Özel Doğuş Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. İsmet Alan Parkinson Hastalığı hakkında toplumsal farkındalık yaratmak  adına açıklamalarda bulundu . Uzm.Dr. İsmet ALAN'a göre : Parkinson hastalığı yavaş ilerleyeci bir  hastalık  olup , tedavi sürecinin iyi bir bir işbirliği ve takip gerektirmesi, bu süreçte ön plana çıkan yakınma ve bulgulara göre tedavi  seçeneklerinin  modifiye edilmesi gerekmektedir.

Parkinson Hastalığı;

Tüm dünyada ve tüm etnik gruplarda aynı sıklıkta görülen bir  hareket bozukluğudur. 50 yaş üstü görülme sıklığı %1, ancak tüm parkinson hastalarının da yaklaşık %5-10 kadarını 40 yaş altı grup oluşturur, kadın ve erkeklerde eşit sıklıkta görülür. Çoğunlukla sporadik olup, nadiren genetik geçişler olabilir, 1817 yılında James Parkinson tarafında tanımlandıktan bu yana ana klinik bulguları değişmemiş ve tanıda da halen en değerli araç klinik gözlem ve muayene bulgularıdır. Ana klinik bulguları; istirahat sırasında tremor (ellerde titreme),rijidite (eklemde sertlik- dişli çark bulgusu), bradikinezi- hipokinezi (hareketlerde ağırlık- yavaşlama), flexion postürü (hafif öne eğik pozisyon), postural reflexleri kaybı (oturma kalkma ile oluşan düşme- baş dönmesi) ve motor donmalar (hareketsizlik).

Günümüzde parkinson hastalığı (idyopatik parkinson hastalığı) Parkinsonizm başlığı altında geniş bir hastalık kümesi içinde değerlendirilmektedir. Şöyleki parkinsonizmi oluşturan bir çok neden dört kategoride incelenmekte; idyopatik (sebebi bilinmeyen), semptomatik (ilaç,enfeksiyon,travma,tümör,damar hastalıkları, toxinler ile oluşan), parkinson - artı sendromlar (bunamanın eşlik ettiği durumlar, multisistem atrofiler, PSP, CBG dejenerasyn vb.) ve heredodejeneratif  hastalıklar (Huntingon hastalığı, Wilson hastalığı, Nöroakantoz, Haller verden spatz hastalığı vb.).

Tanı amaçlı incelemeler özellikle erken başlangıçlı parkinsonizm olgularında ve daha çok idyopatik parkinson hastalığı dışındaki nedenlere yönelik olarak planlamalı. Duruma göre Beyin Tomografisi, Beyin MRG,  PET, elli yaş  altı olgularda serum bakır ve seruloplazmin düzeyi, HIV serolojisi istenmelidir.

Temel biyokimyasal patoloji bazal ganglionlardaki (beynin derin yapılarında yer alan hareketle ilgili sinir hücresi grupları) azalmış dopaminerjik iletimden kaynaklıdır.

Parkinson hastalığı yavaş ilerleyici bir hastalık olup, kesin tedavisi henüz olmamakla birlikte ,  mevcut şikayetlerin kontrolünü sağlayan uzun süreli ve çok etkin tedavi seçenekleri mevcuttur. Hastalık yavaş ilerlediği için tedavide gerekli ayarlamaların yapılması için yeterli zaman vardır. Ancak hastalığın ilerleme hızı bireysel farklılıklar gösterir, birçok hasta uzun yıllar boyunca normal yada normale yakın bir hayat sürebilmektedir. 

Tedavinin temel amacı, motor özürlülüğü azaltmak ve uzun dönemde komplikasyon gelişme riskini en aza indirmektir. Tedavi üç evreye ayrılabilir; semptonların iyi kontrol edildiği erken evre(balayı evresi), ilaç yan etkilerinin ortaya çıktığı, ilaç tedavisine cevabın azaldığı orta evre ve bunamanın ortaya çıktığı, düşmelerin başladığı, ilaç yanıtının çok azaldığı ileri evre(geç dönem). Tedavi sürecinin iyi bir işbirliği ve takip gerektirmesi, tedavinin ön plana çıkan yakınma ve bulgulara göre modifiye edilmesi gerekmektedir.