Saat 17.30'da Şehit Teğmen Tahir Ün Caddesi Öğretmenevi önünde yapılan basın açıklamasında "Darbeye OHAL'e İhraçlara Hayır", "Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimiz İçin", "Şeriata Faşizme Karanlığa Geçit Yok", "Baskılar Bizi Yıldıramaz", " Faşizme Karşı Omuz Omuza", "Çalmadık Çırpmadık Kandırmadık", "Yılgınlık Yok, Direniş Var" sloganları atarak basın açıklamasını yaptılar. 

Öğretmenevi önünde basın açıklamasını Eğitim-Sen Akhisar temsilci başkanı Ceyhun Çıtak okudu
.
Ceyhun Çıtak'ın okuduğu basın açıklamasının tam metni;

BASINA VE KAMUOYUNA

İŞİMİZE, GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ BU AĞIR SALDIRIYI DA PÜSKÜRTECEĞİZ !

    Bugün 5 Ekim. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO ve ILO tarafından 1994 yılında Dünya Öğretmenler Günü olarak ilan edildi. Türkiye’nin öğretmenleri 5 Ekim’i kamuda yaşanan ihraçlar ve açığa almaların gölgesinde ciddi anlamda işsizlik tehdidiyle ve sözleşmeli/güvencesiz istihdam uygulamaları ile karşılamaktadır.
AKP, 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki süreci her türden darbenin panzehiri olan demokratikleşme ile karşılamak yerine yeni darbe ile derinleştirerek devam ettiriyor. Darbeyi; fiili olarak başkanlık sistemini oturtmanın kaldıracı, yaygın bir tasfiyenin, devleti otoriter ve diktatöryal doğrultularda yeniden yapılandırmanın gerekçesi haline getirdi. 15 Temmuz darbe girişimini savuşturarak kendini sağlama alan iktidar, okun sivri ucunu kamu emekçilerine, işçilere, akademisyenlere, gazetecilere ve toplumsal muhalefete yöneltti.

SALDIRILARIN ARDI ARKASI KESİLMİYOR !
KHK’larla kamunun tasfiyesine hız verildi. Darbe sonrasında OHAL uygulamalarıyla yaygın bir tasfiye başlatıldı. Haksız açığa almalar OHAL hukuku ile dahi açıklanamıyor. İş güvencemiz idari amirlerin hakkımızdaki görüşüne ve yargısına bırakıldı. Bazı konfederasyonlar muhbirlik hizmeti vermeye başladı.

BOYNUMUZU UZATMAYACAĞIZ !
Bu darbe döneminde de “darbecilerle mücadele” adı altında bedel dönüp dolaşıp emekçilere, işçilere, toplumsal muhalefete ödetiliyor. Önceki darbelerin sonuçlarından da muzdarip olan konfederasyonumuz KESK yine hedefte. Üyelerimiz yine hukuksuz, haksız,asılsız, kanıtsız,sorgusuz sualsiz kokteyl gerekçelerle açığa alınıyor, soruşturma ve kovuşturmaya maruz bırakılıyor. Savaşa karşı barış ve demokrasi mücadelesi vermemiz, laik,bilimsel, demokratik ve kamusal eğitim talebimiz ve sendikal eylemlerimiz suç sayılarak işten çıkarılma nedeni haline getiriliyor,”idari kararlarla” soruşturuluyor,cezalandırılıyor.
672 sayılı KHK ile daha önce açığa alınan 50.875 eğitim emekçisinden 28.163’ü ihraç edildi. Hemen ardından okulların açılmasına on gün kala 11.301 eğitim emekçisi yine kokteyl bir gerekçeyle açığa alındı. Açığa alınan eğitim emekçilerinden 9800’ü Eğitim Sen üyesidir.
2016-2017 eğitim öğretim yılına öğrenciler öğretmensiz başladı, pek çok okul açılamadı, bir milyonun üstünde öğrencinin eğitim alma hakkı engellendi. Yüz bini aşkın kamu emekçisi tasfiye edildi. Hukuksuz uygulamalara karşı konfederasyonumuzun tutumu nettir. Sadece kendi üyeleri için değil, hangi görüşten ve nereye mensup olursa olsun, tüm kamu emekçileri adına bu hukuksuzluğa karşı mücadele etmeye devam edecektir.

