Uzun mu uzun bir bayram tatilinden çıktık. Bugün izin sonrası ilk iş günü ve epey sıkıntılı… Normal yaşama alışmamız epey zaman alacak gibi.

Tatilde hiçbir sorunumuz da çözülmedi. Döviz çıktığı yerde duruyor ve inmeye hiç niyeti yok.. Ülkemizle müttefiklerimiz arasındaki sorunlar da değişmedi…

***

Tatilde sevindirici haberler hep yeme içme sektöründen geldi. Tatil beldelerimizde yer kalmadı. Özellikle sahilleri tercih eden tatilcilerimiz oralardaki lokantaları ağzına kadar doldurdu. Perakende alışveriş merkezlerinin rafları adeta talan edildi. Kalabalıktan şikayet eden bazı beldeler bile oldu… Bayram ticaretimiz iyiydi yani! Bu arada, kentlerin boşalmasından memnun olanlar bile vardı. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropoller, biraz nefes aldı.

***

Okumuşsunuzdur 9 günlük tatil içinde meydana gelen 192 kazada, 147 kişi yaşamını yitirdi. 702 kişi de yaralandı. Büyük rakam. Şu araba kullanmayı, kazasız belasız trafiği bir türlü öğrenemedik. Ya hız tutkusuna yeniliyoruz ya çabuk erişmenin cazibesine kanıp dikkatsiz davranıyoruz ya da acemiliğimizin kurbanı oluyoruz. Ne kadar duble yol yapsan, ne kadar tedbir alsan, ne kadar nasihat etsen boş. Trafikte bilinçsizliğin, ukalalığın, hırçınlığın önüne geçilemiyor bir türlü.

***

Bu arada, ülkemizin önemli sorunlarından biri çözüldü. Yine okumuşsunuzdur diyeceğim, çünkü ben de gazetelerden öğrendim. Gastronomi yazarı ve TV programcısı Vedat Milor, ‘Türkiye’nin en büyük gastronomik problemi’ne noktayı koydu.

Türkiye’nin en çok takip edilen ve sevilen yemek yazarlarından biri olan Vedat Milor, Twitter’dan başlattığı anketle yıllardır tartışılan ‘menemenin soğanlı mı soğansız mı yapılması gerektiği’ sorusuna cevap aradı. Ve de buldu.

Hürriyet gazetesinde de köşe yazıları kaleme alan Milor’un paylaştığı “Belki Twitter’da dünyayı kurtarmak mümkün değil ama en azından en büyük gastronomik problemimize (!) hemen burada noktayı koyabiliriz. Menemen soğanlı mı olur soğansız mı? anketine 24 saat içinde 437 bin kişi katıldı.

Ankete katılan 437 bin 657 kişiden yüzde 51’i menemenin soğanlı olması gerektiğini söyledi.

Anketten çıkan sonucu beğenmeyenlerin olduğu da bir gerçek.

Benim için sorun yok. Şimdiye kadar hep soğanlı yaptım menemeni. Ancak bu haber başka şeyleri öğrenmeme vesile oldu. Örneğin, domates 1900’lü yılların başında Adana’dan giriş yapmış ülkemize. Örneğin “çakallı menemeni” varmış. Örneğin, menemen domatessiz de yapılabilirmiş, örneğin, sucuklusu da olurmuş…

Neyse bunları öğrendim ama, adındaki değişikliği çözemedim. Yani “menemen mi- melemen mi” demek gerekiyor hâlâ bilemiyorum…

***

Bugünlük de bu kadar!

Sağlıcakla Kalın, Akhisar’sız Kalmayın!