Haberlere bakarken başlık oldukça ilgimi çekti, ister istemez haberi okuma gereği duydum: “AKP’nin özgürlükleri yok eden yargı paketi, her vatandaşı devlet karşısında olağan şüpheli haline getiriyor. Hukuk camiasının önemli isimleri yasa teklifini sert ifadelerle eleştirdi. Paketin sıradan insanı nasıl etkileyeceğini ise kamuoyunun yakından tanıdığı avukatlar değerlendirdi. Avukat Ergin Cinmen, soruşturma aşamasında avukatın dosyayı incelemesinin kısıtlandığını, savunma hakkının çok geriye itildiğini söyledi.” Yazının fotoğrafı ise daha ilginç, kelepçe üzerinde “İlan edilmemiş bir sıkıyönetim uygulanacak” tabi bunu okuyan herkes kişisel haklarının tehlikede olup olmadığını kontrol etmek için haberi hemen tıklama gereği duyuyor.* Haberde iddia edildiği gibi hukuk camiasının önemli isimleri denerek konuşan kişilerin ne kadarda konunun uzmanı oldukları belirtiliyor, avukat bir kişi. Muhakkak ki çevresinde tanınan ve etkisi olan biridir, kimin kendi çevresinde önemi yok ki zaten. Tabii amaç kişinin önemini yükseltmek ve söylediklerine daha bir kulak kesilmemizi sağlamak. Özgürlükleri yok edecek olması zaten insanın tüylerini diken diken eden bir cümle, haberin zannetmemizi istediği şey “polis devleti” olduğumuz. Hâlbuki kanun tasarısının çıkma amacı herkesin malumu olan Kobani ayaklanması. Yoksa kimse durduk yerde kanunu değiştirmek istemedi, ihtiyaca binaen değiştiriliyor. Korkutarak iktidarı düşmanlaştırmak böyle oluyor. Bir algı oluşturmak isteniyor.
Bir kitapta okumuştum, “Korku bizi küçük düşürür. Korku bizi insanlıktan çıkarır.”** Korkan insan sığınacağı bir açıklama arar doğal olarak, açıklama yapamadığınız an inanmaya başlarsınız, doğru veya yanlış olması önemli değildir inancınızın, sadece inanırsınız. Yurdumuzun yıllarca dört bir tarafının düşmanlarla çevrili olduğuna inanıp devletimiz için “çok yaşa!” nidaları atıldı ve kimse devleti sorgulama cesareti gösteremedi çünkü devlet olmasa biz ne yaparız diye düşündürüldü. Sonraları öğrendik ki aslında bizim devletimiz çokta iyi bir devlet değilmiş. Devlet adamları dediğimiz kişiler halkı korkulara inandırarak yerlerini sağlamlaştırmışlar yıllarca. Halk güdülecek koyun sürüsüymüş onların gözünde.
Herkes birbirini korkutmaya çalışıyor; Ak Parti eski zihniyet geri gelecek diye, CHP şeriatçı yobazlar gelecek diye, MHP Kürtler her yeri ele geçirecek diye, HDP T.C. haklarımızı yiyecek diye siyaset arenasını korku tüneline çeviriyorlar. Batı IŞİD var diye, Şiiler Sünniler var diye, İsrail Müslümanlar var diye birilerini korkutuyor. Çocuklar öcülerden, zenginler fakirlikten, memurlar amirlerinden korkuya itiliyor. Bir korku politikası almış başını yürümüş. Herkes birilerini korkuları gereği değerlendiriyor, kimse kimseyi anlamaya çalışmıyor. 
*http://www.zaman.com.tr/gundem_her-vatandas-etkilenecek-savunma-hakki-cokecek_2251141.html 
**Philip Roth, Nemesis, Yapı Kredi Yayınları. 2012 (kitapta, çocuk felcinin nasıl ortaya çıktığı bilinmediği için herkes farklı bir sebep arıyor)