OHAL KALDIRILSIN!
Kanun Hükmünde Kararnameler Geri Çekilsin! Kamu emekçileri derhal işlerine geri döndürülsün! Talepleriyle bir direniş ve eylem hattını kurmaya devam edecektir. AKP,  bu yüz binle saldırılarını sonlandırmayacak. Sıradaki saldırılar  kamunun mutlak güvencesizlik çemberine alınması,iş güvencemizin kaldırılması ve kıdem tazminatlarımıza el konulması ile yüz yüzeyiz.

HATIRLAYALIM ! 
Ne demişlerdi 15 Temmuzdan önce: “Devletin içinde yuvalanan Fetöcü unsurları işten atamıyoruz, bunun için kamu emekçilerinin iş güvencelerinin kaldırılması lazım.”  
Bunları devlet içine kimin yerleştirdiği, kimin besleyip büyüttüğü “Ne istediniz de vermedik?” sorusuyla açık. Öyleyse eğer; esas olarak yerleştirenlerin hesap vermesi gerekiyor. Hesap neden kamu emekçilerine, işçilere, toplumsal muhalefete kesiliyor. AKP, darbe sayesinde, faşizme doğru taş üstüne taş koymaya devam ediyor. 

YA BİRLEŞİRİZ YA SIRASIYLA HEDEF OLURUZ ! BÜTÜN KAMU EMEKÇİLERİNE SESLENİYORUZ !
AKP, bugün çeşitli bahanelerle işten çıkardığı, açığa aldığı soruşturma ve kovuşturmalarla baskı altına aldığı yüz binin üstündeki kamu emekçisiyle saldırılarını sonlandırmayacak. Sözleşmeli çalıştırmaya geçiş yapılarak kamuda mutlak güvencesizleştirme, kuralsız ve esnek çalıştırma ile hepimizin her an işine son verebilir. İşimize ve geleceğimize sahip çıkmak için amasız fakatsız bir araya gelmek zorundayız. Sıkıştırıldığımız bu cendereden çıkmanın tek yolu var. Haklarımızı korumak için zaman kaybetmeden bir arada birleşik mücadele hattını örmeliyiz. Biz ne işçilerin ne de toplumun mahkumiyete, mahrumiyete ve geleceksizliğe evet demediğini biliyoruz. İşimiz, geleceğimiz için yalanlarla üretilen bu algıyı hep birlikte boşa çıkaralım. Yukarıdaki taleplerimiz doğrultusunda, Kendi sıramızı beklememeye, Belki savuştururuz kolaycılığına sığınmamaya, Herkesi bir direniş hattını kurmaya ve omuz omuza mücadele etmeye ,

İŞ GÜVENCEMİZE VE GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKMAYA ÇAĞIRIYORUZ !
YAŞASIN MÜCADELEMİZ ! YAŞASIN KESK !

Akhisar Tüm Bel Sen       Akhisar BES             Akhisar SES             Akhisar EĞİTİM SEN
       Temsilciliği               Temsilciliği                Temsilciliği                      Temsilciliği


Eski Eğitim-Sen Akhisar temsilci Başkanı Mehmet Curaoğlu okuduğu basın açıklaması

