İlk ve orta öğretimde okullar bugün açıldı… Daha doğrusu, günümüzün söylemiyle okul öncesi, ilkokul birinci, ortaokul beşinci ve lise hazırlık ile dokuzuncu sınıfa devam edecek öğrenciler için uyum haftası başladı.

Yani, okul öncesi ve ilkokula başlayacak yaklaşık 1 milyon 200 bin öğrenci ile ortaokul ve liseye başlayacak yaklaşık 2.5 milyon öğrenci yeni eğitim yılına ‘merhaba’ dedi. İlk ve Orta öğrenim okulları17 Eylül tarihinde ders başı yapacak.

Ülkemizde öğrenci sayısı 18 milyonun üstünde… Öğretmenlerimizin sayısı da 1 milyondan fazla. Tüm öğrenci ve öğretmenlerimize Tanrı kolaylık versin... Hayırlı olsun diyelim.

***

İlkokula, Akhisar Misak-ı Milli okulunda başladım. Sanıyorum Akhisar’ın en eski okulu… Öğretmenim Leman Kabacaoğlu idi. Kıvırcık kısa saçlı, yuvarlak yüzlü gülünce gamzeleri daha belirginleşen dünyalar güzeli bir insandı. Başöğretmenimiz de Hakkı Oyan’dı. Uzun boylu, başı saçsız, yüzü ciddi bir öğretmendi. Tüm öğrenciler saygıyla karışık bir korku duyardı ondan. Hatırladığım başka öğretmenler de var tabii… Leman öğretmenimin hepimizin büyüğü dediği Mesrure Hanım ile şık giyinen ve makyajına özen gösteren Güzin Hanım… Güzin Hanım’ın kırmızı ojeli parmakları hepimizi korkuturdu. Çünkü yaramazlık yapanların kulaklarını çekerken, tırnaklarıyla epeyce acıtırdı. O yüzden okulun karo döşeli alt salonunda istediğimiz gibi koşturamazdık…

Saydığım öğretmenlerin hepsi yıllar önce hakka yürüdü. Onları hasret, özlem ve rahmetle anıyorum. Mekanları Cennet olsun, nur içinde uyusunlar…

***

1950’li yıllardan söz ediyorum. O günlerde çocuklar “Eti Senin, Kemiği Benim” diye teslim edilirdi öğretmenlerine. Rahmetli annem de öyle vermişti beni okula… Okulun ilk saatlerinde (veliler o zamanlar akşama kadar pek kalmazdı) öğretmenimiz Leman Kabacaoğlu, herkese adını, soyadını, ana ve baba adlarını soruyor. Kendince notlar alıyordu. Sıra bana gelince bu soruların dışında şöyle bir soru sordu: “Erdoğan Safiye hanımın 7 aylık bir çocuğu olacaktı, ne oldu o?” Yanıtım, bana göre dört dörtlüktü. “O çocuk benim öğretmenim”. Bu konuşmada numaramın 384, okuldaki şubemizin (B) olduğunu da öğrenmiştim.

***

O tarihte Akhisar’da, Misak-ı Milli, Gazi ve 6 Eylül İlkokulları ve Ali Şefik Orta Okulu (Şimdi müze) ile Erkek Sanat Enstitüsü ile Kız Sanat Enstitüsü vardı. Lise yoktu. Öğrenci sayısı artınca, Akhisar Lisesi (halkın da yardımıyla) 1957 yılında tamamlanıp açılmış, ortaokulun son sınıfını biz o bina okumuştuk. (Akhisar Lisesinin adı değişti, öğrenim gördüğümüz bina da yıkıldı, şimdi yerinde yeller esiyor. Bu ayıp da Akhisar’a yetiyor.) Akhisar Milli Eğitim Müdürlüğü verilerine göre, günümüzde okul sayısı 138, okullarımızda toplam bin 95 derslik bulunuyor. derslik başına düşen öğrenci sayısı ilk ve orta okullarda 28, genel ortaöğretimde 29, Mesleki ve Teknik okullarda ise 35(mesleki ve teknik okullarda derslik sayısını artırmalı).

***

Okul binalarının arttığı, öğrenci ve öğretmen sayılarının çoğaldığı Maarif dünyasındaki tek şikayet, yasada meydana gelen çatlaklar ve müfredatdaki noksanlar.

Malum düz liselerin, teknik liselerin, meslek okullarının sayısı azaltıldı.

Eğitim ve öğretim kalitesi öğünülen okullara bazı engeller getirildi. Öğrenciler oturdukları semtler ile katagorize edilerek İmam Hatip Meslek Liselerine yönlendiriliyor.

Biliyorsunuzdur. öğretim programında, başta Atatürkçülük’le ilgili konular azaltıldı, cihat kavramı ders kitaplarına girdi, Evrim Teorisi kaldırıldı; artık ders kitaplarında cinsiyet ayrımcılığı ve erken yaşta evlilikler de işleniyor.

Yeni müfredata göre hazırlanan tüm ders kitaplarının ilk sayfaları “Değerler Eğitimi”ne ayrılmış durumda.

Bunlar kötü uygulamalar mı? Eğitim ve öğretime yıllarını vermiş, modern düşünceli birçok aydına göre, kötü. Ayrıca bu müfredatı ülkemize dayatan bir çok yöneticimiz çocuklarını yabancı ülkelere ya da yabancı okullara yönlendiriyor. Bu arada bu öğretim programının dış güçlerce dayatıldığı da söyleniyor.

Ama en kötüsü Milli Eğitime genel bütçeden ayrılan pay. Miktar mikroskopla bakınca ancak görülüyor.

***

Bu konu epey uzayacak…

Yer darlığı nedeniyle bugün de bu kadar!

Sağlıcakla Kalın, Akhisar’sız Kalmayın!