustafa Kemal Atatürk’sünüz, her biriniz birer Seyit Onbaşı’sınız, her biriniz bu Cumhuriyet için al bayraklı görev yapan mihverlersiniz, hepinizin önünde saygıyla eğiliyorum, sağ olun var olun" dedi.