Eski Eğitim-Sen Akhisar temsilci Başkanı Mehmet Curaoğlu; Ülkemizin zor günlerden geçtiğini hepimiz görüyor biliyoruz. Esas iktidar iş başına geldiği günden buyana toplumu kendi ideoloji ve görüşüne uygun hale getirmek toplumu dizayn etmek gayreti içinde olmuştur. Bu ideolojide, bu yönetim anlayışıyla demokrasiye, barışa, emeğe, sendikal hak ve özgürlüklere layık yaşama adalet ve hukukun üstünlüğüne yer yoktur. 
7 Haziran seçimleri sonrasında bir sivil darbe sürecinin işletildiği görülmektedir. 15 Temmuz darbe girişiminin OHAL ilan edilerek fırsata çevirip genelde toplumun geniş kesimleri özelde kamu emekçileri üzerinde baskı oluşturularak sivil darbe süreci derinleştirilmektedir. İlan edilen OHAL yasasıyla parlamento by-pass edilip ülkeyi KHK’lerle yönetim anlayışı hakim olmuştur. OHAL ilan etme amacının dışına çıkıp Eğitim – Sen’e üye bir çok akademisyen ve on binlerce eğitim emekçisi açığa alınmıştır.

Bu bağlamda darbeye uzaktan yakından alakası olmayan bir çok kamu görevlisi ya meslekten çıkarılmış yada açığa alınmıştır. Özellikle tek suçları yasal bir sendikaya üye olmak ve sendikanın anayasa ve uluslar arası sözleşmelere uygun eylem kararına katılmak olan eğitim emekçilerinin görevden çıkarılmaları veya açığa alınmaları kabul edilemez. Bugün yaşadığımız bu kaos dönemini savaş lobisine karşı emek, barış, demokrasi yanlısı direniş ve mücadele bloğunu geliştirme ve güçlendirmek olmalıdır.

Ben Eğitim – Sen’in eski yöneticisi olarak bu örgütün TÖS, TÖB-DER ve Eğitim Sen sürecinde mücadelesine dik duruşuna şahit oldum. Bu sorunların üstesinden gelecek azim ve kararlılığı görüyorum. Bu gün Emekli – Sen olarak Eğitim – Sen üzerine uygulanan baskıları antidemokratik uygulamaları açığa almaları, görevden uzaklaştırmaları şiddetle kınıyoruz. OHAL kaldırılsın, KHK geri çekilsin, açığa alınan kamu emekçileri görevlerine iade edilsin. Demokratik bir yaşam standardına kavuşma adına yaşasın mücadelemiz.

Eski Eğitim-Sen Akhisar temsilci Başkanı Veli Doğan'ın okuduğu Basın açıklaması
Eski Eğitim-Sen Akhisar temsilci Başkanı Veli Doğan; “Ülkemiz karanlık bir dönemden geçiyor. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra olağanüstü hal ilanı ve çıkartılan kararnameler ile temel hak ve özgürlükler ortadan kaldırılmaya başlandı. Yaşadığımız süreç tamda sivil diktatörlüğün, açık faşizm uygulamalarının eğitim emekçilerinin kamu emekçilerine karşı hukuksuz sorgusuz baskılar zulümler her geçen gün artıyor. İşten çıkarmalar açığa almalar, soruşturmalar gözaltıları ve tutuklamalar devam ediyor. KESK kuruluşundan bugüne mücadelesiyle kamu emekçilerinin sesi ve umudu olmuştur olmaya da devam edecektir. 

KESK emek ve demokrasi mücadelesinin en önemli örgütüdür. KESK sadece emekçilerin ekonomik sosyal özlük haklarını savunmakla kalmıyor. KESK emperyalizme karşı bağımsız demokratik Türkiye’yi savunuyor. KESK savaşlara karşı barışı savunuyor. KESK faşizme karşı demokrasiyi savunuyor. KESK bu ülkede insanca bir yaşam insanca bir düzeni savunuyor. AKP iktidarı bu nedenle KESK ile Eğitim Sen’i hedef alıyor. KESK’e karşı yapılan bu hukuksuz uygulamayı kınıyorum. KESK yasal hakkı ve meşru mücadelesinin her zaman yanında olacağız. Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız. Ya siz?