Belediye Meclis salonunda,saygı duruşu ve istiklal marşının okunması ile başlayan toplantının açış konuşmasını ADD Akhisar Şubesi başkanı Avukat Günhan Bakırlıoğlu yaptı. Bakırlıoğlu Uğur Mumcu ve diğer hunharca öldürülen aydınlar, gazetecilerin aldıkları ölüm tehditlerine rağmen siyasi iktidarlar tarafından adeta göz ardı edilerek cinayetlere kurban gittiğini belirterek, “onları kaybettik, onlar devrim şehidi oldular, yaktıkları ışıklar meşale oldu. Bizim yol gösterimiz oldu.” Bir şiir okuyarak türkülerine başlayan Süleyman Bektaş, salonu dolduran Atatürkçülerin de eşliği ile salon adeta inledi. Zülfü Livaneli, nin eserleri, Nazım’ın şiirleri büyük alkış aldı.
Konferansı’nı kendisini tanıtarak başlayan ADD Genel merkezi yönetim kurulu üyesi Prof.Dr. Ayhan Filazi, “Gündemi ve bu özel günün benden daha iyi takip eden bir topluluk önünde olduğum için ben apayrı bir konuda dersimi çalışarak, hazırlanarak geldim. Ben sizlere 1940 yılların sonlarından başlayarak Başta Amerika emperyalist devletler ve güçler tarafından nasıl aklımızın nasıl taksit taksit alındığını anlatacağım.” İlk olarak Milli Eğitim bakanlığının başına bir İlahiyat Fakültesi hocası Şemsettin Günaltay’ın getirilmesi, Demokrat partinin iktidara getirilmesi, Marşal yardımı, İngilizcenin yaygınlaşması için 1955 yıllarında Karadeniz Üniversitesi, ODTÜ Üniversitesi ve 6 tane açılan Maarif Kolejleri için İngilizcenin öğretilmesinin adeta şart olduğunu, arkasından ABD’nin Barış Gönülleri adı altında dünyanın ez gelişmiş ülkeleri ile Türkiye’de de 1461 ABD’li barış gönüllüsü görev aldığını, okullarda İngilizce öğretmenlik yaptığını geniş açıklamalarla anlatan Ayhan Filazi, “ 1971 yılında ayağımızı sıktık, arkasından 1980 yılında üzerimizden buldozer geçti. Resmi rakamlara göre 4891 aydın, öğretim üyesi kamu üst düzey görevlisi yerlerinden edildi diye açıklanmasına rağmen bu rakam 20 bini aşkın olduğu biliniyor. Su arada ABD’de paranın borusunun öttüğü dönemi başlattı dünyada. Tabii ki en orta doğuda en fazla etkilenen ve bağımlı olan ülkü Türkiye oldu. Bunun bir çıkış yolu yok mu diye soracağınızı, hep kötümser mi olacağız diyeceksiniz, 2013 yılını Haziranında sokağa döküldük. Aklın bilimden ayrılmayacağını haykırdık. Küçük devrimciler kapıyı çaldı. Fakat boyları kısa olduğu için kapının tokmağına ulaşamadılar. Kapıyı açamadılar. Onlar kısa zamanda büyüyerek, Kemalist Cumhuriyetini yeşerteceklerdir.” Sözleri alkışlarla sona erdi.